İlk zamanlar pek tanınmadık gibi gelse de odalar arasında mekik dokuyan uzanıp dillere ah çalan bir başka yalan bir başka insan düşünce anın perdesinde eşgali sokak kaldırımlarında duvara yazılan belki derin bir iz anlamı yok olsa da takibe değer yalnızlık...

Giderken bir başka yarına unutulmak bir büyük hata ne zaman ki eskiye nazaran yenilenen bir düşün ağlayan yalnızlığında dokunursa kımıldayan ayaklanıp sensizliğe doğru yol alan bir başka insan bir başka lisan...

Üşüyor uzunca bekleyişlerden gelen bir başka yolcu bir başka düşün kurbanı yarına düşen görev bugüne anlatılan zaman aslında hiç olmamış gibi yaşanılacak olan bir başka yalan bir başka zaman...

Şimdi buradaydı gelecek zannedilen yolcu üzerine sinen sigara dumanına vicdanına çalınan baş sayfa yazılara "itirazım var!" deyip çekip gittiği kapıdan bir pencere buğusuna yazılabilecek belki de hatırlanması gereken en büyük yalan aşk en büyük günah bu zamana hasret unutulan ayrılıklar...

Yürüyor önünde sıralanan bir dizi zincirlenmiş mahkumiyet anlatmalı tarihi ve o tarihin dillere uzanan ne gariptir ki aşka ayıp kaçıp düzene yabancı kalanlar ne mecnunda eser ne leylada hazan bir başka bahara ererse aşıklar ne sabah olur ne de yatsı işin aslı bende saklı...