Cevap
Aslında yazmayacaktım bunları. Ama tutamadım gene kendimi. Neden
Cumhuriyeti sadece 29 Ekim’de hatırlıyoruz. Neden sadece bir yarışma ile bu günün önemini anlatmaya çalışıyorlar bize. Şimdi siz öğretmenlerim oturmuş cumhuriyetle ilgili liseler çapında yazılan yazıları okuyorsunuz. Elbette içlerinden bir tanesini seçeceksiniz. Buna lafım yok, güzel çalışma, güzel konu… Fakat affınıza sığınarak bir şey soracağım. Hangi Cumhuriyet?
Ha… Eğer varlığını Türk varlığına armağan edenlerin, Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının kurduğu cumhuriyetse bunu iki sayfa yazıyla anlatamam. Çünkü atalarımın kurduğu Cumhuriyeti anlatmak iki sayfayla olacak iş değil. Onların yazdığı destanı ben iki sayfaya dökersem ecdadıma hakaret etmiş olurum. Ama eğer şu an günümüzde olan sözde cumhuriyetten bahsediyorsak benimde iki çift sözüm olur. Bir kere eğri oturup doğru konuşmak lazım. Şu an bu satırları kahramanlık dolu, tüyleri diken diken yapan laflarla da doldurabilirdim. Ama bu şu an ki şartlarda kendimi kandırmak olurdu. Cumhuriyet bir yaşam tarzıdır. Bir milletin eğitiminden tutunda kültürüne kadar etkiler. 1923’de kurulan bir Cumhuriyeti 2013 yılında hala demokratikleştirmeye çalışıyorsak bu bizim ayıbımız demektir. Demek ki tam anlamıyla cumhuriyeti yaşayamıyoruz.
Bana göre Cumhuriyet ‘yasama ‘ile olan bir yönetim tarzı değil , ‘yaşama’ ile olan bir yönetim tarzıdır. Çünkü kurallar, yasalar her zaman vardır. Önemli olan bunu yaşama uygulamaktır. Şu an bunları biraz iğneleyici bir dille yazıyorsam bu çokbilmişliğimden değil üstüme düşen bir görev olduğundandır. Ben unutmam ki; Atamın bana her seslenişinde bıraktığı bir görev, bir vasiyet vardır.
“EY TÜRK GENÇLİĞİ! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.”demiş Mustafa Kemal.
-Bütün ümidim gençliktedir.
-Türkiye Cumhuriyetinin, özellikle bugünkü gençliğine ve yetişmekte olan çocuklarına hitap ediyorum: Batı senden, Türk’ten çok geriydi. Manada, fikirde, tarihte bu böyleydi. Eğer bugün batı teknikte bir üstünlük gösteriyorsa, ey Türk Çocuğu, o kabahat da senin değil, senden öncekilerin affedilmez ihmalinin bir sonucudur. Şunu da söyleyeyim ki, çok zekisin! . Bu belli. Fakat zekânı unut! . Daima çalışkan ol.
Dediğim gibi Cumhuriyet sadece yasalar değil onun içinde benim dilim, benim bayrağım, benim alfabem, benim özgürlüğüm var. Benim muhafaza edeceğim Cumhuriyetim, dilim, bayrağım var.
Ben ne alfabeme yeni harfler sokarım nede alfabemden bazı harfler çıkartırım. Benim muhafaza etmem gereken atamın bana emanet ettiğidir. Muhafaza edeceğimde zaten… Çünkü bu kudret benim damarlarımda ki asil kanda mevcuttur.
Çünkü ben Türküm, doğruyum, çalışkanım. Ben yeminler etmişim Atamın açtığı yolda, gösterdiği hedefe durmadan yürüyeceğime. Nasıl atalarımın varlığı Türk varlığına armağan olduysa benim de varlığım Türk varlığına armağan olsun. Ne mutlu Türküm diyene!
Türklüğüyle övünen herkesin Cumhuriyet bayramı kutlu olsun.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.