- 938 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
DÜNYANIN PARLAYAN YILDIZI ** TÜRKİYE **
Değişen yenidünya düzeninde gelişmekte olan her ülke, şüphesiz kedisine ait coğrafik, ekonomik ve kültürel özelikleriyle öne çıkmak için çaba harcayıp siyasi ve ekonomik varoluş ideasını sürdürecektir.
Bu konuda en şanslı ülkeyse Türkiye’dir,
Bu görüş iyimser bakış açısıyla söylenmiş bir söz değildir. gerçeğin tam kedisidir. Önemli olan Türk milletinin, Türkiye de yaşayan herkesin bu gerçeğin ne kadar farkında olup olmadığıdır. Farkında lığı sağlamak da, ülkemizdeki siyasi, ekonomik, kültürel, gelişmişlik seviyesini, hiçbir komplekse düşmeden cesaretle ve özgürce değerlendirmek ve insanımıza öncelikle de geçlerimize güvenmekle mümkündür.
Ülkemizin genç nüfusu ekonomik, kültürel kalkınma için tek başına yeterlimi?
Genç nüfusa sahip olmamız bir avantaj olmasına rağmen bu avantajı ne kadar iyi değerlendire biliyoruz?
Gençlerimize güvenme noktasında, onlara ne kadar destek oluyor, gençlerimizin yaşamda başarılı olmaları, özgüven duygularını geliştirmeleri için onlara ne kadar fırsat veriyoruz?
Bu soruların cevabı çok önemli akademiysen, sosyolog, siyasetçi, bürokrat vs kim varsa her kesin, hepimizin üzerinde önemle duracağı kafa yoracağı hayati bir meseledir, çünkü dünya bundan yüz yıl öncesinin dünyası değildir.Hızla gelişen bilim ve teknolojiyle, değişen yenidünya düzenine ayak uydurmak zorundayız, gelişmiş ülkeler eğitim ulaşım, ,planlı şehirleşme sosyal devlet yapısı vs gibi alt ve üst yatırımlarının, birçoğunu, günümüzden 50,100,ve150 yıl öncesi tamamlamışlar. Türkiye son yirmi yılda bu konuda önemli mesafe kat etmiş olmasına rağmen gelişmiş ülkelerle arasındaki makas halen çok açık.
Daha yakın zamana kadar dünya siyasetinde ve ekonomisinde hiç bir iddiası olmayan, ülkeler petrol veya benzeri enerji kaynakları olmayan milletler bu günün dünyasında siyasi ve ekonomik güç olma yolunda hızla ilerliyorlar. Nedeni değişen dünya düzeninde iyi bir yer tutmak (nitelikli var olma ) yarışında geride kalmamaktır, bunu içinde elerinde olan tek ve en önemli güçse iyi yetiştirilmiş bilgili her yönüyle donanımlı ( insan) aklına sahip olmalarıdır. bu ülkelerin siyasetçileri de ülke insanını ve gençlerinin girişimci ruhunu desteklemiş ve değişime açık olmuşlardır.
Bizim ülkemizin insanına ve geçlerine de fırsat verilirse müthiş işler yapabilecek yeteneğe ve zekâya sahiptir, üstelik bizim ülkemiz, yaz ve kış turizmine açık coğrafik özeliği tarıma elverişli toprakları, su kaynakları, denizleriyle vs, ve en önemlisi zengin kültürü rengârenk güzel insanlarıyla diğer ülkelerden çok daha avantajlı konuma da olduğu ayrı bir gerçektir. Önemli olan sahip olduğumuz avantajlarımızı iyi kullanabilmektir.
Ülkemizin sahip olduğu imkânlardan sadece birkaçına sahip olan ülkeler dünyanın gelişmiş ülkeleri arasında yer alabiliyorlarsa Türkiye sahip olduğu imkânlarıyla bunu fazlasıyla başara bilir
Geçmişte bir dostumun babası tedavi gördüğü devlet hastanesinden, sevk edilerek İstanbul’un, en prestijli özel hastanesinin birinde açık kalp ameliyatı olmak için yatırılmıştı. Ameliyat günü dostumun yanında olmak ve acil bir durumda, kan vermek amacıyla ameliyat boyunca hastanede bulunmuştum. ve nihayet ameliyat başarıyla tamamlanmış operasyonu gerçekleştiren ekibin başındaki doktorun, klasik bir sahne olan, hasta yakınlarına ameliyatın sonuçları ile ilgili, bilgi verme anını hep birlikte heyecanla bekliyorduk.
Nedendir bilmem ancak benim aklımda böylesine önemli bir ameliyatı yapan, doktorların hayli ileri yaşlarda olduğuna dair bilinçaltı bir düşüncenin varlığıydı, Böyle bir düşünceyle doktorun gelmesini beklerken,
Karşımızda gencecik kendine güveni tam, pırıl pırıl bir doktoru görmenin şaşkınlığı ve hayranlığıyla, imrenerek bakıyor. Birazda doktorun minyon bir tipte oluşundandır sanırım, bu kadar genç bir doktorun böylesine önemli bir ameliyatı yapmış olduğuna inanmakta, güçlük çekiyordum. Doktor hasta yakınlarına hastanın durumu hakkında, bilgi verirken bende anne ve babasının çocuklarıyla nasıl iftihar ettiklerini düşünerek duygulanmış, gencecik doktorumuzla ve kendisinin nezdinde tüm doktorlarımızla, ülkem adına gurur duymuştum.
İnsanı umutlandıran, benzeri başarılı yaşam örneklerine çoğumuz tanık olmuşuzdur. Sıfırdan hayata atılıp zaman içerisinde, binlerce insanımıza iş imkânı sağlayan, genç iş adamlarından, öğrencisi olduğu üniversiteye öğretim üyesi olup, gelecek nesillere dekan olarak ders veren gencecik öğretmenlere, akademisyen kimliği ile birçok bilimsel başarıya imza atmış, gencecik bilim insanına, dünyanın en saygın sanat ödüllerini alan gençlerimiz den,
İşlerinde başarılı, turizmci, mühendis, pilot, gemi kaptanı sporcu vs, yüzlerce, binlerce farklı meslek alanlarında, insanı mutlu eden başarı hikâyelerine tanık olmak mümkün ancak, ülkemiz adına bu başarı hikâyelerini daha fazla duymamız ve görmemiz gerekir çünkü geride daha milyonlarca gencimiz var.
Dünyanın baş döndürücü değişim hızına yetişmek zorundayız gün geçmiyor ki bilim ve teknoloji dünyasında yeni bir buluş, yeni bir oluşumla karşılaşmayalım dünyanın hiçbir ülkesinin bu gelişmişlik yarışında geride kalma lüksü yoktur.
Biz yetişkinlere düşense gençlerimizi güvenmek ve onları gelecek on yıllara hazırlamaktır ve çok önemli olan bir şeyde çocuklarımızı gençlerimizi bekleyen ( 3) önemli tehlikeden üç yobaz kesimden korumaktır.
( 1.) bilimden akıldan uzak olan riyakâr ve ( yobaz) kesimden
( 2.) her türlü ahlaksızlığı ve müstehcenliği modernlik sanan özünde cahil ve ( yobaz) kesimden
( 3. ) de kedisiyle ve dünyayla barışık olmayan değişime ve gelişime kapalı statükocu, ırkçı ve hasta ruhlu faşist ( yobaz) kesimlerden gençlerimizi korumak.
Gençlerimize bu yobaz kesimlerden gelecek tehlikeleri anlatmak, onların vicdanı ve aklı hür kişilikli, ahlaklı birer birey olarak hayata atılmalarını sağlamak ve gençlerimizin çok boyutlu düşünebilen empati kurabilen sorgulayan hesap soran insanlar olarak yaşamlarını sürdürmelerini sağlamak yetişkinlerin en temel görevidir.
Yaşadığımız yüzyılda ülkemizin kaybedecek, ne tek bir günü, nede heba edecek tek bir insanı vardır.
Zaman en pahalı cevherdir, kaybedilen zamanı geri almaya hiçbir ülkenin serveti yetmez.
TÜRKİYE Son yılarda dünyanın parlayan yıldızı olmayı başarmıştır.
Şimdi sıra yükselen yıldızı olmasında….
Serhat BİNGÖL
29/10/2013