PENCEREMDEN
Karşı kaldırım da bir adam umutsuzca bekliyor. Nerden baksan ellisine merdiven dayamış. Yıllar onu mutlu etmemiş belli, sigarasından derin bir nefes alıyor. Sesiz intihar ediyor, kimsenin haberi yok. Bu onun kurtuluşu olsa gerek. Çöpü kurcalayan kadın, bu hayattı istemediği her halinden belli. Her gün lanetler okuyordur. Böyle hayatın gelmişini geçmişini diyordur elbette. Sonra ekmek kutsaldır nerden çıktığının ne önemi var diyordur. Arabasını sürüyor bir sonraki durağına. Üstü başı harap, yaşıyor işte öyle ya da böyle fark etmiyor onun için. Tek gayesi yaşamak. Yirmili yaşlarında bir genç sorsanız dünyanın bütün yükü omuzlarımda diyecek bir halde birini bekliyor. Fikrimce bir kızı bekliyor. Aşık mıdır? Bence değil; çünkü beklerken başka kızları süzmeyi ihmal etmiyor. En deli çağı tekle yetinmek olur mu hiç? Çöpçü kadın aradığını buldu sanırım. Arabasını doldurdu bu akşam onun için daha iyi olacağa benziyor. Evine erken dönebilir. Bu akşam şanslı soğuk havayı iliklerinde hissetmesine gerek kalmadı. Genç bir çift daha sorsanız birbirlerine delice aşıklardır. Bence ayrılır bunlar. Yargısız infaz değil bu. Sebebi var. Çünkü birbirlerini şu soğuk havada sıkıca sarmıyorlar. İstisnalar olabilir tabi… Çöp kamyonu geldi. Çöpçü kadın şanslı ekmeğini çöpçülere kaptırmadı. Bu bence onun için bir zafer. Marketteki kasiyer abla yine sinirli bir de bugün Pazar ya bir başka sinirli oluyor. Evlenmesi lazım. Ya evliyse? Yok değil parmağında yüzüğü yok. Biraz yargısız infaz oluyor sanırım yazdıklarım. Neyse . Köşeden çıkan iki adam biri hararetli bir şeyler anlatıyor. Anlattığı her neyse haksız olduğu belli anlatırken sakız çiğniyor. Bir de ben bilirim havası yok mu adamda sinir oldum oturduğum yerde. Karşı apartmandaki otistik çocuk. Çok seviyorum ben seni. Elinde yine kırık sazı çalıyor, hayat diyor her şeye rağmen güzel. Aferin be çocuk. Hayat seninle güzel. Seni sevdiğimi bir gün sana da söyleyeceğim çocuk uzaktan takip ediyorum seni. Emekli bir çift marketten elleri dolu bir şekilde çıkıyorlar. Ay başı da değil. Alışılmadık bir durum. Meyveler alınmış akşama torunlar geliyor galiba. Mutlular bir şey diyor amca teyzeye. Keşke duysam. Sen onca sene çalış didin hayat belini büksün. Tam rahata erişeceğin zaman parasızlık vursun . Hayat hiç de adil değil be amca. Bu akşam penceremin yıldızı sizsiniz. Sizi tebrik ediyorum. Kızda ayıp etti ha. Çocuk hala bekliyor ayıp ama. Kendimi yaşlı dedikoducu bir teyze gibi hissediyorum. Sevdim ben böyle yazmayı iyi oluyor. Yazdıklarıma konu olanlar sizi teşekkürü bir borç bilirim.
MURAT SEKİ
DPÜ TÜRKÇE ÖĞRETMENLİĞİ