Pazar günleri..
Yalnızca çoğu çalışan bireylerin evde olduğu pazar günleri,ya ailecek evde değişik planlar hazırlanarak veya dışarıda eğlence yapılmak üzere tertiplenir.
bu bireylerden biri ise benim babam.. :)
Babam,serbest meslek dolayısıyla yalnızca pazar günleri evde olabiliyor.fakat babamın şöyle bir alışkanlığı vardır ki!’ o da balık tutmak.
Balık tutmak babam için bir hastalık haline gelmiştir.Nerdeyse çocukluk yaşlarından itibaren babam kendini balık tutmaya adamıştır.
Babam haftanın altı günü çalışmakla meşguldür ve serbest meslek dolayısıyla çok yorucu bir gün geçirerek eve gelir,bu kadar yorgun olmasına rağmen pazar günleri evinde oturup dinlenmek yerine haftada bir olan pazar gününü sabahtan akşama kadar balık tutmakla geçirir. Evet haklısınız belki de balık tutmak insanı rahatlatır diyorsunuz ama bazılarında öyle bir hastalık vardır ki!’ sabahın köründe gider akşam geç olunca eve döner.balık tutmak rahatlatıcı bir okadar da yorucu bir iştir.
Benim babam dan herhangi bir şey için söz almak çok zordur yapamayacağı bir şey için hayatta önceden söz vermez vermeden önce de çok iyi düşünür.
çok iyi hatırlıyorum bütün bir hafta boyunca babamın peşinden koşarak pazar günü onunla birlikte gideceğim için aldığım sözü,gerçekten tam bir hafta içinde zorla almıştım bu sözü :)
Her pazar gününü balık tutmak ile geçiren babam herhangi bir sosyal aktivite yapmaz nerdeyse bayram günlerini bile balık tutmak la geçirebilen bir adamdır.
Bugün de günlerden pazar ve babam her zaman ki gibi balık tutmaya gitmişti fakat halamların evimize gelmesi nedeniyle mangal yapmaya karar verdik.Babama telefon açıp gelmesini ve mangalın başında durmasını söylemiştik dinler mi?
Tabikide hayır...
önemli olan bu pazar günlerini evde oturup dinlenmek veya haftada bir defa balık tutmaya gidecek olan beyler için geri iade edebiliriz yanılıyor muyum???
Eğer yanıldığımı düşünenler varsa hanımefendiler dikkat!’!’ çünkü kontrol bu sefer sizin eline geçer bu kadar düz bi yaşantıdan sıkılan hanımlar anında eşlerinin tepelerine binmeye ve söylenmeye bundan sonra da her pazar günü ayrı ayrı yerlere sözler vererek beylerin evde dinlenmelerine engel olabilirler.bunun için bence biraz daha aktif olmayı deneyebilirsiniz. :)
YORUMLAR
Konuyu ele alış şeklini beğendim.Dil sade ve akıcı. Anlatılan konuya hakimsin.Yaşanan psikolojiyi iyi yansıtmışsın.Eline sağlık Pınarım...
BALIKÇI
Balık tutarken ;
Kayanın başında beklerdim .
Salardım oltamı denize ,
Saatlerce beklerdim .
Bazen tık ,tık yapar .
Uyan abi derlerdi .
Bazen vurdu derdim ,
En küçüğünü gönderirlerdi .
Güneş tepeme dikilir .
Sarartır şapkamın rengini .
Yaktığı yetmezmiş gibi;
Balık tutamazsın der , giderdi .
Bazısı rastgele..
Var mı bir şeyler derdi .
Denizde yoktu ki balık ,
Oltama gelmezdi .
Ben balıkçıyken ;
Balıklar beni sevmezdi .
Soframda olmasa da , onları severdim .
Deniz kokardı tenleri...
Pazar günleri yakın olsaydım yalnız gitmezdi babanız gözünüz arkada kalmazdı.Tebrik ederim saygılarımla.
Bırakın balıkla mesgul olsun. belki stresini O şekilde atıyordur ...
Biliyormusunuz ? balık tutmak terapidir insana..
.butun duygularınızda arınıp sadece o gelecek balığa adamaktır kendini.
o kişi icin özelse balık tutmak başka şeylerle mutlu edemezsiniz.
bizzat kendimden biliyorum:)
Abim her hafta sonu ve hafta ici sabahın körunde giderdi
ve bende peşinde, ben onun kadar eğlenmesemde onun ne kadar mutlu oldugunu biliyorum..
o bırakmıyorsa,ona yardımcı olun ve sizin gidin babanıza eşlik edin onunla zaman gecirin anlayacaksınızdır.
bende isyan ederdim.. önceleri cunku gelince o balikları istemezdim zor gelirdi..
yani sizi iyi anlıyorum bu durumda..
bıraktıramazsınız onuda biliyorum..okurken gülümsedim.hiç yabaci değildi yazdıklarınız.
SaygılarımLa..
Paylaşıma tşkler..