- 734 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Hayatı Dondurulmuş Zam/anlar
... Hayatın acımasız kollarını ,
dondurulmuş, doldurulmuş ,
boşa geçmiş zamanlarını,
hatırı için kedere devretmek isterdim.
Kader ölümse,
düşünürüm niye yaşarım,
hayat zamanla yaşlanmaksa eğer,
(-ki = öyle) + (öyle =ki )= öyle.
yeniden kadere doğmak isterdim.
Ölüm, yokluk demek değilsede ,
değiller ölüm yokluğundan ,
daha derin yakıcı değil ki !
Biz zaman savaşcıları ;
bu hayat bize emanet ,
bu güneş bu ay bu yıldızlar ,
bize sırf bize emanet .
Kendi çizdiği yolda ,
her acı kendini doğurur ,
her hoşluk O’nunla dolar .
Dudaklardan çıplak bedene ,
damlayan keder kendine yürür ,
güçsüzlüğüde yalnızlığıda içinde büyütür,
beklediğini bulmanın huzuruyla ,
acının keyfini tam orta yerinde yaşar ,
işte en uzak bildiğimiz uzaklar ,
o an yakın olur nağmelerimize ,
doya doya yaşanmasada ,
sabahın seherinde ,
kapı önüne bıraktığı,
ağlayan umutların ,
gözlerdeki yaşını ,
zevalin şakak düşümü,
şafakların şafağını ,
sonsuza denk alnına dayayıp ,
kara yazıyı boynuna dolayıp ,
hayata ölmek ister ,
Dolunaya gebe ,
hüzzam nakarat nağmalerin ,
vurgulu üşümüşlüğü ,
sessizliğe mısralaşırken ,
açıldığı kıyıların ,
yıldızlı mehtabına ,
özlemle o açık kapıda ,
kalmak ister.
Anla beni ;
herşeyimin herşeyi ,
kimsem sen!
kimim kimsem sen ,
duydun mu duy !
sevdamsız sözlerin ,
sessiz kelimelerin ,
yazılmayan harflerin ,
sonra nasıl anlamı olur ki !
Gülay GÖKTÜRK
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.