- 1588 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
SIK BAKALIM, SIK BAKALIM, BİBER GAZI SIK BAKALIM. -2-
Maceramızın Kadıköy safhası ile ilgili bir iki anektod daha ekleyeyim çünkü bunun bir de Üsküdar safhası var.
Efendim Kadıköy’de üç aşağı beş yukarı Vehbi’nin kerrakesi ortaya çıkmıştı. Yani bu vatandaşlar kırk sene önce ne idiyseler kırk sene sonra da aynıydılar. Yalnız tek sevindirici şey şuydu: Artık alanlara daha fazla Türk Bayrağı taşıyorlardı. Sosyalizm, komünizm sevdasından vazgeçmedikleri halde artık Lenin, Stalin, Mao gibi önderlerinin resimlerini de alanlara taşımıyorlardı. ( En azından o gün alanda böyle bir resim yoktu )
Alanda her ne kadar Türkiye Komünist Partisinin taşıdığı orak- çekiçli ( aslında orağın yerini de dişli almış ya neyse ) eski Sovyet Rusya bayrakları, tek tük CHP bayrağı var idiyse de hakim bayrak ya hiç bir ilavesi olmayan bizim Türk bayrağımız, ya da Atatürk resimli Türk Bayraklarıydı. Kıyafetlerin çoğu ’’ Boyun eğme ’’ Yazılı tişortlardan oluşmakla beraber Atatürk resimli tişortlar da oldukça fazlaydı. Yani Atatürk, resmiyle, imzasıyla vardı ancak o alanda.
Daha Üsküdar’a gidecektim. O bakımdan yaklaşık bir buçuk saattir oturduğum çimlerin üzerinden kalkarak yavaş yavaş dışarı çıkmaya başladım. Müzik hep aynı terane devam ediyor ’’Sık bakalım, sık bakalım, biber gazı sık bakalım.’’ Ne Onuncu Yıl Marşı var ne de Gençlik Marşı...
Meydandan çıktım. Tam ben çıktıktan sonra bir baktım benim en sevdiğim türkülerden biri çalınıyor : ’’ Sabahtan kalktım da ezan sesi var ’’ Yani hepimizin bildiği ’’ Burçak Tarlası ’’ Durdum hemen. ’’ Yok ya Üsküdar’a filan gitmem gari..Burada eğlence başladı. Burada kalayım ben ’’ Diye düşündüm. Çünkü biliyorum ki Üsküdar’da müzik filan olmayacak. Çünkü çok iyi biliyorum ki başta bazı ilahiyatçı Prof. bozuntuları bile müzik için ’’ haram- günah ’’ dediklerinden Üsküdar’da müzik filan olmaz. Burası iyi. ’’ Burçak tarlası’’ ile başladılarsa devamı gelir bunun.
Yok arkadaş, benim alana geri dönmek üzere hamle ettiğimi mi gördüler yoksa içinde ’’ezan sesi’’ ibaresi geçen bir türkü mü rahatsız etti bilemem; türkü biter bitmez yine ’’ Biber gazı sık bakalım’’a döndüler.
Bir kaç biber gazı daha sıktıktan sonra Üsküdar’a gitmek üzere gırtlağına kadar dolu bir belediye otobüsüne binerek yola çıktım.
İnsanların bir kısmı Kadıköy, bir kısmı da Üsküdar’a gitmek üzere yollara döküldüğünden normalde yirmi dakika olan yolu ancak bir saatte alabildik.
Marmaray’ın açılışı saat üçte yapılacaktı ve ben bu açılışa yetişmek istiyordum. Yarım saat gecikmiştim ama kendi kendime ’’ Yahu bizim Başbakan şimdiye kadar hangi toplantıya zamanında geldi ki buna da gelsin. Rahat rahat yetişirim ’’ Diyorum.
Belediye otobüsü bizi Doğancılar’da indirdi. İlerisine herhangi bir vasıtanın gitmesi mümkün değil. Üsküdar , Üsküdar olmaktan çıkmış, sanki mahşer yeri olmuş. Öylesine müthiş bir kalabalık var.
Kalabalık müthiş ama ses seda yok. İnsanların kimine omuz atarak, kiminin ayağına basarak kalabalığı yara yara polis kontrol noktasına geldim. Burada polis sizi ellemiyor. Kapılar var dedektörlü. Oradan giriyorsunuz alana. Bir de takım elbiseli, ceket- kravatlı, gayet şık polisler var.
Ben alana girdiğimde Japon Başbakanı Abe konuşma yapmak üzere kürsüye davet edildi. Edilmesine edildi de adam konuştu mu? Konuştuysa ne dedi anlamadım. Bu arada ben öyle Kadıköy’deki gibi çimlerin üzerine serilmiş vaziyette değilim. Çim diye bir olay olmadığı gibi kıçınızı koyacak bir taş parçası bile yok. Resmen balerin gibi parmak uçlarınızda dikeliyorsunuz. ( Sanırım balede buna ’’pa dö dö’’ diyorlar. O vaziyet yani.)
Yanımdaki vatandaşa ’’Japon Başbakanı ne dedi?’’ Diye sordum. Yahu bu sakallı takımına da soru sormaya gelmiyor. Hani sorarsınız ’’ Hocam Kur’anda sabır ile ilgili ayet ya da sure var mıdır? ’’ Diye hemen ayetin önce Arapçasını okur, sonra Türkçesini ya, bu sefer de Japon başbakanının konuşmasının önce Japoncasını söyledi: ’’ Muhterem... Diyor ki: Van kiyo miyo mung, fan fiyo şiyo şung. Yani... Elhamdulillah tüpü yerleştirdik ’’ Ulan namussuz sakallı resmen benimle kafa buldu iyi mi?
O bekleyiş esnasında ben alana gelen insan profilini incelemeye başladım. Kadıköy’de türbanlı tek bayan yokken ( Başı örtülü demiyorum, baş örtülü vardı tek tük de olsa ) burası türbanlı kaynıyordu. Buna mukabil Kadıköy’deki mini etekliler, mini şortlular da burada yoktu. Kadıköy’de, üzerinde TKP yazılı şapkalarla dolaşanların yerine burada oldukça fazla sayıda başında takke olan vatandaş vardı. Lakin ilginçtir Ak Parti hep sarıkla cüppeyle özdeşleştirildiği halde sarıklı-cübbelilerin sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar azdı. Senegal, Mozambik, ya da diğer Afrika ülkelerinin zencileri onlardan çok daha fazlaydı. Evet, ilginçtir alanda ellerinde Türk Bayrağı sallayan pek çok zenci de vardı.
Kadıköy’e olduğu gibi Üsküdar’a da insanlar çoluk-çocuk mâ aile gelmişlerdi.
Üsküdar’da Atatürklü tişort filan yoktu. Çok ilerilerde asılı bir kaç resim ( Uzaktan tam seçilmese de ) içinde Atatürk’ün resmi de sadece bir tane olarak alanda vardı. Atatürklü Türk bayrağı ve ’’ Atam İzindeyiz ’’ Tişortu taşıyan bir tek bayana rastladım. Bir de su satıcısı vardı. Onun başında da ’’ Ne Mutlu Türk’üm Diyene ’’ Bandı vardı. Bazı küçük çocukların ( Özellikle kız çocukları ) başlarında kırmızılı beyazlı kurdelalar bulunmaktaydı. Kadıköyde türbanın meclise giremeyeceğine işaret olan, bir iki karton üzerine yazılmış ’’ Örtünü de al git’’ yazısı varken Üsküdarda iki kızın elinde yine karton üzerine yazılı ’’ Milletin kürsüsü, elbette girecek baş örtüsü’’ yazısı vardı.
Meydanda ve meydan dışında beyaz ay yıldızlı al bayraklar dalgalanıyordu yaklaşık herkesin elinde. Yani buradaki insanlar da en az Kadıköy’dekiler kadar vatanlarını, bayraklarını seviyorlardı. Hiç kimsenin bu ülkenin bayrağı ile bir problemi yoktu. Yalnız , Üsküdar Meydanında Türk bayrağı kadar Ak Parti bayrakları da vardı.
Kadıköy ve Üsküdardaki manzara sanki savaşa hazırlanan iki ordunun savaş öncesi kendilerini gaza getirmesi gibi bir olaydı ama işin acı tarafı bu savaşı yapacak olan tarafların her birisinin ellerindeki bayrakların Türk Bayrağı olmasıydı.
Üsküdar Meydanında olmayan bir şey de müzikti. Kim bilir belki de ben gelinceye kadar geçen zaman içinde müzik de olmuştu ama şimdi ben geldiğimde müzik filan yoktu derken, birden çok aşina olduğum bir şarkının melodisi gelmeye başladı: ’’ Üsküda’a gider iken aldı da bir yağmur’’ Yani hepimizin bildiği ’’ Katibim ’’ Şarkısının melodisi...Sonra bir anons ’’ Başbakan Recep Tayyip Erdoğan konuşmasını yapacak...’’
Yanımdaki bir vatandaşa sordum: ’’ Yahu ne oluyor? Marmaray açıldı mı?’’ Diye...Adam ’’ Ohooo beyim..Üsküdarda sabah oldu.’’ Demez mi? Tepemin tası attı. Yahu nasıl olur? ’’Ben gelmeden nasıl açar Marmaray’ı ? ’’ diye fena halde bozuldum. Velhasılı düne kadar hiç bir açılışa tam saatinde gelmeyen Başbakanın bu sefer tam vaktinde geleceği tutmuş ve tam vaktinde yani saat üçte açmış Marmaray’ı.
Burada Başbakanın konuşmasını uzun uzun yazmayacağım elbette. Merak edenler internetten bulurlar. Ancak şu cümleleri buraya almadan geçemeyeceğim.
’’Başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere, İstanbul ve Türkiye için, tüm insanlık için yüreklerini ve emeklerini ortaya koymuş, Türkiye’yi bugünlere taşımış, bu projenin gerçekleşmesine katkı sunmuş, başta Ulaştırma Bakanım olmak üzere, bakanlık mensuplarına, devlet adamlarına, siyasetçilerimize, bürokratlarımıza gönülden şükranlarımı ifade ediyorum.’
’Bugün Cumhuriyetimizin kuruluşunun 90. yıl dönümünü kutluyor, milletçe 81 vilayetimizde, yurt içinde, yurt dışında 90. yıl coşkusunu yaşıyoruz. Marmaray’ı özellikle, 29 Ekim’de, özellikle 90. kuruluş yıl dönümünde açmak istedik. Zira bugün, işte bu büyük projeyle, hem Cumhuriyetimizi yüceltiyor hem de demokratik bir cumhuriyetin, istikrar içinde, güven içinde, kardeşlik ve dayanışma içinde bir cumhuriyetin neleri başarabileceğini bugün ispat ediyoruz’
Sözün kısası 29 Ekim 2013te Kadıköyde ’’ Yeni bir Cumhuriyet, Sosyalist bir Cumhuriyet ’’ Rüyaları görülürken Üsküdar’da, yüz elli üç senelik bir rüya gerçeğe dönüşüyordu.
Sözlerimi yine Başbakandan aldığım bir cümle ile tamamlayayım: ’’ Bizi sevsin ya da sevmesin, bize oy versin ya da vermesin bu ülkede yaşayan her vatandaşım bu eserle gurur duymalıdır.’’
Yaptıkları bazı icraattan gurur duymuyorum, hatta bazı icraatlerinden ( Mesela teröre ve teröriste verilen tavizler ) nefret ediyorum ama ’’Sezar’ın hakkı Sezar’ a’’ Demişler...Bu eserle gurur duymayacak, hele hele de ’’ İnşallah çöker de görürürüz senin o tüp gecidini’’ beklentisinde olanların vatanseverliğinden şüphe ederim. Bırakın vatanseverliği, insanlığından şüphe ederim.
Son olarak: Dün Kadıköy’de ’’ Boyun eğme ’’ vardı. Üsküdar’da ise ’’ Dik dur eğilme’’ Yani iki güzide ve dünya incisi İstanbul ilçesinde toplananlar da ’’ Boyun eğme ’’ Diyorlardı özet olarak. Bunu el ele, gönül gönüle vererek, birbirlerine karşı değil de bu ülkenin düşmanlarına karşı söyleseler çok daha anlamlı bir Cumhuriyet Bayramı olmaz mıydı? Ne dersiniz?
YORUMLAR
hocam gerçekten at iziyle it izinin hatta bilumum mahlukat izlerinin birbirine karıştığı bir zamandayız. kim vatansever, kim cumhuriyetçi, kim atatürk'ü gerçekten seviyor, kim gerici, kimin içine lenin kaçmış belli değil. o inşallah çöker diyenleri çevremde ben de gördüm ve tabiri caizse ki çok caiz bence, kafalarına def-i hâcet etmek istedim. velhasıl bu projeyi kim hayal etmişse, kim düşünmüşse, kim yolunu yaptıysa, kim imzasını attıysa, hangi japon karıştıysa Allah hepsinden razı olsun.
bir de küçükken o şarkıyı "üsküdara gider iken 1/6 yağmur olarak söylerdim" şimdi onu hatırladım :)) elinize sağlık.
Marmaray projesinin ilk olarak Bülent Ecevit tarafından 1987 yılında başlatıldığını biliyor musunuz?
Yani bu proje bir sol yönetim zamanında başlatılmış.Arada kesintiler olmuş ve bu günlere gelmiş.
Bakalım hangi hükümet zamanında gerçek anlamıyla tamamlanacak.
Şimdi açılan bölüm oldukça cüz'i bir miktar.
Büyüt bakalım, büyüt bakalım
Her işini büyüt bakalım,
diyorum Erdoğan'a.
Öyle büyük yanlış uygulamalar var ki,
bu kocaman delikleri,
Marmaray kapatamaz..
selâm ve sevgiler..
Yazının devamı var mı bilmiyorum ama dün başlıkta 1 görünce yarını bekleyeyim dedim ve bugün ikisini birlikte okudum.
Anlatımdaki akıcılığı ve sıkmadan meramını anlatabilme özelliğinden dolayı Sami Hocamın yazılarını okumak bir başka keyif veriyor.
Marmaray ve Cumhuriyet Bayramı ile ilgili olarak İstanbul'un nabzını tutan yazılar çok hoştu. Sanki kendim de oralardaymışım gibi hissettim.
Teşekkür ediyor, sıhhat ve selâmet dileklerimle, muhabbetle selâmlıyorum.
hocam siz bayağı gezmişsiniz bayramı dolu dolu her iki taraftada yaşamışsınız sonuç yazınızda herkes dik durmayı eğilmemeyi dış güçlere karşı yapsalar bu türkiyeyi kimse kolay kolay bükemez ama işte biz birbirimizle didişmekten bir yere gelemiyoruz o dediğiniz sosyalistler bu marmaraydan hiçte hoşnut değiller bunu konuşmalarından biliyorum çok güzel bir yazıydı herkim bu vatan için bir şey yapıyorsa başımızın üstünde yeri vardır emeğinize kaleminize sağlık saygılarımla selamlar
Ne demeli?
Tek kelime ile harika bir yazı.
Fabrikada arızalar var, haberleri flan dinleyecek vaktim olmadı.
Geç saatte eve gittim, sabah erken yine fabrikadaydım.
Hocamın bu güzel yazısı ile,
konuyu enine boyuna irdelemiş, öğrenmiş olduk.
Üsküdar'dan haberim vardı da, Kadıköy'ü şimdi öğrendim.
Ne mitingiymiş merak ettim doğrusu?
Neyse...
Konuya dönelim...
Hocam,
emek sarf etmiş, satır satır anlatmış konuyu.
Çok da güzel anlatmış.
Ve,
düşünceleri, duyguları ile de bizlere tercüman olmuş.
Tüm yazının altına,
varsa bir suçu, günahı hocamın,
ortak oluyor ve,
gönülden imzamı atıyorum.
Olay budur...
Objektif yaklaşım buna denir.
Hepimiz,
inşallah her birimiz,
hocamın gösterdiği hoş görüyü sunabiliriz insanlara...
Eline sağlık hocam...
Güzeldi güzel...
Her zamanki gibi...
Yolumuz bir gün İstanbul'a düşse de,
sizinle tanışmak kısmet olsa diyorum...
Vallla babamın kerrekesi yok ))))))))))))
İki tarafın elinde de Türk bayrağı. iki tarafta vatanını seviyor peki neden iki tarafta birbrini yiyor.
Ben yıllardır ilk kez Cumhuriyet bayramını çok coşkulu kutladım. Erdek'teydim,
Marmaray çok güzel geç bile kalınmış bir proje. Tüm Türk halkına hayırlı uğurlu olsun. Kazadan beladan korusun
Adamlar yapıyor abi helal olsun:)))))))))))))
Selam ve sevigler
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA tarafından 10/31/2013 1:59:27 AM zamanında düzenlenmiştir.