ÖZGÜR OL(A)MA(MA)K!
İnsanlar küçücük bir boşluğunuzu yakalamayagörsün... Aman diyeyim korkun çevredeki insan görünümlü, başkalaşımlardan!
Uzun zamandır yazdığım toplumsal konulu, kadın konulu yazılarımı okuyanlar bilirler benim düşüncelerimi... Birkaç yılı aşkın üzerinde emek verdiğim bu konular gündelik yaşamımı altüst eder oldu. Duygu yoksunluğu içerisinde sıkışıp kalmışken, bir de üzerine eklenen çevre baskısından kendimi kurtarmaya çalışmaktan dönüp ’’Ben mutlu muyum, olacak mıyım?’’ sorusuna bile cevap veremez oldum. Az biraz sessizliğe bürünüp duygularıma odaklanmayı denemeye çalışmıştım ki, buna hakkım yokmuş gibi eleştiri yağmuru tepeme tepeme dolu misali iniverdi. Pek ani yakalandım, beni çökerten, kadını ezmekten gurur duyanlara.
Zaten özgün olduğunuz yolda tek başınızaysanız, size ulaşmaya çalışıp bunu hak etmediklerini anlayanlar sarmışsa etrafınızı, gücünüzü sonuna kadar kullanmaya mecbur kalırsınız neticede. Her taraftan yok olmaya mahkum edilmişken bir kadın, hakaretlere, mantıksız eleştirilere maruz kalmam beni hiç mi hiç şaşırtmadı. ’’Evlenmiyorum arkadaşım!’’ diye yığınla cevap verdiğim insanlar, toplumun sürü psikolojisine kapılmaktan, insani duyguları hatırlayamaz olmuşlar. ’’ Ben buyum,abi’’ demekten dilimde tüy bitti. Bir kadın dibine kadar özgürlüğü yaşama hakkına sahiptir! Bunu yok etmeye, bunu yermeye hiç kimsenin hakkı yoktur! Devlet politikaları da bizi gün geçtikçe eve kapatıp, doğurma makinesi olarak görmeye devam ederken 3-5 insanın ’’ Doya doya yaşa, kadınlığını!’’ sözlerini duymaya özlem duyar olduk.
Daha geçen gün arkadaşımın evinde kaldığımda üst kattaki kadının ’’N’olur yüzüme vurma’’ çığlıklarına şahit olmuşken ben, bana kimse güven duygusundan bahsetmesin. Duygularımızı, ruhumuzu, yaşanmışlıklarımızı, değerimizi yerine dibine sokanlara, haksızlığa maruz kalanlara ses çıkarmak yerine bundan keyif duyanlara yazıklar olsun!!!
YORUMLAR
Öyle düşünülüyor kızım...
Kadın erkeğin elinin kiri...
Doğurma makinası...
Sırtından sopa, karnından sıpa eksik olmamalı.
Peygamberimizin ayaklar altına Cennet serilen o övücü sözleri nerede?
İşlerine gelmiyor...
Her görüşün savunucuları olabilir.
Kadın haklarını savunan sizler gibilere ne mutlu.
Kutluyorum...
SONUÇTA DÜNYA HAYATI HERKES BİR ŞEYLERLE İMTİHAN OLUR ÖNEMLİ OLAN HAKIMIZDA HAYIRLI OLANI DAİM DİLEMEKTİR ÇÜNKÜ HAYRIN İÇİNDE ŞER ŞERİN İÇİNDE HAYIR OLUP OLMADIĞINI ANÇAK VE ANÇAK ALLAH C.C.BİLİR
Yüreğine emeğine sağlık
Tebrikler
Selam saygı sevgi sabır ve dua ile
ALLAH C.C. emanet ol
Evlenene kadar özgürdür her kadın ve her erkek.Evlendikten sonra özgürlükler kadınlar için de erkekler içinde bitmek zorundadır.Özgür olmak isteyen bireyler evlenmemelidir.kARŞILIKLI ''Bağlı'' olmak vardır evlilikte.''Bağlılık'' kelimesi bile özgürlüğe terstir zaten.Bayanlar bu özgürlük konusunu yazarken bu ayrımı nedense yapmayı hep unutuyor.Bekarlık sultanlıktır cümlesi özgürlüktür.Ev(li)lik ise bazı sorumluluklar gerektiri ve elbette ki bu sorumluluklar bazı özgürlüklerden fedakarlıklar gerektirir.Çocuğunuz olduğunda bu fedakarlık bir nebze daha artar.Bugün günümüzün en önemli ama en gizli sorunudur evli kadınların özgürlük uğruna evliliklerini bitirmesi.Bunları neden yazdım?Çünkü özgür olma isteğini evlendikten sonra değil evlenmeden önce edinmek daha mantıklı.Özgürlük geniş bir konu.Özgürlükten kastın ne olduğu da önemli tabi.Özgürlük satın alabilmek için 5 yaşında bir çocuğu bırakmak,bir evliliği tümden yıkmak ne kadar doğrudur?İşte bunu yapanlar var.İspatı o 5 yaşındaki çocuk ve evliliği yıkılan kişi ''ben''...Yazınıza değil eleştirim.Hayata...
Kadında bir insan, kadında bir can, onunda kendi duyguları hissiyatları var, kadının bedeni kadının kendisine ait, kendi öz benliğini , hislerini, duygu dünyasını nasıl şekillendireceğini ancak kendisi karar vermeli,
Kimse kadının namus bekçiliğine soyunmaya kalkmasın, kadının hayattan tek beklentisi bir tutam sevgi, bir yudum nefes, kadını maceraya sürükleyen tek şey acımasız kapital sermayedir kadını adeta bir ticari
metea yada açık söyleyeyim seks kölesi olarak asırlardır kullanmıştır, ve kullanmaya devam etmektedir kadını tuzağa düşürmek adına ,çok vaat ve cennet sunmaktalar hiç bir kadın kendi ayakları üzerinde sanmayınız ki başarıya ulaşmıştır bir şekilde ya özünden ya namusundan yada kişiliğinden karakterinden taviz verilme mecburiyetinde bırakılmıştır kadının hatıra defteri hep acı, hep ihanet, hep aldatılmışlık, hep çirkin senaryolar sonucu güneşi çalınmış hayatı karartılmıştır bunu açık örneği riyo karnavallarıdır ve riyo karnavalının getirisi sexs turizmini yaratmıştır malesef ülkemizden bile küçümsenmeyecek sayıda burjuva buradaki ucuz faişe sektörüne katkı yapmak için yarışmakta ona sorsan en büyük namus bekçiliğine soyunur namus abidesi kesilir, insanlık iki yüzlü, riyakar çark böyle dönüyor direnen bedelini ne yazık ki canıyla ödüyor
Kadın bence sen sana yakışanı yapmalısın
Sen aşksın sevdasın gönül çiçeği, yani Aslı, Şirin, Leyla ,Havvasın
Akmasın hiç göz yaşın, sen hayatsın, sen sevgili, ana bacı yar, sen dünyasın
Kadınlık onurunla iyiki varsın
saygı ile efendim
* * * * ** * * * *