''KAPI KENARINDA HAYALLER''
(1. Kısım)
Kocaman ellerini gizleyerek ’’Uzaklardan geleceğim. Senin için...’’ demişti.
Uzun mu uzun zaman geçmişti üzerinden. Kadın, umut denen toz taneleriyle yaslanmıştı penceresine. Elinde, sararmış sayfalarıyla duran, kalın bir romanla birlikte, öylece bakakalmıştı boş sokağa. İçinden geçenler düğüm düğüm olmuşken, yine susarak konuşmuştu.
Sahi n’olmuştu? Oysa severdi ikisi de bazı şeyleri. Nasıl da iyi gelmişlerdi gün ağarırken, birbirlerine. Gözgöze gelememiş olmanın o derin o tatlı heyecanına kapılmışlardı belki de.
’’Susmalıyım.’’ demişti kadın, bir kez.
Adamın gözünün güzelliğine hasret kalmışçasına susmuştu da... Oysa susmak nasıl da zor gelmişti.
Ne konuşmayı becerebilmişti ne de susmayı.
’’Yarın tatil.’’ dedi içinden. Gözlerini kapatıp en sevdiği hayalini yazdı sararan sayfalarına. En sevdiği şeydi. Kalemi...
’’Hele bir yarın olsun da...’’ dedi. Öylece uyudu.
İlk kez ışığı kapatmadan uyumuştu. Olur da belki ’o’ gelir diye...