- 1785 Okunma
- 15 Yorum
- 0 Beğeni
ÇARE DROGBA
Dün ( 2 Kasım 2012 ) İnternette dolanırken gözüme bir haber ilişti:
’Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı ve Özgür Demokratik Alevi Derneği ile cemevlerinin de içinde bulunduğu 50’ye yakın Alevi örgütü, yarın (3 Kasım) Kadıköy’de "asimilasyona karşı eşit yurttaşlık" mitingi düzenleyecek.
Aleviler, hükümetin, asimilasyon, inkar ve baskısına karşı, "eşit yurttaşlık" talebinde bulunacak, asimilasyon politikasının somut bir ifadesi olan "Cami-cemevi projesi"ni protesto edecek.
Yani 3 Kasım için, bu gün için Kadıköyde aksiyon var...Eh aksiyon demek ben demek, ben demek aksiyon demek olduğuna göre, demek ki 3 Kasımda yani bu gün ben mutlaka Kadıköy’de olmalıyım.
Sabahı zor ettim dersem yalan olmaz. Kalkar kalmaz hemen hafif bir kahvaltı, akabinde caddeye indim minibüs bekliyorum. Günlerden Pazar olduğu için nasılsa boş gelecek minibüs. Ohhh Rahat rahat giderim diye düşünüyorum.
Neyse ki fazla beklemeden geldi minibüs. Gelmesine geldi ama el ettim, göz ettim, ıslık çaldım, durmadı. Mübarek konserve kutusu gibi dolu. Haydaaaa...Bir daha geldi. O da transit geçti. Yok böyle olmayacak. Cazibemi kullanmam lazım.
Pantolonun paçalarını sıyırdım yukarı doğru. Bu bacaklara da durmazlarsa gari hiç bir şeye durmazlar. Nitekim de öyle oldu. Üçüncü minibüsün şoförü, yolcuların ’ Yahu daha nereye alıyorsun itirazlarına rağmen benim kıllı bacakların cazibesine dayanamadı, durdu. Minibüs öylesine dolu ki anlatamam...Arkamdaki bayan o değirmen misali kalçalarını benim sırtımda taşıtırken, önümdeki anaç bayan da montofon memelerini taa gırtlağımın içine sokmuştu.
Neyse sütü seven ineğine katlanırmış...Pardon yaa..Gülü seven dikenine katlanırmış. Hem kendim kaşınmıştım sabah sabah...Neyse ki artık mitingler eskisi gibi çok kalabalık olmuyordu. Nitekim görmüştüm 29 Ekimde. Minibüs rahat rahat kendi durağına kadar gitmişti. Biraz sıkılacaktım ama aha da Yenisahra, Optimum, Göztepe Köprüsü, Metrobüs, Salıpazarı derken şunun şurasında Kadıköy’e ne kalmıştı ki?
Salıpazarını geçtik..Az daha ilerledik. Üsküdar-Kadıköy yol ayırımında şoför ’ Buraya kadar’ Demez mi? ’Lan etme eyleme, oradan taaa Kadıköy İskele Meydanına kadar nasıl yününür? ’
Normalde yürünmez lakin polis yolları kapatmış araç trafiğine. Mecbur yürüyeceğiz. Orada bir park vardır köşede..O parka doğru ilerlerken bir baktım mühiş bir kalabalık var. Millet akın akın ilerliyor Haydarpaşa Numune yönüne..
Anlayacağınız Cumhuriyet Bayramı kutlaması bu mitingin yanında bizim okulun bayram töreni gibi kalmış. Müthiş bir kalabalık var ve hâla akın akın gelmekte insanlar.
Gözüme ilk çarpan şey bazı insanların başlarındaki bantlar oldu: Yeşil ya da kırmızı zemin üzerine ’ Medet Ya Ali ’ Yazan bu bantlarda Hz. Ali’nin resmi olduğu söylenen resim ile yine Hz. Ali’nin kılıcı olan çift çatallı Zülfikar’ın resmi vardı.
Biraz daha ilerleyip Numune Hastanesi önüne vardığımda artık gruplar, bayrak ve flamaları ile iç içeydim.
İlk gözüme çarpan grup en arkadaki ilginç bir gruptu. Grubun başındaki ve en ön sıralardaki insanlar kesinlikle Türk’e benzemiyorlardı tip olarak. Ellerindeki bayrakları da ilginçti. Yeşil zemin üzerine iki çapraz bir de onları ortadan bölen üç sarı ok resmi vardı bayralarında ve bayrağın altındaki yazıda da ’Cherkessia ’ yazıyordu.İşin doğrusu bunun Çerkezya olabileceği o anda hiç aklıma gelmedi nedense...Eve geldikten sonra araştırırken buldum. ( Kendime de bir tokat attım nasıl orada bulamadım diye..Sanırım yorgunluktan olsa gerek. Ama niçin adam gibi ÇERKEZYA değil de CHERKESSİA yazıldığını da merak ettim çünkü Türkçe konuşuyordu bu gurup. )
Hemen ilerisinde ise oldukça kalabalık bir grup olan DHF ( Demokratik Halklar Federasyonu ) Gitmekteydi ki daha sonra asıl alana indiğimizde de alana en fazla hakim olan üç grupan birinin bu grup olduğunu gördüm.
Köprüden otobüs duraklarına inerkenki grupta üçüncü bir grup olarak PDD bayrakları taşıyan bir grup gördüm ama PDD nedir bulamadım ( Google Pirinç Değirmencileri Derneği diyor ama ne alaka? Sanmıyorum ) Daha ileride ise EÖC ( Emek ve özgürlük Cephesi vardı.
Mitingin Kadıköy İskele Meydanında yapılacağını sanıyordum ama değil.. O kalabalığı İskele Meydanı almazdı zaten...Miting belediye otobüs duraklarının olduğu yerde yapılıyor. Platform orada kurulmuş.Platformda Atatürk, Pirsultan Abdal ve Hz Ali resimleri yan yana.
Alanda hakim bayrak o an için TKP ( Türkiye Komünist Partisi...Alana hakim ikinci grup... ) Bayrağı idi ama Bahariye tarafından akın akın yeni gruplar gelmekteydi. TKP yanında KESK ( Kamu Emekçileri Sendikası ), SDH ( bunu da bulamadım ), CHP ve ODAK ( Bu bir dergiymiş ) Bayrakları da vardı alanda.
Bu arada tabii ki sloganlar atılıyor,çeşitli mesajlar içeren pankartlar taşınıyor vs...( Onlara sonra geleceğim yine )
Ben İş Bankası önünde yeni gelen gruplara bakıyorum.
KALDIRAÇ , KÖZ ve ALINTERİ Yazılı flamalardan sonra AKA DER ( Anadolu Kültür ve Araştırma Derneği ) alana doğru ilerlemeye başladı.
Lakin benim içimde bir boşluk var. Millet bağırıyor ’ Tek yol Devrim, Tek yol Sosyalizm ’ Diye ama ortada ne Lenin resmi var ne de Mao...Hadi onları geçtim asıl olması gereken resim yok ( Kim olduğunu anlayacaksınız az sonra.)
Keşke Allahtan başka birşey dileseydim; daha doğrusu aklımdan geçirseydim. Ben daha ’Lenin nerde?’ Diye düşünmemi tamamlamıştım ki pat diye arz-ı endam etti koskocaman bir afişle birlikte... BDSP ( BAĞIMSIZ DEVRİMCİ SINIF PLATFORMU ) Adlı bir grup hem Leninin resmini taşıdı alana koskocoman, hem de kendisine karşı olan AK Partinin de kendisini desteklemeye gelmiş olan CHP nin de gözünün içine soktu mesajını: ’DERSİM’İN HESABINI CHP DEN, TAKSİM’İN HESABINI AKP DEN SORACAĞIZ’ yazılı pankartıyla. Kendi kendime AKP nin işi daha kolay..Ondan sadece dokuz kişinin hesabını soracaklarmış. CHP yandı. Devletin resmi rakamlarına göre 13.800 Kişinin hesabını nasıl verir kim bilir?’ Dedim.
Bunlar ’ Hüseyin, Mahir Ulaş, Kurtuluşa Kadar savaş ’ Sloganlarıyla yürüyünce kendi kemdime ’ Oh beeee..Özlemiştim valla..1979da benim kafayı kıranlar da böyle bağırırlardı hep ’ Dedim.
Gruplardan birini bilemedim..Ellerinde -üzerinde hiç bir yazı ya da resim bulunmayan- kırmızı bir bayrak taşıyorlardı ve hayli kalabalıktılar. Bir ikisinin ellerinde ’ Kızıl Bayrak’ Diye gazeteler vardı.
Bunların Peşinden ÖDAD ( Özgür demokratik Alevi Derneği. ) geldi alana Bu derneği biliyordum. Anneler günü münasebetiyle DERSİM adlı gazetelerinde şöyle bir haberlerini okumuştum:
[ÖDAD, ANNELER GÜNÜNDE ŞEHİT GERİLLA ANNELERİ İLE BARIŞI KONUŞUYOR…( Şehit (!) Gerilla anneleri? )
Özgür Demokratik Alevi Derneği, Gazi Mahallesi’nde Anneler gününde şehit anneleri ile barışı konuşacak. Anneler günü programı konusunda açıklamalarda bulunan ÖDAD Eşbaşkanı Elmas Çalışkan ve Kadın Komisyonu üyeleri.....Haberin devamına sanırım gerek yok. ]
ODAD dan sonra DHF nin Bahariye tarafından gelenleri ve PARTİZAN Grubu alana doğru yürümeye başladı. Bu sefer çok eski dostlardan birisi daha arz-ı endam etti alanda. Kim diye soracak olursanız. Kim olacak canım bizim Mao Amca... Mao Zedong... İbrahim Kaypakkaya resimleriyle birlikte Mao Zedong Amcam da alana geldi. Ama hâla çok çok büyük bir eksiklik var.
Dedim ya..Bu gün keşke Allahtan başka şeyler dileseymişim. Ya da başka şeyler düşünseymişim. Ne düşünüyorsam anında gerçekleşiyor. Hoş benim düşüncemden değil, olmaması eşyanın tabiatına aykırı olur...
Evet..Sonunda geldiler...Hem de ne geliş. BDP nin isim değiştirmiş hali olan HDP de ( Halkların Demokratik Partisi ) zılgıtlar, alkışlar içinde alana doğru ilerlemeye başladı. Ellerinde yeni bayrakları ve tabii olarak Apo resimleriyle birlikte. Oldukça kalabalıklar.
Diğer tüm gruplar gibi bu grubun sloganı da aynıydı: ’ Bu daha başlangıç, Mücadeleye Devam’
Evet...Tüm grupların ortak sloganı buydu: ’ Bu daha başlangıç, mücadeleye devam.’
Ha bir de ’ Faşizme karşı omuz omuza ’ Diyorlardı..Ulan benim etim ne budum ne. İçlerindeki en cılızı bile beni çiğ çiğ yer, kemiklerimi de kürdan niyetine kullanır. Bana karşı omuz omuza vermeye gerek var mı? Ama yok..Kafaya takmışlar bir kere...Allahtan o kalabalıkta benim farkımda değiller.
Derken bir grup daha yürüdü. Ellerindeki bayraklarda DÖDEF ( Demokratik Öğrenci Dernekleri Federasyonu) yazan bu genç grup yürüdü... Yürüdü...Ama ne yürümek ’ Biji Apo, Biji Serok ’ Sloganlarıyla...Yani: ’ Yaşasın Apo, Yaşasın Önderimiz’
Bir tarafta Atatürk resimli Bayraklarla yürüyen CHP liler, Bir tarafta Platformda Atatürk resmi, Öte tarfta ’ Biji Apo ’ Sloganlarıyla yürüyenler, Onlara Platformdan ’ Hoş Geldiniz ’ Diye seslenenler, onları alkış yağmuruna tutanlar, başka ortamlarda ’ hükümet teröriste boyun eğdi’ diye şikayet edenler, şikayet ettikleri teröristlerin en başının resimlerini o alana taşıyanlar, ’Önderimiz Atatürk’ diyenler, ’Yaşasın önder Apo diyenler’...Perhiz de lahana turşusu da hepsi oradaydı vesselam.
DÖDEFten sonra ÖDP , Gençlik Muhalefeti, Dev-Lis ve ne alaka olduğunu pek de anlayamadığım - üzerinde ’ Mülk Allahındır ’ Yazılı flamalarıyla Antikapitalist Müslümanlar da alandaki yerlerini aldılar. Çeşitli Alevi Konfederasyonları vs alanın içi de dışı da tıklım tıklım.
Platformdaki konuşmaları uzun uzun burada yazmayacağım elbette
Konuşmacıların en çok üzerinde durduğu bir kaç konu vardı:
1- Cem evi ile cami yan yana olmaz...Bence de olmaz. Zaten konuşmacının biri tam da ezan okunurken ( İkindi ezanı ) sordu: ’Yahu Allah aşkına hiç bağlama ile ezan aynı anda aynı yerde olur mu?’ Allah için yerden göğe kadar haklı..Olmaz.
2- Zorunlu Din eğitimi ve Diyanet İşleri Başkanlığı kaldırılsın: Bence de...Bu Ülkede hâla İskender Evrenosoğlu, Müslim Gündüz vb herifler kendilerini mehdi ilan edip bir sürü de mürid toplayabiliyorlarsa Diyanet ne işe yarıyor ki? Kaldırılsın... Din eğitimi de zorunlu olmaz yahu..Olmaaazzz. Bunu sünnisi de söylüyor alevisi de.
3- 4+4+4 Kaldırılsın...Bu gidişle kalkacak gibi görülüyor zaten..
4- Yavuz Sultan Selim’in ismi tamamen kaldırılsın..Hiç bir yere bu ad verilmesin...Niye ki? ’ Yavuz alevi katili..Bir sürü alevi katletti? ’ E hani Dersim’in hesabını soracaktınız? Sabiha Gökçen gül mü attı Dersim’in üzerine? Onun adı niçin bir havaalanına veriliyor da Yavuz Sultan Selim ismi bir köprüye verilemiyor?
Bu arada kürsüye her çıkan Prof İzettin Doğan’a ateş püskürüyor. Bir alevi dedesi olduğu halde Fethullah Gülen’in Cami - Cem Evi projesini desteklediği için.
Ve konuşuyor vatandaş.
’Benim ibadethanem Cem Evidir. Benim köyüme cami yapma:’
Gurban..Ben 1989da İzmit’te göreve başladığımda orada Belenören diye bir köy vardı. Köy halkı tamanen aleviydi.( Hâla da öyledir ) Köyde sünni olan tek vatandaş köyün öğretmeni ve eşiydi. O köyde bir cami vardı. Alevilerin ibadethanelerine Cem evi dendiğini bile bilmezdik o yıllarda. Bu hükümet geldikten sonra öğrendik. Yalan diyen gelsin suratıma tükürsün...Yalan mı? O zamanlar aklınız neredeydi? Niçin çıkıp da ’ Ulan nedir bu? Biz aleviyiz, cami istemiyoruz demediniz? Haaa .O zaman sustuysanız bu gün de susmanız gerekmez. O ayrı konu. Ama sanki daha önce her köyünüzde cem evleriniz vardı da şimdi tek tek kapatılıp yerine cami yapılıyormuş gibi konuşmayın. Hem bu memlekette devlet cami yapmaz. Koskoca Cumhuriyet tarihinde devletin yaptırdığı sadece iki cami vardır: 1- Ankara Kocatepe Camii 2- İstanbul- Ataşehir- Mimar Sinan Camii. Diğer tüm camileri sünni halk yaptırmıştır. Elin sünnisi neden gelip de senin alevi köyünde cami yaptırsın. Başka derdi mi yok? Peki Belenören köyündeki camiyi kim yaptırdı o zaman? Öyle ya madem ki devlet ya da sünni vatandaş gelip de alevi köyünde cami yaptırmıyor, Belenören köyünde caminin işi neydi? İşi şuydu: Ya O cami aleviler oraya sürgün olarak gönderilmeden önce de vardı orada zaten. Ya da o zamanki hükümet hangisi ise o yaptırmıştı alevi köyüne camiyi. Bu hükümet değil.
Neyse yazı çok uzadı hâla başlıkla ilgili yere gelemedik.
Platformda söz alan konuşmacılardan biri benim bir konudaki merakımı da giderdi bir güzel. Aynen şunları dedi:
-Biz , Kürtler için ’ Hepimiz Kürdüz ’ Demedik mi
Alan inledi:
-Dediiiikkkkk
-Biz, Ermeniler için ’ Hepimiz Ermeniyiz demedik mi?’
Alan yine inledi?
-Dediiikkkk.
-Şimdi de ’ Hepimiz Aleviyiz’ Diyoruzzzz.
Hep merak eder dururdum. Hırant Dink’in ölümünü protesto etmek için kırk bin civarında insan yürdü ’ Hepimiz Ermeniyiz’ Diyerek..Oysa Türkiyede toplamda yirmi bin civarında Ermeni var. Kundaktaki bebeleri bile yürümüş olsa yine de yirmi bin açık var..Kim peki geri kalanlar..Kim yürüdü ’ Hepimiz Ermeniyiz’ Diye?
Öğrenmiş oldum bu gün.
Bu gün bir şey daha öğrendim:
Hep sorar dururdum. Yahu tamam bu hükümeti def edelim gitsin. İyi de neticede bir hükümet kurulacak ve onun da bir başı olacak değil mi? Peki kim bu yeni lider. Yani Çare kim?
Hoş bazı duvarlarda görürdüm zaman zaman ’ Çare Sarıgül ’ Yazılarını ama gördüm ki Sarıgül tüm Türkiye için değil, İstanbul için çare(!) olmaya soyunuyor...Bu arada hiç kimse de ne Kılıçdaroğlu, ne de Bahçeli’yi çare olarak görmüyor. Tayyip Bey zaten istenmeyen adam..Eeee..Çare kim?
İşte o sorunun cevabını da bu gün aldım:
Hayrettir ki bizim Çarşı Grubu bu gün yoktu alanda. ( Bir iki atkı dışında ) Miting Kadıköy’de olmasına rağmen Kanarya Grubu da yoktu...Ama Ultraslan grubu - çok küçük bir grupla olsa da - vardı alanda.( Başka zaman o şekilde gelseler temiz bir sopa yerlerdi )
Duman saçan bir meş’aleyle alana gelen Ulrtaslan Grubundan bir gencin elindeki pankartta yazıyordu çarenin kim olduğu:
ÇARE DROGBA
Evet..Bizdeki yerlilerle olmuyor..En doğru seçim Drogba...
Bence de Çare Drogba.
YORUMLAR
O GÜN BEN DE KADIKÖY DE İDİM MORAL HOCAM EVET MÜTHİŞ BİR KALABALIK VARDI ÜSKÜDAR SAPAĞINDA İNDİRDİ BİZLERİ BELELEDİYE OTOBÜSÜNÜN SÜRÜCÜSÜ TAA NUMUNE HASTANESİNİN ORADAN KADIKÖY E BAŞLADIK YÜRÜMEYE EYVAAAH BİZDE YÜRÜYÜŞE KATILMIŞ OLDUK İSTER İSTEMEZ İLERLEMEK NE MÜMKÜN ...YORUM YAPMAYACAĞIM AMA HERKES SAYGILIYDI BİRBİRİNE
ÇOK ANLAMLI VE DÜŞÜNDÜREN HARİKA BİR PAYLAŞIM İÇTENLİKLE KUTLUYORUM SEVGİLER SAYGILAR
Böylesine güzel, ve keyifli bir yazı okunurda, bu yazıya yapılan yorumlar, ve cevaplar okunmaz mı? hepsini dikkatle okudum. her biri farklı güzel yorumlar. içerisinde sanırım en doğru akılcı ve etkili olan yorum,
sn (glenay) nazik hanım efendinin yorumuydu. Doğrusu ben de aynı fikirdeyim, ilaveten bir iki cümleyle şunu söylemek isterim, o miting meydanında toplanmış, Ayrı franksiyondan insanlar ayrı dava ve düşünceye sahip hatta ayrı inançta insanların miting meydanında bir arada olmalarının nedeni elbetteki bir birlerini çok sevdikleri veya özlediklerin için değildi, amaç ve niyet belli hükümet karşıtlığı, sizin yoruma cevabınızda katılmadığım nokta mevcut hükümetin ortak hedefleri olmaktan çıktığında bu gurupların birbirine gireceği yani sizin değiminizle on iki eylül öncesine rahmet okuyacağımızdır.
Değerli hocam o miting meydanındaki insanlar tüm farklılıklarına rağmen biz istesekte istemesekte bu ülkenin gerçekleri sonuçta o insanlar miting dağıldığında her biri yaşamımızın bir noktasında bir arada olduğumuz insanlar ya mahallemizin bakkalı, ya iş yerindeki mesai arkadaşımız, yada komşumuz,vs
Yeter ki bazı üniformalı veya sivil unsurlar bu insanların farklılıklarını düşmanlık nedeni olarak gösterip organize işlerle bu insanları birbiriyle çatıştırmasın ne demek istediğim anlaşılmıştır her halde,
Mitinğ meydanında ki çeşitliliği anlatan yazınızı okuduğumuz da bizim ülkemiz için demokrasinin olmazsa olmaz olduğu gerçeğini bir kez daha görmüş olduk,
Saygı sevgilerimle,
hocam siz işinizi yerinde görerek inceliyerek taşı gediğine koyan bir yazar olarak tanımaya başladım gördüklerinizi duyduklarınızı olduğu gibi aktarmışsınız ve türkiyenin ne durumda olduğununda burdan resmini çıkarmamız mümkün oluyor görüldüğü üzere TÜRK ten kimse bahsetmiyor ve ellerinden gelse bir kaşık suda boğacaklar alana tek çarenin drogba olarak girmesi azda olsa bana rahat nefes aldırdı hocam size kolay gelsin sizinde işiniz kolay değil objektif olarak gözlemleyip konuyu işlemek hayli zor olsa gerek hele o kadar gurupların ismini akılda tutmak hiçte kolay değildir saygılarımla selamlar
Yorumcular gibi,
uzun uzun yamayacağım.
Şunu bilmenizi isterim ki,
sizi çok iyi anlıyorum...
Çünkü,
sizinle aynı atmosferi soluyarak yetişmişim...
ben de çok kafa kırdırmışımdır 1980 öncesi...
Şimdi,
siyasetten uzağım...
Tebessümle okudum sadece yazınızı...
Ve,
insanlarımızı düşündüm...
Gençlere sözüm yok da,
1980 öncesini bilenleri düşündüm...
Acı acı güldüm sonra da...
Acı acı...
Güzeldi yazınız hocam...
Mitingleri,
insan manzaralarını seviyorsunuz...
bu ülkede yapılan mitinglerin hiçbirinin ne demokrasiye ne de kardeşliğe faydası var
eksine husumetlerin artmasına sebep oldu ve olmaya devam ediyor.
geçen akşam bir haber okudum mitinglere katılanların çoğu ne için katıldıklarını bile bilmiyorlar.
kurukafa oldu çıktı millet
aklını kullanan, yapılanları, yapılmak istenenleri yorumlayan yok
çocukken toplanırdık bir yerde aniden koşmaya başlardım bağıra bağıra
haydaaaaa herkes peşimden
yahu ne oldu nereye diye soran yok:))
vay olsun halimize
saygılarımla
Güzel bir yazı olmuş öncelikle tebrik ederim
Sen böyle miting miting geziyorsun. Bir bakmışsın CHP mitinginde aynı gün MARMARAY ın açılışındaki AKP gövde gösterisinde şimdide alevi mitinginde kendine dikkat et mimlencen seni MİT ajanı veya provakatör sanacaklar o zaman göreceksin mitingi meydanı. 9 Kasımda MHP mitingi var Ankara da gelmezsen ülkücü kardeşlerim üzülür asıl bize gelmesi gerekiyordu diye. Ha birde benim evimin mutfak balkonundan bakınca karşısında cami salon balkonumunda karşısında cem evi var ve aralarındaki mesafe 30 metre yok bu nasıl oluyor.
Ankaraya yeni geldiğimde kayınpederimin köyüne (Çankırı, Şabanözü, Bakırlı köyü) giderken yolkenarında camisiz köyler görmüştüm ve çok şaşırmıştım. İlk kez camisi olmayan bir köy görüyordum köyde neden cami yok diye sordum kayınpederime o da bu köy alevii köyü dedi. Bende alevi sözünü ilk kez ozaman duymuştum. Alevi ne diye sordum o da kızılbaş demişti. Onu da Erdek'te dağda odunculukla uğraşan tahtacılar vardı ve onların kızılbaş olduğu söylenirdi ama hiç kızılbaş yada alevi görmemştim ve çok merak ediyordu. Kayınpederime peki bunlar nerde namaz kılıyorlar cenazenelerini nerden kaldırıyorlar diye sordum. O da cem evinden dedi ve onlar cem ali haydar ismini çocuklarına koyarlar demişti. İyide dayımın oğlunun adı Cem di ve Erdekte aydar ali ismide çok vardı ama dayın kızılbaş değildi. Teyzemin kızının adı da Nare ama teyzem veya en,ştem kürt değiller.
Söylemek istediğim küçük yerlerde ayrımcılık bendensin veya değilsin yoktu ve köylüler tahtacılara yardım eder yemek ekmek götürürlerdi. Ben ayrımcılığı Ankara da gördüm. Büyük şehirlerde semtler mahalleler bile bölünmüş durumda
Herkes bu ülkeden birşeyler istiyor sanki parçalanacak bir av hayvanı gibi. Allah sonumuzu hayır eyleye
Selam ve sevgiler
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA tarafından 11/4/2013 4:20:02 PM zamanında düzenlenmiştir.
Başkanlık sistemine geçilmesinin ardından Türkiye Cumhuriyeti Başkanı seçilen Didier Drogba, yeni ismiyle Dilaver Drogba'nın başa gelir gelmez ilk icraati, Johannesburg'a cami-cemevi-kilise-sinagog platformu yapmak oldu. Bu projenin tüm dünyayı asimile etmek olduğunu düşünen bir kaç aykırı grup Johannessburg biletleri pahalı gelince Ankara Çin Çin mahallesinde gösteri yapmaya kalktı. Drogba'nın öteden beri zenci olmayıp çingene olduğunu savunan Çin-Çin mahallesi sakinleri göstericileri biberli kurufasulye içeren bio-gazla püskürterek ayrıca cüzdanlarına da el koydular. Olayları duyan Başkan Drogba biz ne yapacağımızı sizden öğrenecek değiliz dedi, tabi fransızca. Buna karşın baba muhalefet lideri Başkan'ı sarayburnunda oturup, kayıkla gezen zenci kızları dikizlemekle suçladı. Edebiyat Haber Ajansı muhabiri ÇinÇin'den bildirdi.
Değerli Hocam bir zamanlar TŞK-P adlı örgüte katılıp eylemlerde bulunmuş bir kardeşiniz olarak bu mesele hakkında görüşlerimi belirtmek isterim.
İsterim de ..işte şey lâzım belirtmeye.
Adamı alıp götürüyolar içindeki karbonhidratı,yağı ve fistişik asidi çekip geri gönderiyolar.
Biz o zamanlar üç arkadaştık.
Ben,sen ve o. İsimlerimizi kimse bilmezdi.gayet gizli ve derinden faaliyet yapardık.Fakat bir sabah Ben dediğimiz arkadaşımızın adının Hayrettin olduğu öğrenilince ilçedeki bütün sihirimiz bozuldu ve itibarımızı yitidik. Eylem yaptığımız karşı taraftaki Faşizler bile biz onlara kurşun sıkarken "leen Hayrettin hankiniz bakıyym" diyerekten dalga geçer oldular.
Sen dediğimiz kısa boylu sarışın arkadaşımızın adını öğrendiklerinde ise başımıza büyük felaket geldi.
Zira elemanın adı " Akın" idi.
benim adım o kadar etkilemese de sokakğa korku slan örgüt liderinin adının "Erol" olduğu öğrenildiğinde biz örgütümüzlen beraber çöküşmüş vaziyetteydik.
Bir yıl sonra asrın en büyük eylemlerine imza atacak olan "İDÜBİK-US" adlı örgüt kuruldu.
Örgütümüz adını " İlerici Devrinci Ülke Birliği Kuvvetleri" koyduysak da bazı abilerimizin isim konusunda itirazları neticesinde US yani "Uyduranı si....m" eklemek zorunda kaldık .Çünkü abilerimiz Uyduranı sileceklerini söylemişler biz de "uyduranı Sileyim " kelimesini eklemek zorunda kalmış idik.
Bu örgüt din,don,dün,ırk ,mırk,dil,pil,dam,meme ayrımı yapmayan demokrasik bir örgüttü.Bir tek örgüt silahlı poropoganda sorumlusu " Sarı Lenin" lakaplı arkadaşımızın daimi olarak kahverengi paçalı don giymesi örgüt içerisinde "gerici totaliter recim heveslisi mamsalak, sosyal faşiz,asosyal sapık"1 muamelesi görmesine sebep olduysa da liderimiz " Troçcik" -ki bu adı ömercik,Sezecik adları yaygın olduğu için kendisi talep etmişti- "Halk Sİvil Kitle Taarruz İmha Referansı" usullerine yani "HASİ-KTİR" e uygun olarak arkadaşımızın affını uygun buldu.
Biz de o günler eylemlere ağırlık vererek adımızı ülke çapında duyurmaya çalışıyorduk.
Bir sabah devlet güçleri örgütümüzün elemanlarının isimlerini radyodan yayınlayınca çareyi örgütü kapatıp ilçeyi terketmekte bulduk.
İşte böyle.
Anlattığınız mitingi tv de gördüm azıcık.
Bence büyük bir çoğunluğun bir amaç için toplanması ve herkesin görüşlerini yansıtması güzel.
Bana bu topluluk bir de Taksim gezi parkını hatırlattı.
Bir konuda farklı partiler aynı görüşteyse ancak saygı duyarım.
Şu resmi taşıyor şu sloganı atıyor önemli değil.
Önemli olan onlar bir araya getiren güçtür.
Kimse aynı düşünemez.
Bu farklı kesimlerin birlikte toplanmasıdır demokrasi.
Bu halk elbette önderini de bulur.
Bu inanç ve düşüncedeyim, karamsar değilim.
tebrikler,
selâm ve sevgilerimle.
'İstanbul'da olsaydım, kesin damadım ve kızımla birlikte Kadıköy'deki mitingde olurdum ama seyirci olarak
değil.'
Beni Türk doktorlarına emanet edin diye bir Atatürk,
İthal liderlerle olmaz bu iş..
Sorunlar farklı onlarla bizim,
Büyük geldi,küçük geldi
Değiştir..
Benim oyum çobanın oyu ile ayni olmaz diyen ,
Zihniyet.
Ben aydınım deyip,
Gaz lambasını bilmeyen zihniyet.
Çare Drogba da desen de,
Ne olacak kulübe de,
Beklerken Mustafa..
Tebrik ederim saygılarımla.,