- 1383 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
TİPİK BİR SOSYALİZM/Mİ DOĞUYOR ?
_____Ülkede işbirlikci tekelci burjivazi ile gelişen kapitalizm, ister istemez proleteryanın ağzına bir parmak bal süreceyinden ve bir kaç lokma kursağına giren işçi köylünün zamanla sosyalizm yolunun menzilini uzatacağı gibi niha-i hedefin/in tarihini de uzatacağı kesindir.
____Bir diğer konu ise kapitalizmin tek yanlı restarasyonu belli bir süreç olmayıp..kapitalizmin gelişmesi, sosyalizmin gelişmesini parelelinde sürükler yani çift yönlü bir süreci tetikler.Kapitalizm sosyalist unsurlarla bütünleşmesi gibi görünmesine bakmıyacaksın iki zıd kutupun düşmanlığı kaçınılmazdır ve de ’DEVRİM’ olmaksızın kapitalizmin sonu hazırlanamaz...yani ’’SOSYAL DEMOKRAT PARTİ’’ veya ona benzer partilerle ortadan kaldırılamasını düşünmek hem saflık hem de aptalık olur.Öyle ya..! Kapitalizmin gelişmesi sanayı ile kaynaşınca ister istemez parelelinde bir örgütlenmeyi de getirir.Sınıf mücadelesi verenler bu örgütleme fırsatını kaçırdı mı sağ sapma olarak belletilen ’SOSYAL DEMOKRATLAR’ veya düzen burjuvazi partilerinin hegemonya güdümünde ki sendika/lar devriye girerek bilinçsiz proleteryanın o gibi yerlerde kümelenmesininin vebalı sınıf mücadelesi veren teslimiyetci örgütlerin omuzların da taşımış olurlar.
____Bundan da anlaşılacağı gibi iki yol ayırımına gelen ’iki ayrı felsefe kutuplaşması da dediğimiz durum ortaya çıkar. Bunun birinçisi 1970 den kalma ’SİLAHLI MÜCADELE TEMELLİĞİ’doğrultusunda haraket etmek diğeri ise ’İDOLOJİK MÜCADELE’ de karar kılmak.Peki bunun diğer bir yolu, yönü yok mu ? diyenleri duyar gibiyim. Mahir Çayanın dediği gibi ülkemiz/de ’SİLAHLI MÜCADELE İLE İDOLOJİK MÜCADELENİN BİRLİKTELİĞİ KAÇINILMAZDIR’yani içiçe/dir...Peki bizler bu üç yol ayrımında ki yeniden yapılama/da safımız ne olacak ? Eski bildiyimiz sazı mı aynı nota ile çalmaya çalşacağız yoksa yeni bir srateji çizlecek mi...?12 Eylülden önce sayımız 60/a yakın örgütler/le yeniden birbirimizi boğazlamak için mi hortluyacağız ...yoksa bu sayıyı bir/e iki/ye mi indireceyiz ?
HER SORUNUN BİR DE BİR CEVABI VARDIR DERLER
____Geri bırakılmış ülkeler/de kapitalizm egemen sınıf ile egemen unsur hale geldiklerinden yukarıdan aşağıya doğru devletin kolluk güçünü belli kademelerle sivil vurucu güçü ile iç içe bazen gizli diktatörce bazen bugün koyduğu kendi yasasını kendisi yırtıp atarak açık bir diktaörce idaresi ’SÜREKLİ KRİZİ’ sürekli hale getirir.Ülke Emperyalistler tarafından işgal edilir ama kamufle edilerek sürekli FAŞİZM/i öyle de olsa böyle de olsa sürekli kılar.Bu da bazen beyaz eldivenli bazen ünüformalı bazen tonton şirin amca kılıklı bazen de molla kılığı ile faşizm kaçınılmaz acı bir gerçek olur...
_____Dış ticaret açığı1963 /de 319 milyon dolar ...dış borç 8,30 milyon dolar ..G.S.M.H (Gayrı safi milli hasıla) yani kişi başı düşen gelir 7,300 ken bu rakamların bu günkü karşılığını ben internetten baksam an meselesi bulurum da....buyurun bir zahmet siz bakın ve ülkenin ne durumda olduğunu kendi gözlerinizle görün.
____Ülkemizdeki bu saydıklarım yanlış politik sebeplerden dolayı..üstüne birde Kürt/lere kültürel baskılayıcı nedenleri de ekledin mi ...var olan ’KÜRT ULUSAL’ mücadelesini tetiklemiş 40-50 bin insan ölümüne bir o kadar da yaralanma ve sayıları çoktan milyonu geçkin insanların sırf bu yüzden evinden yurdundan sürülmesi veye iltica etmek mecburiyetinde kalmışlardır.
____Bu sıraladıkları çelişkileri yaşıyan ülkem yukarıda saydığım hangi mücadele stretejisi uygulanacak ve ipi hangi mücadele verenin göyüslüyeceyi demin dediğimiz gibi merak konusu...Kürdistan denilen bölgedeki mücadele yöntemi Türk metropollarında da geçerliğini koruyacak mı ? ......ki Kürt ulusal mücadelesi Türk sınıf savaşını veren DEVRİMCİ kesime kodro elamanı bulamaz hale getirmiştir...Bu barış sürecin de ’KLAVYA DEVRİMCİLERİ’ yeniden hortlaması kıpırdamalarını gözlemliye biliyoruz...Zamanla CHP nin yerine soyunan ’TİPİK BİR SOSYALİST PARTİNİN’ de varlığı oluşmaya başlıyor.Bu eski tüfek sosyalistleri çoğu benim gibi Emperyalizmin eteğinden tutanlar yeniden bu rüzgarla bir çoğu ya parlementer olma veya beledye başkanı olma yarışındalar.Stratejisini allah umuduna bırakan politik bir hareket başladığı gibi fiyaskoyla sonuçlanması kaçınılmazdır.
_____Öyle bir strateji hem KÜRDİSTANI hem de TÜRK metropollarında işliyeceyine ben inanmıyorum...ve merakla beklemekteyim’ YOKSA YENİ BİR MODA SOSYALİST Mİ DOĞUYOR DA ’ bizim kalın kafamız almıyor!!!
...İyi uykular halkım....uyu ..uyu sana uyumak yakışır...zaman gelir sivri sinekler..geneler..bit/ler..pireler kanını bitirene kadar uyu...zaten eni sonu kurdeşen olur uyanırsın..işişten geçer mi onu da zaman gösterir
Saygılarımla ...Kadir Haktan TÜRKELİ
YORUMLAR
Merhaba savaş bey
Yeni dünya düzenin de şüphesiz halkların demokratik talepleri artarak değişecektir bu duruma yazınızın başlığında olduğu gibi tipik bir sosyalizmi mi doğuyor?,,sorusuna cevap dır diyebilir miyiz bilemem ancak hızla değişen ve gelişen iletişim ve ulaşım araçlarının hızı ve teknolojisinin çeşitliliğinin gelişimi,, sonucu ülkemizde ve dünyada insanların taleplerinin demokrasiden insan haklarından ekonomik taleplere, varıncaya kadar geniş bir skalada devam edecektir
Kürtlerin ulusalcılık talepleri veya Türklerin demokrasi vs çeşitli talepleri yeni dünya düzenin sonuçlarıdır.
bir dönemin hızlı devrimcilerinden olan bir arkadaşımın esprili bir sözü aklıma geldi biz sosyalistlerin yapamadığını herhalde bu gidişle kapitalist zihniyet yapacak.
sanırım artık hem ülkemiz hem dünya insanını uyutmak ve gaza getirmek eskisi kadar pek öyle kolay olmayacaktır. umarım da olmaz
kaleme aldığınız yazınızı emeğinizi kutlarım
Saygı selamlarımla.