- 2946 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Dostlu Ve Arkadaşlık
Dostluk ve arkadaşlık insanlık tarihi kadar eski ve bir o kadar da önemlidir.Yaşadığımız ortam her ne olursa olsun mutlaka birilerine ihtiyaç duyarız.Konuşacak,yardım alacak,paylaşacak birileri mutlaka olmalı insanın hayatında.
Çalıştığınız ortamda iş arkadaşları,oturduğunuz semtte mahalle arkadaşları,apartman komşuları derken sosyal bir çevre kendiliğinden oluşuyor zaten.Önemli olan bu sosyal çevrede ne kadar aktif olup ilişkilerinizin hangi aşamada olduğudur.Mesai arkadaşlarınızla mesai dışında sosyal aktivitelerde birlikte oluyorsanız ve aile ziyaretlerinizi gerçekleştirebiliyorsanız şanslısınız.Sizi seven,sayan ,sizin sevip saydığınız birileri var.Yarın başınız sıkıştığında eğer yardımınıza koşabilecek birileri de varsa hayatınızda işte siz mükemmelliğin doruğundasınız.Ya tam tersi ile karşı karşıya iseniz, işte durum gerçekten çok vahim.O zaman başınızı ellerinizin arasına alıp durum muhasebesi yapmanın vakti gelmiştir.
Şu ana kadar sizin arkadaşlarınız,dostlarınız,aileniz arasında zor durumda olanların kaçına yardıma gittiniz,kaç kişinin sıkıntısını giderdiniz,kaç kişinin size ihtiyaç duyduğunda yanındaydınız? Bütün bu soruların karşısında kendinize vereceğiniz cevap çok önemlidir.Eğer siz başkasının yardımına gitmişseniz ve şu an yalnızsanız gerçekten de çok büyük ihanete uğramışsınız.Durum değerlendirmesi yapıp yeni bir başlangıca kendinizi hazırlamanız gerekiyor.
İnsanız hepimiz,birbirimizle ilişkilerimizi iyi derecede yürütmemiz gerekiyor.Yardım ederken karşılık bekliyorsak insanlığımızı sorgulamalıyız.Birine yaptığımız yardımı bir gün onun başına kalkıyorsak o yardımın hiçbir önemi yoktur.Hatta yapılan iyilik karşı tarafa zulme dönüşmüştür.Bize düşen sadece bize ihtiyacı olan birilerinin elimizden geldiği kadar ihtiyacını gidermeye çalışmaktır.O nun bu yardıma layık olup olmadığını sorgulamak değildir.Kimileri der ki “ ettiğini buldu,hak etti,yardım etmeye layık biri değil…” vs vs .böyle düşünen biriysek eğer zaten insanlığımızı en baştan kaybetmişizdir.İnsanlık vicdanla eş değerdir.Vicdanında noksanlığı olan insani duygularını yitirmiş ve zalim bir tavra bürünmüştür.Komşusunun ne halde olduğundan haberi bile olmayan birinin kalkıp bir başkasının iyiliğe layık olup olmadığını sorgulaması bile o kişinin ne kadar cahil,ne kadar insanlıktan uzak kaldığının en bariz göstergesidir zaten.Bakıyoruz aynı apartmanda oturup birbirlerini tanımayan insanlar var.Yolda karşılaşıp selamlaşmadıkları insanlarla komşuluk yapılıyor.Apartmanın bir dairesinde yas olup diğer dairesinde eğlencenin doruğunda olan insanların var olduğunu biliyoruz.Aynı işyerinde mesai arkadaşlığı yapıp yan odada kimlerin çalıştığını ve ne halde olduğunu bilmeyen insanlar da var.
Hep eskilerin özlemini yaşıyoruz,nefes alan her insan da her zaman “nerde eski insanlık,nerede eski komşuluk..” diye söylenir durur.Ne konuştuğunun farkında bile değil.Hele bir kendine baksana be adam,sen insanlığın neresindesin.Hangi bir gün bir komşunun kapısını çalıp ta “komşum ne haldesin,nasılsın,var mı bir sıkıntın…” diye sordun ? Hangi bir gün akrabalarını ziyaret ettin,hangi bir gün bir hastanı ziyaret ettin,ona bak sen.
Önce kendi nefsimizi sorgulamalıyız.sonra insanlığı yargılamalıyız.Kimse ayranım ekşi demez derler büyüklerimiz.Ne kadar da yerinde bir söz.Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, tarlaya ne ekersek onu biçiyoruz.Komşusuyla iyi geçinen kişinin komşusu da kendisiyle iyi geçinir.Başkalarını ziyaret eden,onların sıkıntılarına çare olanın sıkıntısına da çare olunur,ziyaret te edilir,hali,hatırı da sorulur.
Bir yerlerden başlamak gerekiyorsa önce biz demeliyiz,biz insan olarak üzerimize düşeni yapalım ki her kes te üzerine düşeni yapsın.Ha bu arada biz yaparız ama başkası yapmaz.bu bizim sorunumuz değil kesinlikle,Yapmayanın sorunudur.Unutmayın ,ölüm var ve mezar tek kişiliktir.Mahşerde herkes kendi hesabını verir.Başkasının değil.Başkası yapmadı ben de yapmadım diye bir şey yok diğer tarafta.Ona göre.
Mehmet Zafer