- 2367 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
Buz Kesmiş Ayrılıklar
Hiç olmadık bir anda, ayrılık düşer adamın aklına. Yiyip bitirir kendisini, içinde ki uzlaşmaya yanaşmayan ses aşkı olmazlara sığdırır. İşin içinden çıkamaz adam ve en sonunda sevdadan sıyrılır çıkar.
Hiç beklemediği bir anda, kadın ayrılığın buz kesmiş yüzüyle karşı karşıya gelir. İnanamaz duyduklarına, aşk sıcacıktı; şimdi bu soğuk rüzgarlar nerden esmişti anlayamaz. Bir türlü çözemez ayrılığın sebebini. Kucağına bırakılan yalnızlık sancılarına tutunmaktan başka çaresi kalmaz. İnanamaz bir türlü yaşadıklarına, kötü bir şaka zanneder. Derken, geceleri kabuslar başlar; sevdiğinin başkasının ellerini tuttuğunu görür, başkasına sarıldığını görmek, kabuslarını zindana çevirir. Çaresizliği artar günden güne, elinden bir şey gelmese de kalbi sevmekten vazgeçemez kadının.
Adamsa, ne sevdayı söküp atabilir temelli yüreğinden, ne de kucak açabilecek cesareti vardır yeniden aşka. Bilir kadındaki kara sevdayı, bilir bir daha onun gibi bir sevda bulamayacağını. Sevse de hala, yine de sahip çıkamaz sevdasına. O da çareyi aşkı içine atmakta bulur gözyaşlarıyla. Adam içinden ağlar, kadınsa dıştan dışa yanar. En büyük yangın aşka düşer bu ayrılıkta, ortada kalmak hiç dokunmamıştır bu kadar canına.
Kimsesizliğin kucağına bir sevda düşer nihayetinde.
Ve beklemek düşer kadına, cennetine girecek mi yoksa tepe taklak cehenneme mi düşecek bilmez. Ama yine de bekler…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.