Bir kimseyi sahip olmadığı sıfatlarla övmek, onu kibarca yermek demektir. cemil sena
Mustafa Topaloğlu
Mustafa Topaloğlu

Kulağı Duydu

Yorum

Kulağı Duydu

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

375

Okunma

Kulağı Duydu

KULAĞI DUYDU
Mevlit emmi.Namı diğer Gara Mövlüt.Babamla akrandılar. Komşumuzdu. Orta boylu,göbekli,esmer...Esmerlğinden dolayı Gara Mövlüt olarak bilinirdi. Güzei sesliydi. Sayfaları lime lime olmuş “Karacaoğlan” kitabı elinden düşmezdi. Karacaoğlan türküleri ezberindeydi. Tiz,buğulu bir ses. Keyfi yerindeyse asılırdı gaba boydan. Koşma,bozlak söylerdi. Bazen ezan okurdu.Hakkını verirdi ezanın...
İki evliydi Mövlüt emmi. Büyük hanımı Keziban bacı,küçüğü Şirif ana. Üç evladı vardı: Bir kız,iki oğlan. Büyükbaş hayvan ticareti yapardı.Al-sat işi.Belören,Acırlı,Gürden,Devecipınar,Yazıçepni eciğinden cücüğüne tanırdı Mövlüt emmiyi.İki ayağının biri çevre köylerde idi. Oğulcuk’ta ondan başka bu işin erbabı yoktu. Oğulcuk’tan ve çevre köylerden aldığı koyun,keçi,inek dana. Boğazlıyan pazarına götürür satardı.
Bu burada dursun Mövlüt emminin bir tıraş hikayesi daha var,onu anlatalım. Biraz dağınıktı rahmetli. Bir gün tıraş olmuş. Tencerenin kapağına koymuş tıraş suyunu. Tıraştan sonra dökmüş. Tencerenin kapağını da öylece koyuvermiş tencerenin üstüne.Mevsim bahar. Bostanlar keserleniyor. Çevlik’te bostan keserliyor Şirif bacı. Irgatı var. Öyle yemeğini de Kezban bacı hazırlayacak. Tencerede mantı pişirmiş.Kapağı da olduğu gibi örtmüş. Ne bilsin Mövlüt emminin tencere kapağında tıraş olduğunu. Mantı Çevlik’te konmuş sofraya. Üstü kıl,sabunlu su. Biraz da köpürmüş. Şirif bacının başından aşağı kaynar sular dökülmüş. Şirif bacı:
“Yir yarılmadı ki içine girsem! Bu dembeste herif irezil etti beni.” diye anlatırdı.
Ne diyorduk? Mövlüt emmi çevre köylerden topladığı ineği,danayı getirir ahıra bağlardı. Koyunu,keçiyi öyle başı boş sürerdi ahıra. Pazarlama taktikleri vardı rahmetlinin. Bunladan birini anlatıp söze nokta koyalım. Mövlüt emmi bir inek aldı,getridi.Ahıra bağladı. Seslendi küçük hanımı Şirif bacıya:
“Gız Şirif! Az gel hele...”
“Ne diyon herif? İşim gücüm var.”
“Gel hele gel...”
Şirif bacı ahıra geldi.
“Bu ineğe ne viriyon?”
Şirif bacı öfkelendi:
“Git herif! Dellendin mi? Ben ne virecağam?”
“Hele elli viriyom di...”
“Hadi öyle olsun. Elli viriyom.”
“Temam. Şimdi git işine bak.”
Mövlüt emmi Boğazlıyan pazarında alıcıyla pazarlık yaparken bunu koz olarak kullanırdı. Alıcı “kırk” liradan ağız açmışsa Mövlüt emmi eşhedü billah çekerdi:
“Ne diyon sen gardaşım? Elli’yi gulağı duydu.Hemi vallaha,hemi billaha.Altmış’tan aşağı olmaz.”


Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kulağı duydu Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kulağı duydu yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kulağı Duydu yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL