Ensem terlemeye,odadaki nemi tüm vücudumda hissetmeye başlamıştım. Gözlerim kapalı ve odanın karanlığı göz kapaklarıma çökmüştü.Sesim yankılanıyor ve her hareketimin hışırtısı beni dahada bilinmeze sürüklüyordu.
Hafif rutubet kokusu , yavaş yavaş sürdüğüm misk, amber karışımı kokumu bastırmaya çalışıyordu.Bedenim bilinmezliklerle savaşmayı bırakmış , heyecanım,tutkularım,arzularım ve ruhum haps olmuştu karanlığa.Hızlı hızlı nefes alıp veriyordum.Sanki kalbim karanlık loş odaya atıyordu.Kulağımı kalbimin atışına odaklamaya çalışıken,bir çift ayak sesi tüm ritmi bozmuştu.
Kalbime ,ayak sesleri hiç boşluk bırakmadan basmış,sanki tüm odada ‘fa’ sesi çınlamıştı.Adımların bana yaklaştığını hissedebiliyordum ve kalbim gergin bir keman gibi yeni bir beste çalmaya çalışıyordu.
Bir anda ayak sesleri kesilmişti.Loş oda yine sessizliğe gömülmüştü.Konuşamıyordum.
Ellerim terlemeye,bacaklarım titremeye başlamıştı.Kısa bir zamandır beklememe rağmen sanki çok uzun zaman geçmişti.Heyecandan damağım kurumustu.Suya ihtiyacım var diye düşünürken birden dudağım ıslaklıkla buluştu.
İrkilmiş ,vücudum buz kesmişti.Hem çok korkmuş ,hemde çok heyecanlanmıştım. Gözlerimin üstündeki satenimsi kumaşla bir bütün olmuştum o an.Enseme doğru yaklaşan nefesi,
boynumdan ayak parmaklarıma kadar uyuşmama sebep olmuştu .
Ve kulağımda bir fısıldama

-Terlemişsin…