- 915 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
HAYAT ARKADAŞI
Bazı insanlar; güler yüzlü, sevecen, sıcakkanlılığıyla herkesin sevgisini kazanırlar.
Gülümseyişleri içten gibi görünüz bazen.Oysa içindeki volkanları kimse bilmez.
Hayalleri vardır evet.Gerçekleştirmek istediği bir yığın hayal.Aşk hayatına girince ister istemez hayaller bir çocuğun elinde hüsran olur.Tabi bu durum değişiklik gösterir kişisine göre.
Bazı hayat arkadaşları vardır düşüncesi şudur aslında;(o bana muhtaç olmalı hep, tek umudu tek tutunacağı dal ben olmalıyım).Böyle düşünen bir insan emin olalım ki ilerleyemez bir şey de kazanamaz tam aksine kaybeder hayat arkadaşı değil patron muamelesi yapar..Ama bazı insanlar vardır ki hayat arkadaşını kendi gibi düşünür ilerlemesini kültür sahibi olmasını, ayakları üstünde durmasını ister, istemekle de kalmaz daima destekler.İşte bu tür insanlar hayatın zorluklarını çözmüş fikir sahibi olmuş son derece mantıklı ve gurur duyulan kişiler olmuştur.
Bu durum da şöyle düşünüyorum ben;
Söz konusu ilerlemek isteyen insanlar desteklenmeli aslında, elinden tutulmalı, başarmaya teşvik edilmeli.Birinci örnekte verilen kişiye sahip bir eş eminim ki hayattan umudunu kesmiş, kendine olan saygı ve güvenini kaybetmiş, insanların hayatına göre ayak uydurmaya zorunlu bir hal almıştır.Böyle bir kişinin ruh sağlığı da çöküntüye uğramış kişi enkaz altında can çekişmektedir.Ah!oysa elinden tutsa hayat arkadaşı, güzel olmaz mıydı?İnsan kendini daha güçlü hissetmez miydi?Ve o ev mutlulukla dolup dolup taşmaz mıydı?
Demem o ki genç arkadaşlarım eğer hayatımızda bize eşlik eden insanı doğru seçmezsek hayat bizleri çok yorar adeta yaşamaktan soğutur.Unutmayalım ki seçtiğimiz insan hayatımızın güç kaynağı olmalı.Sizi ele geçiren değil size el veren insan olmalı.
YORUMLAR
sevgili kardeşim gerçektende iyi bir noktaya temas etmişsiniz sizi tebrik ederim.
yazarın biri şöyle diyor''insanlar hayatının yarısını anne ve babasına diğer kalan yarısını eşi ve çocuklarına harciyor,kendilerine pek zaman ayıramiyorlar''tabiki insanların hepsi değil fakat bir kısmının böyle olduğu aşikardır.malesef erkeklerde hep ben üstünüm anlayışı vardır,ben ne desem kadınım onu yapmak zorunda hatta yasak ve serbestlik sahasını bile onlar belirler utanmasalar hizmetçi gibi kullanacaklar.
yazınızı okuduğumda aklıma devlet elliyle bu ülkede yıllarca yapılan bir zülum geldi.
yıllarca tv,radio,ve gazetelerde kızlarınızı okula gönderin dediler,göndermeyen anne ve babalar hakkında yasal işlem yapıldı,bazı toplum muhendisliğine soyulan gazeteler gerici ve yobazlar kızların okula gitmesine karşılar diye kalemşörlök yaptılar.sonra ne oldu?okula giden kızlar örtülerinden dolayı kendilerini okula davet edenler tarafından bu kez okula sokulmadılar.bir yandan okula gel dediler bir yandan da benim yaşayacaksan,benim dediğimi yapacaksan okula gelebilirsin dediler,.burda hz ali nin hayatından bir kareyle bitirmek istiyorum.resulun davetini alan küçük ali''ben babama bir sorayım o ne diyecek'' diye resul dan zaman ister.eve giderken şöyle düşünmeye başlar''allah beni yaratırken babam a danıştımı ki? ben de allah a kulluk yapmak için babam a danışayım''allah her bireyi özgür yaratmıştır fakat ne hazindir ki bugunun insanı etrafındakileri tahakkümü altında tutmak istiyor.ne yaman çelişki hem özgürlükten bahs edip hem de kendisi gibi düşünmeyenleri yok saymak..
VESSELAM..