CUMHURİYET VE ATATÜRK

• 28 Ekim 2013 Pazartesi 22:21:29

Tarihte kim Türk’e vurdu ise eli kırılmıştır kim yan gözle baktı ise şaşı kalmıştır kim kem söz söyledi ise dili lal olmuştur. Türk olmak için öyle kafatası ölçüsü falan değil samimi bir yürek, kul köle bir gönül, çılgınca bir sevda ile "BEN TÜRK’üm" demelidir insan.

Türk olduğun için hep kıskanılacaksın bu kıskançlığı saklamak senin ışıltını karartmak için hor görüleceksin aşağılanacaksın sakın eğilme! Geri kalman için eğitimden üç yüz yıl uzak tuttular ama sen şimdi onları yakaladın yarın geçeceksin onlar Türk’ün ALİM olmasından korkarlar.

Onlar senin efendilerin efendisi Muhammedin ümmeti; onun dininin muhafızı; misyoneri; kutlu Türk olduğunu biliyor, korkuyor ve panikliyor.

Ey kutlu Türk onlar ruhunu ekmekle doyuranların değil bedenini bayrak ile kaplayanları Rabbinin şehid kabul ettiğini senden öğrendi.

Ey Kutlu Türk onlar cesaretinin kılıcının ucunda değil yüreğinden damlayan kanda saklı olduğunu biliyor sen unuttun mu düşman unutmaz.

1960-1980 sağ-sol
1980-2000 türk-kürt
2000-2020 laik-dinci
2020-2040 alevi sünni

HİÇ BİR OYUN CUMHURİYETİNİ YIKAMAZ
EMANETİN TÜRK GENCİNDE

Cumhuriyet özgürlük rejimidir göz(ü)körlük rejimi değildir. Nankörlük rejimi de değildir. Kula kul olup; kul oldukları kişinin hükmüyle gücüyle ve makamını kullanıp Allaha kul olanlara zulm edenler Cumhuriyeti sevmez.

Cumhuriyetle İslamiyet birbirinin karşıtı, alternatifi bütünleyicisi değildir biri insanın dünya hayatı diğeri ahiret hayatı tercihidir. Evet Cumhuriyet özgürlükler rejimidir ama yoz kirlikler rejimi değildir. Cumhuriyet seçiminin temel esasları hülle ile değiştirilmemelidir.

Siyasetçinin Cumhuriyet rejimi üzerinden uzun süre iktidar olmak için taraftarını üreyerek oy artırmaya davet etmesi ahlaki ve reel değildir. Türkiye ve cumhuriyet kelimelerinin arasına sosyalist, demokratik, birleşik, islam benzeri kelimeler eklemek Atatürk’ün davasına ihanettir.

Her Cumhuriyet halkın iktidarı olmadığı gibi hiç bir halkada Türk halkı kadar kendi kendini idare etme hakkına yakışamaz Türk özgür ruhludur. Türk ulusunda biat yoktur. Türk ulusunda can yoldaşı/gönüldaş olma kültürü vardır. Cumhuriyet biat değil vatandaş bağıyla bağlılıktır.

Dinimiz nasıl Allah’la kul arasına girilmeyi(ruhbanı) yasaklamışsa Türkiye Cumhuriyeti de vatandaşla devlet arasına girişi kanunsuz sayar. Cumhuriyet İslamiyetin yayılmasında uygun iklimi oluşturur. Ruhban İslamiyet’i suiistimal edip cumhuriyeti tabanını genişletmede kullanır.

Anayasanın ilk dört maddesini değiştirilmesi demek Türkiye Cumhuriyetini kaldırmak isteyenlerin önündeki en büyük engeli kaldırmak demektir. Türkiye Cumhuriyetini muz cumhuriyetine çevirmek isteyenler içini boşaltmak için yoğun, bıkmaz usanmaz için yoğun bir gayret içindedir.

Cumhuriyet; “Res Public/Kamuya ait yönetim şekli” yüzlerce yıllık bir rüyanın gerçekleşmesiydi. 29 Ekim 1923 günü, İlk defa bir Türk, egemenliğin tamamen halka ait olduğu yöneticilerin halkın seçtiği bir devlet şekline kavuşuyordu.

İnsanın çizgisi vardır takvimsel süreçte yalpalamalar olsa da zaman sürecinde bu çizgi değişmez menzil aynıdır TÜRK CUMHURİYETİN YOLCUSUDUR.

İnsanların olduğu gibi toplumlarında sevdaları vardır Türk Milleti 90 yıldır Cumhuriyet sevdalısıdır. Türk var oldukça bu sevda bitmez.

Bir örgüt devletin laik, demokratik yapısı bölünmez bütünlüğü üstüne politika yapabiliyorsa" Ulusal And" ın Cumhuriyetin bir anlamı kalır mı? Bağımsız son Türk Devletini, ülkesi ve milleti ile bölmeyi amaçlayanların yüreklerden sökemedikleri Atatürk’ü, hafızalardan silme çabası var.

Misâk-ı Millî " yi çizen, Türkiye Cumhuriyeti’ ni kuran, " Ne Mutlu Türküm Diyene" sözlerini bayrak bayrak dalgalandıran ATATÜRK unutulmaz.

Cumhuriyet, etnik ve dinsel cemaatleri tek bir millet haline getirir. Cumhuriyet bir potadır. Onlar bu potada millet olmaktan korkuyorlar. Cumhuriyet ırk, din, dil ve cemiyet farkı gözetmeksizin tüm vatandaşların paylaştıkları ve yararlandıkları siyasal rejimin adı olmuştur.

Cumhuriyet, millet egemenliğini belirleyen millet egemenliği ile bağdaşabilen tek rejimdir. Onlar millet değil cemaat egemenliğini savunuyor. Bugün bazı çevreler ulusal mücadelemizi reddetmeseler de, Atatürk’ ü bu mücadelenin dışına atma, onu küçültme, karalama çabası içindedirler.

Ülke yanarken, milletin ırz ve namusu çiğnenirken, işgal güçleri zulüm yaparken bu milletin avukatlığını Atatürk’ten başka yapan kimse yoktu. “İstiklâl Mahkemeleri” ni eleştirenler, Kuvâyı Milliyeci olduğundan İstanbul Hükümetince idama çarptırılan yüzlerce mâsumu niye unutur?

Söylevde bir hesaplaşma varsa, bu Sevr antlaşmasını imzalamış ve ulusal güçleri “hain” ilan etmiş karşı devrimci cepheyle bir hesaplaşmadır. Sürekli ve müthiş bir mücadele şeklinde beliren milletlerin hayat felsefesi, bağımsız ve mutlu kalmak isteyen her millet için Cumhuriyettir.

Gençliği, yabancı ideolojilerin ve ülkelerin hedefi olmadan şuurlu, inançlı ve kişilik sahibi fertler haline getirmek Cumhuriyetle mümkündür. Türkiye Cumhuriyeti’ nin ilk on yılı kutlanırken Türk Milleti tek ses olmuş haykırıyordu Çıktık açık alınla 10 yılda her savaştan."

Cumhuriyet, köşeye kıstırıldığı sanılan bir ulusun, bir aslan gibi kükreyişi ve bir küheylan gibi şahlanışıdır. Cumhuriyet, mağdur edilen ve yok sayılarak üstüne gidilen bir ulusun dünyaya göklerden bakışı ve haykırışıdır. Cumhuriyet, özgürlük meşalesini sürekli yakan tetikleyen yekpare kordan bir ateştir.

Cumhuriyet, karanlığı kovan güneştir. Cumhuriyet, ülkemiz, vatanımız ve bayrağımızla özdeştir. Cumhuriyet, dünyada (adeta) cennete eştir. Cumhuriyet, dirençtir, Cumhuriyet, gönençtir. Cumhuriyet, erinçtir. Cumhuriyet, zincirleri, prangaları kırıştır. Cumhuriyet, düşmanların karşısında ak alınla, dimdik duruştur. Cumhuriyet, tüm çıkarcı ve karanlık kafalara güneş ışığını korkmadan tüm sıcaklığıyla vuruştur...

Cumhuriyet, insanlığın gelişiminde yarıştır. Cumhuriyet, hak, hukuk, adalet başta; en kutsal değerlere varıştır. .. Cumhuriyet, insanlık yolunda olağanüstü bir niyettir... Cumhuriyet, doğaya ve tüm canlılara hürriyettir... Cumhuriyet, insanlık âleminde tam bir yükseliştir. Cumhuriyet, özgürlük sevdalısı Türk’e yaraşır = Türk’tür. Cumhuriyet, ATATÜRK’tür.

Cumhuriyet; Hasta Adam Osmanlının İyileşmesini el pençe divan bekleyen kulların Gayrı yeter! diye haykıran gür seslerini Tanrının duymasıdır. Cumhuriyet: Saraylardan kurtulmuş ulusal egemenliktir; halktır! Devletin yasalarını softalardan kurtaran Laik düşüncedir, laik yaratıdır. Cumhuriyet: Padişahın aklına esen kuralları değil çağdaş bilimin ve aklın yasalarıdır. Eşitliktir, adalettir, insanına güvendir, haktır, Cumhuriyet; özgür düşünce ve irademizle Özgür yöneticiler seçebilmemizin adıdır.

Cumhuriyet: Medreselerden kurtulmuş Çağdaşlığa yönelen akıldır. Cumhuriyet Tarikatlardan bağımsızlaşmış ahlaktır? Tekkelerin pençesinden kurtulan vicdandır, Gericilikten arındırılan dildir. Cumhuriyet, Başöğretmen Mustafa Kemalin elindeki ak tebeşirdir; Yoksul halk çocuklarının kara yazısını silen silgidir...

Cumhuriyet ne demek?? diye sorarsan anneciğim; Cumhuriyet: Umutla bakan güzel gözlerinizi, Ay yüzünüzü bizlerle paylaşmanızdır, derim ilkin? Ey Türk Kadını.... Sadece gözlerinizin, yüzünüzün değil, Geleceğinizin önündeki perdeyi kaldıran En büyük kalkandır cumhuriyet! Cumhuriyet: Kaderleri ayrılan kadın ve erkeğin barışmasıdır. Öküzümüzden sonra gelen kadınlarımızın Geleceğin pusulasını eline almasıdır. Sadece insanın değil, hayvanların, toprağın da kurtuluşunun adı değil midir, cumhuriyet? Karasabandan çağdaş tarıma, geçişin adı cumhuriyet.

Cumhuriyet nedir?" diye sorarsan ey sevdiceğim; Cumhuriyet: Kulağına fısıldadığım ezgili sözlerimdir, Güzelliğini resmettiğim fırçamdır. Cumhuriyet nedir?" diye sorarsan ey sevdiceğim; Sevgimi anlattığım şiirdir, edebiyattır, Perdesinde kendimi izlediğim tiyatrodur, sinemadır. Cumhuriyet, insan olma sanatıdır. Cumhuriyet ne demek?? diye sorarsanız hep beraber: Cumhuriyet: İnsan olma yolunda attığımız adımlardır!

Cumhuriyet: Yönetimlerin halkıyla barışmasıdır. Cumhuriyet: Ulusal egemenliktir, ulusal iradedir. Cumhuriyet: İnsan aklını hedefleyen Devrimlerdir. Cumhuriyet: Adalettir, fazilettir, insandır! Cumhuriyet: Ana sütü gibi arı dilimizdir! Cumhuriyet: Elindeki bilim meşalesidir Öğretmenim. Cumhuriyet: Seçen ve seçilen özgür kadınlarımızdır. Cumhuriyet iktidarın padişahtan alınıp cemaate verilmesi değildir. Cumhuriyet iktidarın sınıftan alınıp halka verilmesidir.

Madde 1- Türkiye Devleti bir cumhuriyettir.

Cumhuriyet halkı KELLELER olarak gören MOLLALAR rejimi değildin.... ŞEYH İÇİN MOLLA KELLE OLABİLİR AMA CUMHURİYET İÇİN HER BİREY İNSANDIR. Cumhuriyette İdare edilenler İdare edenler diye iki taraf vardır Cumhuriyet rejiminde her iki tarafında dürüst ve namuslu olması gerekir.

Rejimin demokrasi paltformuna oturtulması şarttır. Cumhuriyet, ulusun vatan ve hukuka sevgisi ve içten bağlılığı ile yaşatılmalıdır.

İç ve dış tehlikelere karşı cumhuriyet kendisini sert ve katı bir şekilde ama demokrasinin gerekleri içinde koruyacaktır. Demokratik sistem ile idare edilen cumhuriyetlerde hükümet edenler dahil hiç kimsenin sınırsız hak ve hukuku yoktur.

Cumhuriyet laik bir sistem üzerine kuruldu. Cumhuriyet idaresinde ne halifeye ne de onun kalıntılarına NE DÜN NE BUGÜN NEDE YARIN yer yoktur. Atatürk’e göre sadece cumhuriyete sahip olmak yeterli değildir. Ona layık olmak da gereklidir. Bunun içinde yol gene eğitimden geçiyordu.

Cumhuriyet şu an ki yeryüzünün en iyi yönetim şeklidir. Hakkıyla ifa edilmesi gerekir. Cumhuriyet demokrasiyle özdeş değil. Çünkü cumhuriyet bir devlet biçimi; demokrasi ise bir yönetim biçimidir. Cumhuriyette söz hakı halkındır! Yeni padişahlar yaratan cumhuriyet artık halkın cumhuriyeti değil cemaatin cumhuriyetidir.

Sultanlık korku ve tehdide müstenit bir idaredir. Cumhuriyet idaresi faziletli ve namuskar insanlar yetiştirir. /ATATÜRK
Sultanlık korkuya, korkuya tehdide müstenit olduğu için korkak, zelil ,sefil, rezil, insanlar yetiştirir /ATATÜRK

Cumhuriyet ahlak üstünlüğüne dayanan bir ülküdür Cumhuriyet erdemdir.

Cumhuriyet ilkedir, nizamdır Herkes bunlara mutlaka uyacaktır Cumhuriyet devrimdir Dünya ondan yol bulur.

Cumhuriyet laikliktir Din ve devleti savunur Cumhuriyet ışıktır Her karanlığı aydınlatır. Cumhuriyet, mağdur edilen ve yok sayılarak üstüne gidilen bir ulusun dünyaya göklerden bakışı ve haykırışıdır.