YENİ BİR SEVGİYE ADIM ATARKEN
YENİ BİR SEVGİYE ADIM ATARKEN
Yeni bir başlangıç yaparken aslında farkında olarak ya da olmayarak, en başından ilişkinin gidişatını da çizeriz.
İlişkinin başlangıcında kişiler kendilerini oldukları gibi değil, arkasına saklandıkları maskelerle tanıtabiliyorlar. Çoğu zaman da bunu bilinçli olarak değil, farkında olmadan yapıyorlar. Doğal olarak karşı tarafta yarattıkları beklentinin de farkına varmıyorlar. Sonrasındaysa hayal kırıklıkları.
Peki ne yapmalı? Öncelikle kendiniz olun. Uzun süreli bir beraberlik veya evlilik beklentisindeyseniz, partnerinize karşı kendinizi olduğunuzdan farklı göstermeyin, yani, ona karşı yaptığınız her davranış için kendinizi sorgulayın " ben bunu yıllar boyu yapabilir miyim" sorusunu sorun kendinize. Cevabınız " evet" ise sağlam temellerle başlayabilirsiniz. Ancak aklınızda "ben bunu şimdilik idareten yapıyorum sonrasında devam ettiremem" şeklinde ufacık bir şüphe oluşursa, o davranışta bulunmadan önce tekrar düşünün, çünkü partneriniz sizden bunu hep bekleyecektir.
Bu prensiple başlayan beraberliklerde ilerleyen zamanda, eşlerin birbirlerinden şikayetleri ve yakınmaları da daha az olacaktır. "Tanıştığımızda böyle dememiştin, onu öyle yapmamıştın, bunu hep yapıyordun artık yapmıyorsun" gibi bitmeyen ama ilişkiyi yıpratan tartışmalar da azalacaktır.
Biz ne kadar doğal olursak, birlikteliğimiz de o kadar sağlam olacaktır.
Aşkın gözü kör değildir, sadece taktığımız maskeler, girdiğimiz kalıplar görüşümüzü engeller. Size biçilmiş kalıplardan, sunulmuş rollerden kendinizi kurtardığınızda her şey çok daha berrak olacaktır.
ESSU- Spiritüel Yaşam Ve Nefes Koçu-Reiki Master
İnsan Kaynakları Uzmanı
İşiniz su gibi rast gitsin, yolunuz su gibi aksın, hayatınız su gibi ferah olsun, ışığınız bol olsun
YORUMLAR
Aşkın bilimselliği üzerine nice yazılıp çizilmiş şeyler vardır. Muhtemelen bilirsiniz siz de... Görsel olarak bize uygun olan eşi seçmemizde yardım eden 'feromonlar' adı verilen bir takım oluşumlar varmış vücudumuzda. Gözle görülememekle birlikte henüz bilimselliği çok da kanıtlanmış değil bunların. Bu kişiyi gördüğümüzde vücudumuzda gerçekleşen hormon artışıyla beraber, her zamankinden daha olumlu ve bazı şeyleri görmezden gelen bir hale bürünmekteyiz. Bu hormonların etkisi de geçince kişiyi, olduğundan farklı algılamaya ve eleştirilecek yanlarını da gömeye başlarız. ''Aşkın gözü kördür.'' lafı da buradan çıkmıştır aslında. Sizin psikolojik yaklaşımınıza ben de biraz bilimsel değinmek istedim. Teşekkürler güzel paylaşımınız için. Sevgiler...