Gönderilmeyen Mektuplar 2

• 30 Ekim 2013 Çarşamba 15:28:22

Gönderilmeyen Mektuplar 2

Merhaba Güzeller Güzeli

Masum bir aşkla bir tutam mevsim çiçeğinin kokusu vede sayfalara düşen parmak izinle yazdığın satırlarını öpüp koklayıp yüreğime sarıp sarmaladım.

Sen yoksun kuru ayaz gecelerde buharlaşmış pencereme takılıyor gözlerim sonrasında adı sen olan damlacıklar akıyor camın yansıyan yüzünden, çatlamış bir çizgide kalakalıyor her düşen damlası

Seni sana anlatamadığım şarkılar çalıyor radyoda

Dudaklarında açan bir gül nidasıyla kokluyorum avuçlarıma düşen satırlarını, belkide bu yüzdendir burnumun direği sızlıyor her andığımda adını.

Ve bir şiir takılıyor dilimin ucuna

Mevsimine takıldığım sevdiğim
hangi baharda sevmiştin sahi sen beni
vakitler geçiyor sensiz
ve ıslanıyor yanağımdan öptüğün çukur
ellerimde kurumasın eylülde açan güller
ne olur mektuplar arasına kendini koyda gel

Tam devam edecektim ki olamaz, şiir yarım kaldı çalan şarkımızla kulaklarım radyoya takıldı. Nereden de bilirler bu radyolar canımızın yare susadığını hemende dinletirler en güzel şarkıları. Sahi seninle de ne çok şarkımız vardı birlikte dinlediğimiz.. Of off daldım işte daldım uzaklara bu gece de

*dönülmez akşamın ufkundayım be sevdiğim...

Bu mektubun dili olsa da sana konuşsa yazamadıklarımı yazıp geri sildikleri mi ürkütüyor beni sen anladın ya gerisi mühim değil.

Bil ki sana sonsuz kez getirdim kendimi her harfte her satırda dokundum yüreğinin taaa içine, bil ki kitaplara sığmayacak kadar şiirle ve de mektupla geldim, geldim canına hadi dokunduğum gibi dokunsun yüreğine.

Bana bıraktığın nasıl bir hasrettir ki devam edemiyorum yazmaya o kadar çok özledim ki sensiz ve seninle geçen bir günü o kadar çok hissettiriyor sun kendini mideme kramplar girmeye başladı daha sonra kaldığım yerden devam edeceğim üzgünüm...

Yarım bıraktığım yerden bir gün sonrası

Bir mektuba yeniden başlamaktansa yenisini yazmak daha kolay olacaktı bunu öğrendim. Uzun bir hasretin birleşmesini soluksuz beklerken araya giren kırıcı sözler ile sarsıldım halbuki mektubum yarım kalınca mideme kramplar girmiş sana hasret sancılarım dan yazamamıştım aynı sevgim ve saygım elbette devam ediyor sanma ki değişen bir şey oldu yüreğimde, her zaman canımda sın ve aklımdasın.

Hani sevgimizi tarif etmek için güzel cümleler kurmaya itina ederiz aşkımı sana nasıl hangi dilde ifade edeyim deriz ya bunun adı her dilde sevmek gibi Arapça, Türkçe, Almanca, İngilizce ... vs vs ben bir tane daha ekledim bizim dilimiz gerçekten bizim sevgi dilimiz bakıyorum da çevreye yada yazılanlara çizilenlere o kadar sade ve anlaşılır ki anlamayana aşk olsun.

Oyuncakları kırılmış bir çocuk gibi elinde eteğinde ne varsa bırakıp etrafa saçıp savurmak da ne demek sevgili elbette kavgada edeceğiz kavgalar aşkı tazeler sevdiğim

Bilmelisin ki bizi bizden başka anlayacak kimse yok bu nedenle dudaklarımı büküp beni gözü yaşlı bırakman hiç adil değil

Ve bilesin ki kum fırtınası olma zamanı geçti, kumsalına sakla beni sevdiğim

Sen işte sen denize düşürüp arayıp bulamadığım inci tanesindeki kaderim sin, Şşş şimdi sus bir şey söyleme nasıl olsa yarın yine seveceğim seni...

Sonraki mektupta buluşmak dileği ile sevgimle sin seni seviyorum sana yazacağım her söz bu cümleden geçiyor bilesin, hasretle öpüyorum burnundan çünkü en çok burnum sızladı...

30 EKİM 2013

14:45

RASİM YILMAZ