ZİKİR ve ADABI
ZİKİR ve ADABI
“Tez erişti seherler canların meclisine
Yürek hala yanıyor halde maşallah kaldı
Şifalar sundu zikir, bir garip dertlisine,
Unutuldu kelâmlar dilde bir ALLAH kaldı...”
Aziz kardeşim;
Her varlık ister istemez,
yaratılış gayesiyle orantılı zikir etmeye programlanmışken,
insanoğluna, sınırsız bir yelpazede,
dilediği sıfatta,
dilediği esma ile zikir yetkisi verilmiştir.
Kelimenin tam anlamıyla, Cenâb-ı Hakk’a halife kılınmıştır.
Yani evrende,
belli sınırlar içinde kalmak şartıyla,
insanoğluna hüküm yetkisi verilmiştir.
Âdemoğlundan, bu yetkiyi kullanırken beklenen,
hayatın bekasına,
adalete, bütünlüğe halel getirmemesidir!
Çünkü yapacağı duanın, yani zikrinin,
sıfatullâh’ta (mutlaka) kabul edileceği bildirilmiştir.
Kuran-ı Kerim,
Yapacağımız zikrin nasıl olması gerektiğini,
bizzat Allah Teâlâ’nın kelamıyla belirtmiş,
birliği ve tekilliği korumamız istenmiştir.
Usulüne uygun zikrin yollarını kâmilen göstermiş,
düzenli zikri (az da olsa sürekliliği) tavsiye etmiş,
adil olmayı,
olmazsa olmaz kural olarak ortaya koymuştur.
Hem zikri yapanın bekası,
hem de sıfatullâhın,
yani tecelli mekânının haksızlığa maruz kalmaması için,
esmalarından,
Esma-i Hüsna’sının zikri önerilmiştir.
Esma-i Hüsna’dan murat;
hayatın devamlılığına uygun isimlerin zikredilmesidir.
Yokluğa ve zulme, kahır ve gazaba neden olacak isimlerinden uzak durulmasıdır!
İsimler; anlamlarına göre tecelli edeceğinden, kahır ve gazabı, yıkım ve ölümü davet edecek isimlerin zikrinden uzak durulması gerekir.
Bu nedenle; İslam’da beddua yasaklanmış, “Mü’min ya hayır konuşsun ya da sussun” buyurulmuştur.
Özetle,
Anlamlarına göre,
olumsuz esmâların zikrinden uzak durulmalı,
hayata ve hidayete davet dururken, ölümü davetin haksızlık olacağı
ve zikri yapanın sorumlu tutulacağı unutulmamalıdır...
Allah ism-i celâli,
her zaman ve her yerde,
herkes tarafından zikir edilebilecek bir esma değildir.
O isim bütün esmalarını camiğ olduğundan zikrinde,
adaba eksiksiz riayet gerekir.
Arada bir hatırlamayı kastetmedik tabii…
Düzenli zikirden bahsediyoruz.
Öyle insanlar var ki
günde binlerce kere Allah ism-i celâlini okuduğunu söylüyor.
Allah ism-i celâli,
“ayaklar hareket halindeyken zikir edilemez”.
Edilirse fayda yerine zarar hâsıl olur.
Yürüyen bir insan,
içinde Allah ism-i celâli olan bir ayeti okuyamaz.
Okursa mesul olur.
Çünkü dünyada ve kendi nefsinde şiddet,
olumsuz her şey yani celâl tecelli eder.
Literatüre girmiş birçok zikir şekli,
Kur’an’ın özüne muhaliftir; ne yazık…
Maalesef;
Kuran-ı Kerim;
“Göbekten aşağıda azalar hareket ederken OKUNMAZ!” hükmü
“Göbekten aşağıda tutulmaz!” şeklinde çarpıtılmıştır.
Tıpkı;
“Temiz olmayanlar bu kitaba yaklaşamazlar” hükmünün
“Abdestsiz Kur’an okunmaz” şeklinde çarpıtıldığı gibi…
Çarpıtmaların kasıtlı yapıldığı şüphe götürmez bir gerçektir…
Birincide yanlış zikirle şeytana fırsat tanınırken,
İkincide Kur’an-ı Kerim’in düzenli ve sürekli okunması önlenmiş
Ve hükümlerini hayatımıza taşımamız engellenmiştir…
Azizim;
Namazın adabı,
her konuda bize ibret olmalıdır.
Dikkat edilirse;
Namazda tekbir kulaklarda “Allah” ve “Ekber” sözleri getirilir,
uzun kıraatler, sol el, sağ el tarafından sıkı sıkıya bağlıyken okunur.
Celâl esmaları,
hareketsiz durumlarda,
kıyam halindeyken
yahut vücudun baş bölgesinde okutulur.
Tekbir getirilir getirilmez, el bağlanır.
Rükûda,
kemal esması olan “El-Aziym” esması zikredilir.
Secdede,
sırf cemal olan “El-âlâ” ismini tespih ederiz.
Otururken bütün azalar sabittir.
Göz dahi hareket ettirilmez, secde noktasından ayrılmaz.
İhtiram ve dikkat, ciddiyet hat safhadadır.
Otururken;
Sağ ayak başparmağı dik olarak yere sabitlenirken,
Sol ayaküstüne oturulur.
Bütün bunların bir anlamı olduğunu açıklamak üzere;
Resulü Kibriya Efendimiz aleyhisselâm
“Namazda sol elinizi sağ elinizle bağlayın,
sol ayağınızın üstüne oturun ki, şeytan vuslat bulmasın” buyurmuştur.
Bu sırdan da anlayacağımız üzere vücudumuz bir hakikat kimyasıdır.
Sol yanımızla Allah’ın celâlini,
Sağ yanımızla cemâlini temsil ederiz.
Sol el ile iş yapmak en aza indirgenmiş, çoğunlukla sağ elin kullanılması istenmiştir.
Sol elle tespih çekmek kesin olarak yasaklanmıştır. “Kitabı sol tarafından verilenler, hüsrandadır” denilmiştir.
El işte göz oynaşta zikir yapılamaz…
Özellikle; namaz dışında, toplu zikir olmadığı bilinmelidir.
Yerimiz, belki bu izah için uygun değildi.
Ancak, fırsat eğitiminden yararlanmak istenmiştir.
Bu duygularla eserinizi selamlıyorum.
Başarılarınızın devamını diliyorum.
Arınma Duası
Geçmişimizde her ne olumsuzluk varsa tamamından kurtulmak, arınmak için aşağıdaki dua tarif edildiği şekilde okunabilir. Kırk gün aralıksız her namazdan sonra okunmalıdır…
Sağ el şehadet parmağı ile tespih taneleri teker teker çekilir. Eğer tespih yoksa sağ el sağ diz üzerine konur, şehadet parmağı sürekli aşağı yukarı inip kalkar halde acele etmeden okunur. Bu efâl, yalnız esmâlara başlandığında başlar, iş bitinceye kadar kesintisiz aynı hareket yapılır.
İstiğfar ve salavat sırasında yapılması şart değildir.
Niyet;
“Ya Rabbim, okuyacağım esmâların ve yapacağım efâllerin zatımda ve sıfatımda tecellisiyle, zatımı ve sıfatımı korumanı niyet ve talep ediyorum.
Arş-ı âlâ’nda Mucip sıfatınla kabul buyur.
İstimdat ya Resulullah, istimdat ya Habibullah, istimdat ehl-i beyt-i Güzin, istimdat ashab-ı kiram ve’l istimdat cümle ruhaniyat...”
Dokuz kere istiğfar getirilir.
Dokuz kere salavat getirilir.
Ve bir kere besmele çekildikten sonra dilediğin, zamanın el verdiğince ve kalp ile dil birliği sağlandığınca;
“Ya latıfün ya latıyf. Ya kuddusün ya tahir. Bi lutfikel hafiyyü bil kudretilletiy isteveytü biha alel arş” esma tertibi okunur.
Tamamlamaya karar verildiğinde dokuz kere daha salavat-ı şerife getirilir.
Zamanın yetersiz olduğunda zikir sayısı azaltılır, yeterli vaktin olduğunda artırılır, ancak her namazdan sonra en az dokuz kere zikredilmesi uygun olur. Yani kopukluk, ara vermek olmamalıdır.
Umulur ki geçmişe dair her tür olumsuz tecelli varsa tamamının ifnası bu zikirle gerçekleşir. Tecrübe edilen ve sık müracaat edilen bir zikirdir. İstiğfar ve salavatlar dışında kalan bu bölüm yürürken dahi okunabilir... Namazlarda düzenli okunduysa aralarda da okunabilir.
İhtiyaç halinde yakınlarına verilebilir.
Yani herkesin okuyabileceği bir cemâl duadır. İçinde celâl esması yoktur… Kalp gözünün açılmasına, okuyan kişinin nûr görmeye başlamasına vesile olur.
SAĞ DEVRİ:
Dünya döner, ay döner, güneş döner galaksiler döner, evren döner... Allah’ın bir ismi “devvar”dır. Ve bir gezegen dışında tamamı saat yönünün tersine yani soluna döner. Bu dönüşe sağ devri denir. Solu içeri alır, hapseder. Sol Allah’ın celâl sıfatlarını, sağ Cemâl’ini temsil eder. Celâl yıkıcı güç, cemâl yapıcı güç demektir. Ve evren düalite üzerine var edilmiştir. Varlık cemalden, yokluk celaldendir. O nedenle Hz. Mevlana, “her şey döner ben neden dönmeyecekmişim dedi” semaya başladı. Ama kesrete gitti. Günde bir keresi yeter. Ehli şartlarına uyarak üç kere de devir yapabilir. Ancak üçten ziyadesi zarar-ı muciptir. İşte o mucize dönüşün nasıl yapıldığına dair yazımız;
Tam da Kâbe’de hacıların yaptığı farz ibadet şekliyle;
SAĞ DEVRİ:
Sağ devri efâl sırrında en büyük korunma efâlidir... Her türlü tehlike anında yapıldığı gibi, günlük olaylarda olması muhtemel olumsuzluklardan Allah’a sığınmaktır. Ayet el Kürsî ile yapılan devire “devri âlâ” denir. Kişinin kendi kalbi etrafında tavaf etmesi demektir. Kâbe’nin tavafı ile eş anlamlıdır. Hz İbrahim Halilullah zamanından bu yana ehli tarafından bilinen bir ibadet şeklidir. Allah’ın celâl sıfatından, cemâl sıfatına sığınmak demektir.
Evrende her ne olursa Allah’ın sıfatlarının tecellisinden ibarettir. Gerek kaderin cilvesi, gerekse yine kader sırrının gereği olarak yaptığımız işlerin, söylediğimiz sözlerin sonucu olarak bize geri dönen olumsuz tecellilerin etkisinden korunmak üzere yapılır... Ayet el Kürsî’nin koruyucu etkisine sığınmaktır. Hakk’ın bir sıfatı diğer sıfatını izale eder. Saniğ kudret ezelde böyle hükmetmiş... Açlığı, nimeti izale eder; hastalığı, şifa sıfatı iyileştirir.
Geçmişte bilmeden veya irademizle hayır zannıyla yaptığımız efâl ve dualarımız hikmette belli işlemlerden geçtikten sonra beşeriyete intikal ile bize mükâfat veya ceza olarak döner. Ceza olarak dönenlerden Allah’ın af ve koruyuculuğuna sığınmak üzere bu sağ devri seçilmişler tarafından yapılagelmiştir.
Her ne hikmetse hep gizlenmiş. Bu zamanda Mü’min’lerin imdadına yetişmek üzere bildirilmesinde bir sakınca görülmemiş, beyanına Hakk Teâlâ izin vermiştir. Bu efâli düzenli olarak yapan bir Allah yolcusu hem içten hem dıştan gelen saldırılara karşı korunmuş olur. Hasta ise şifa bulur, dertli ise deva bulur, süluku sırasında engelleri kolay aşar. Kendisini emniyette hissedeceğinden cesareti artar. Şeytanın tuzaklarından, aklî yanılgılardan, vesvese ve evhamlarından arınır.
Günde bir defa yapılır...
Namaz kılanların herhangi bir vakit için bunu adet edinmesi ve her gün aynı vakitte yapması tavsiye edilir. Yirmi dört saatte bir yapılması yeterlidir.
Sağ devri besmeleye eklenecek ihtiyaca göre eklenen iki esma ile de okunur. Ancak bu esma bilgisi gerektirdiğinden daha zordur. En iyisi Ayet el Kürsî ile korunmaktır.
Her duada olduğu gibi niyet etmek gerekir. Niyetsiz ibadet olmaz. Abdestsiz ibadet olmadığı gibi niyetsiz ibadet de olmaz.
Niyetsiz ibadet hedefsiz ok gibidir.
Bana bütün dualarımda şöyle niyet etmem emredildi:
“Allah’ım; okuyacağım esmâların ve yapacağım efâllerin sırrı mucibince(hikmeti gereğince)zatımı ve sıfatımı korumanı niyet ve talep ederim. Dostuma dost düşmanıma düşman, zaman içinde an serian ve gariben mucip sıfatınla tecelli buyur” derim.
Sonra; “İstimdat ya Resulullah
İstimdat ya Habibullah,
İstimdat ehli beyti güzin,
İstimdat ashabı-ı kiram,
ve’l istimdat cümle ruhaniyât” diyerek yardım dilerim.
Ve üç yahut dokuz kere salâvat-ı şerife getiririm.
“Allahumme salli âlâ seyyidina Muhammedîn ve âlâ âlihi ve sahbihi ecmain”
Veya
“Allahumme salli âlâ seyyidina Muhammedîn ve âlâ âli seyidine Muhammed”
Ellerini namazdaki gibi bağlar,
Bir Fatiha okur, ardından besmele çeker, Ayet’el Kürsî’yi bir defa okursun. Kırk beş derece, bir çeyrek daire soluna, ayaklarını yerden kaldırmadan, sağ ayağını ileri atarmış gibi sürükleyerek döner, sol ayağını yeni durumuna adapte eder, vücudun duruşunu düzeltirsin.
Yönün doğuya olur.
Yeniden aynı ayeti besmele ile birlikte okur, bir çeyrek daire dönüşle, yön kuzeye gelir.
Yeniden aynı ayeti besmele ile birlikte okur, bir çeyrek daire dönersin, yönün batıya olmuş olur.
Yeniden okuyarak kıbleye dönersin ve devir tamam olur.
Kendini ve sıfatını okuduğun esmâların(Ayet’el-Kürsi’nin) anlamıyla daireye aldın demektir.
Burada dilersen bir kere daha ayeti kebiri okur gökyüzüne nefes edersin.
Yeniden okur yere yönelerek üflersin.
Yeniden okur ve yutkunursun, yutarsın.
Böylece yedi yönden kendini korumuş olursun. Bu her zaman şart değildir. Sıkıntı duyulduğunda yapılır. Ancak yapmakta bir sakınca da yoktur, pek güzeldir.
Üç veya dokuz salâvat getirilerek devir tamamlanır.
Bir kere de;
“Lâ ilahe illallahü vahdehu lâ şerikeleh lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve âlâ külli şey-ün kadir” okursun.
İşin tamam olur…
Daireden sol adımla çıkarsın.
Sol ayakta kendi zatın vardır. O nedenle solla çıkarsın, kendini daireden çıkarmış olursun. Buna çok dikkat etmelisin. Aksi halde o dairede hapsolmuş olursun ki bu hikmette yasaktır; zarar görürsün. İptilaya uğrarsın. Bu yaptığın efâl ile hem kendini hem yakın çevreni, sevdiklerini, Mü’min’leri koruma altına aldın demektir. Tecellisi halinde seni üzecek her tecelli Allah’ın izniyle mahviyete gidecek, affedilecektir.
Sağ Devri bu demektir.
Hikmet ilminden haberdar olan Azizim;
Normal olarak günde bir defa bu devri Zühre saatinde yaparsan CELÂL sıfatını kontrol altına alırsın. Herhangi bir ihtilaç almamışsan besmele ile yaparsın. Eğer bir ihtilaç varsa o ihtilacın gerektirdiği esmâlardan ikisini besmeleye eklersin.
SOL DEVRİ
Soldan devire gelince;
Azizim;
Bilirsen, çok değerli bir bilgi aşağıya alınmıştır. Efendimizden sonra gelmiş geçmiş en büyük âlim, hikmet ilminin kâşifi zatın, el yazması eserinden tercüme edilen bilgi faydanıza sunulmuştur...
Eğer zat soldan devir eder ise semada ve yerde celâl kuvvet bulacağından rahmet yağar.
Bu devir sadece zata mahsustur. Ki onda tevhit tecellisi mevcuttur. Bu efâl rahmeti davet eder. Bu demektir ki; Hikmetullâhta celâl kuvvet bulur, hava yükseklerde soğur, su buharı ağırlaşmaya başlar semada bulutlar oluşur. Beşerin bu işte nasibi yoktur. Nur-u tevhide mazhar olmuş, Zata ait ilahi yetki ve salahiyetin tecellilerinden birisidir.
Bu devir, zat evliyası tarafından bile olsa günlük üç defadan ziyade yapılmaz... Şiddet oluşur, tebdil edilmesi çok güç olur. Beşer için bir defası bile, akıl edilemeyecek kadar zararlara sebep olur. Kişi her yönden savunmasız kalır. Yerlerde ve göklerde ne kadar cemâl kuvvet ve kudreti (hayırlı gelişme) varsa bağlanır, bütün celâlî (olumsuz) güçler harekete geçer.
Celâlî güçler deyince her türlü olumsuzluklar akla gelmelidir.
Bu hareketle sağ ayak ve vücudun sağ tarafı tamamen devrin içinde mahsur kaldığından, yerlerde ve göklerde cemâl mahsur olur. Mahlûkatı koruyan melekî güçler esir alınmıştır. Bu efâl celâlin en muazzam kuvvetidir. Genelde hayatı cehenneme çevirir. O nedenle rahmet kapısı açıkken çok kazalar ve zararlar oluşur.
Yeterli rahmet yağar yağmaz zat hemen cemalde efâlini yapar, sağ devriyle önceki tecelliyi karşılar.
Sol devrinde kalp cemalde kaldığından ömürde bir defa yapılmasında fayda vardır. Bunu Fahri Âlem Efendimiz aleyhisselâm ömründe bir defa yapmıştır. Sol devri yapıldığında kalp soğur. Kandaki hararet azalır. Kandaki su oranı artar. Sağlık açısından tehlikelidir. O nedenle fazla yapılmaz... Bu devri yapan kişide en kısa zamanda vücut üşür, soğuk algınlığı denilen hastalık oluşur. Hayat gidicidir. Avam bilmeden sağ tarafını içeri alarak trafikte sol devri yapmakla bu hastalığa yakalanır. Bu hikmeti bilmediklerinden sebebini, “Üşütmüşüm, soğuk algınlığına yakalandım” diyerek izah eder.
Hava cereyanlarında kalmaktan veya yetersiz giyinmekten de aynı şey olur. Vücudun aldığı enerji ile içinde bulunduğu ortamın soğukluğundaki aşırı farklılık dahi aynı sonuçları doğurduğundan, sol devrinin etkisini fark etmek imkânsız gibidir.
O nedenle keşfedemezler.
Soldan devri günlük davranışlarında istemeden de olsa fazla yapanlar yaz aylarında bile bu soğuk algınlığına yakalanırlar. Böyle durumlarda gece yatarken sol yanlarının üzerine yatarlarsa vücut ısısı yükselir, iyileşme başlar.
Alışkanlıkları nedeniyle sürekli sağ yanına yatanlar rahatsızlığın artışına neden olurlar. Çünkü sağ yanına yatmak vücutta soğukluğu artırır. Böyle durumlarda sağ devri yaparak birkaç gece sol yan üzerine yatmak gerekir. Soğuk algınına yakalananlar sağ yanlarına yatmaya devam ederlerse öksürük ilerler, ciğerlere inen üşütme balgam ve ardından sindirim sisteminde hazımsızlığa ve safra artışına sebep olur.. İstifra, kusma başlar. Bu durumda hastayı sol yanına yatırmak safrayı azaltır, vücudun kendi kendisini tamirine ortam hazırlar.
İlaçların yanında vücudun hikmetlerinden yararlanılırsa iyileşme hızlanır. Sağ devri yapmak hayatı davet eder. Vücudun, aklın, ruhun ve nefsin kemali, sağ devri ile yerinde olur. Sol devir hemen her şeyi olumsuz etkiler. Kişi enfüsünde sıkıntıya maruz kalırken diğer yandan sıfatların tamamında (afakta) olumsuzluklar, aksilikler peş peşe gelir. İnsanı darlığa düşürür. Hayat cehenneme döner. O nedenle ev içinde ve trafikte düzenli olarak sağ devrine uygun hareket edilmeli, sola dönüşlerden, sağ yanımızı kısıtlamaktan kaçınmalıyız.
Sol devirleri farkında olmadan yapanlar, gün içinde Utarit saatinde yapar, beş saat kadar bir müddeti istirahatle geçirip nüzule dair bir zaman diliminde (Şems’te) aynı şekilde bi devir daha yaparsa felç olurlar. Evkat’tan haberdar olmadıklarından, neden böyle bir iş başlarına geldi bilemez, başka şeylerden şüphelenir alt sebeplerle ilgilenirler. Konuyla ilgili geniş bilgi “Evkatlar arasındaki nüzul’’ bahsinde işlenmiştir.
Şimdi konumuza dönerek yeniden tembih ediyoruz ki asla sol devrine girilmemeli. Sıradan hareketlerimize dahi dikkat etmeliyiz.
Şeriatta farz ibadetlerin hikmetlerinden yaralanmak lazımdır.
Şöyle ki;
Namazda sağ el sol eli tutar. Buna günlük davranışlarımızda da uymalıyız. Aksini asla yapmamalıyız. Melekî âlemi kontrol eden bu efâl, celali melekleri efâlden mahrum eder ki zararları kişiye dokunmaz. Sol ayak üzerine oturulur. Sağ ayakla yürüyüşümüze başlarız. Hacılar sol kollarını içeri alarak tavaf yaparlar. Kamet sağ el sağ kulağa götürülerek yapılır. Sol el sol yanakta tutulursa esef olur, insan sürekli kötümser senaryolar yazar. Olaylara umutsuzluk penceresinden bakılır.
Namaz kılmak sanıldığından daha fazla hayırlı bir ibadettir. İnsanın kurtuluşunun vesilesi olduğundan emirdir. Yoksa Allah’ın ilahlığını tatmin için değildir. Cennete açılan kapı, Allah’a ulaştıran Miraç merdivenidir. Ve asla vakit aksamasına sebebiyet vermemek, kazaya bırakmamak gerekir. Beş vaktin üstüne kuşluk ve gece namazları ile takviye bile gerektiren bir zincirleme yükselme aracıdır.
Sol el ceza meleklerine davetiye çıkarır; sağ el lütuf, kerem meleklerini harekete geçirir. O nedenle sağ yanına yatarken sağ el baş altına konulur öylece uyunur. Sol yanına yatılırken el yanağa konulmaz.
Fahri Âlem Efendimiz bunları bile ümmetine bildirmiş ama öğrenip uygulayacak akıl sahibi nerede…
Maalesef hayat bilgilerinden insanımız bî-haberdir. İlmihal bilgisi yetersiz veriliyor. İslam sağlıklı ve hür yaşamanın sistematiğini on dört asır önce gündeme yerleştirdiği halde zamanla birçok bilgiye hurafe gözüyle bakılmış, hikmetleri üzerinde düşünülmemiştir.
İnsan vücudu yaratılırken hakikat kimyası ile donanmıştır. Yerleri ve gökleri harekete geçirecek marifetullah insanın melekelerine yerleştirilmiş.
Ağzımızdan çıkan esmâlarla vücudumuzdan meydana gelen hareketler hikmet efâllerini oluşturur.
O hareket ve sözler melekleri Hikmetullâh’ın san-i kudret iktizasınca göreve davet eder.
Başımıza gelenler hep kendi hareketlerimizin ve sözlerimizin zahire çıkan sonuçlarıdır. Biz talep etmişizdir, Kudretullâh (mucip sıfatının gereği olarak) icabet etmiştir. “Siz talep edersiniz, biz icabet ederiz” ayetinin sonucudur... Kaderimizin büyük bir bölümü irademizle yahut istemeden yaptığımız efâllerimiz ve sözlerimizin tecellisi ile oluşur. Şeri yasaklar ve emirler herkesin anlayabileceği kadar kolaylaştırarak hayatımızı, dünya ve ahirette huzurlu yaşamak üzere düzenlenmiştir. . Anne babamızı, cinsiyetimizi tayin edemeyiz ama iyilik ekerek iyilik biçebilir, hayır konuşup, hayırla karşılaşabiliriz.
İnsan ister ilahi yasalara inansın ister inanmasın her hareket ve sözüyle dua halindedir. İnananların dua ve dilekleri nispeten düzenlidir, inanmayanlarınki ise daha düzensiz ama Hikmetullâhta hep geçerli (hareketler) dualardır
İhtilaçname – İlm-i Ebedan – İhtilaç İlmi
İHTİLAÇ EDERSE:
’’Bir damar oynar, deprenir azizim neden
Hakk’tır ilm-i ledünde halıktır depreden
Yok sayma arif ol anla işaretini
Tez zaman içinde bekle beşaretini’’
’’Seyrir ise vücudunda bir yerin meğer
Cenabı hakk hikmetullahtan verir haber
Riayet eyledi buna bunca peygamber
Bu ilim evliyaların rehberi oldu.’’
Başın tepesi:
İHTİLAÇ EDERSE:
Cah’dan verir haberi.
Cah: Mensubu memuriyettir, rızktan nasiptir, vuslat derecesinde nimet bolluğudur.
Müdafaa gerektirmez. Çünkü saadet, memuriyet, rütbedir.
Ticaret ziyade; hayat sıhhat ve afiyettedir.
Manevi olarak velayet derecesine çıkmak anlamı taşır. Aynı zamanda ihtilaç ilminin verildiğine de işaret eder. El Habir El Aliym esmasını okuyup tecelli ettiren her müminde, ihtilaç ilminin kendisine verildiğine işaret olarak başın tepesi şiddetle seğirir.
Başın tepesinin sol yanı:
Hükümetimiz tarafından celali işlere; askerlik, polislik gibi işlere tayin edilir.
Başın tepesinin sağ yanı:
Devlette sivil memur olarak görev alır.
Başın yan tarafı.
Sağda ve solda hayır haberdir.
Sağda; müminler tarafından veya bir kadın tarafından hayırlı haberdir.
Solda; celaldan habere delalettir. Her ikisinde de müdafaa istemez.
Solda olan ihtilaçta içine bir korku düşerse,
Besmeleye ya dafiun, ya maniun esmalarını ekler;
Zatımı ve sıfatımı korumanı niyet ederim diyerek,
Sağdan bir devir yaparsın. Zat kendinsin. Sıfatın ise evladın, ailen, akrabaların ve müminlerdir.
İhtilaç ederse: ALIN
Sağda rızk, solda hayır haberdir.
İki kaş arası:
Sağda ve solda dostluktur.
Kaşın burunla birleştiği nokta sağ yana kayarak seğirirse kadın veya müminden dostluktur. Sol yana kayarsa erkekten dostuna kavuşur, misafirliğe gelirler veya gidilir.
Muhabbet oluşur. Veya siyaseten bir ülke ile dostluktur.
Solda ise, erkekten dostluk veya siyaseten gayrimüslim bir devletle dostluktur. Müdafaa gerekmez.
Kaşların evveli, başladığı mahal:
Sağda ve solda dostluktur.
Kaşların orta yeri:
Sağda rızk gelir…
Solda yine mala dair, zayiat nediniyle keder olur.
Sağda ise, rızık, cemalden tecellidir. Sıhhat bulmak, nimeti uzmaya kavuşmaktır. Şükretmek gerekir.
Solda ise; oluşacak kederi savunmak, engellemek icabı hikmettir. Bunun için: sağ el şahadet parmağını sol kaşın üzerine koyup (La kederi vela zararı fil hayati )okuyup sağa doğru çekmek gerekir. İhtilaç kesilinceye kadar okumak gerekir. İhtilaç olur olmaz ilk uygun saatte okursan çabuk zail olur. İhmal edersen tecelli belli bir dereceye kadar devir eder ki geri çevirmek zorlaşır. Yani birkaç gün müdafaa etmek zorunda kalırsın.
Kaşların nihayeti:
Sağda hüzün, solda servete delalet eder.
Sağda ise: Hemen sağ el şahadet parmağını sağ kaşın ucuna koyar (La hüzni fil hayati ) okur, sağa doğru çekersin.
Gözün üst kapağı:
Sağda güzeldir.( kitabın orijinalinde güzeldir yazmasına karşılık, tecrübelerimde tam tespit edilemedi)Başka ihtilaçlarla karıştığından bilinemedi. Kedere geldiğinden şüphe edildi.
Solda ölüme kadar giden acı haber işaretidir.
(Çok kere tecrübe edildi ki büyük kederlere işarettir. Korunduğun hallerde hangi kederlerin önlendiğini tam anlamak mümkün değildir. İhmal ettiklerimde çok büyük kedere neden oldu. Asla ihmal edilmemeli. Aksi takdirde insan çok üzülebiliyor. İhmal etmeseydim bu ölümü önlemiş olacaktım, ya da bu kaza olmayacaktı gibi.)
İhtilaçlar eceli kazayı önlemek için bildirilir. Duasını yaparsın o kaza önlenir. Eceli müsemma olan durumlarda ya haber alınamaz, ya müdafaa etmek nasip olmaz. Eğer Allah dua etmene izin verdiyse kabule şayan olmasındandır. Dua ile o zararı önlemeni istiyor ki sana haber veriyor. Kader konusu çok yönlü bir meseledir. Burada bir hadisi şerifi zikretmekte fayda vardır.
Peygamberimiz buyurdu ki:
’Sadaka veriniz. Sadaka kazayı belayı önler, ömrü uzatır.’
Bundan anlıyoruz ki eceli kaza önlenebilir. Şeytan seni yanıltmasın. Söylenilene uy. Tecrübe et. Bu ilim tecrübe sonucu edinilmiş ve faydalanılmak üzere kayda geçirilmiştir.
Bazen müdafaa etmekte geciksen olay gerçekleşse bile daha hafif atlatıldığını görürsün.
O nedenle asla ihmal etme. Bu ihtilaçta sıfatına olduğu kadar, zatın da dâhil olduğundan ölüme kadar haber verildiği için hayatını korumak açısından da ihmale gelmez.
Solda bu ihtilaç olduğunda hemen sağdan bir devir eder, Besmeleye; ya dafiun, ya maniun esmalarını eklersin. Veya ayet el kürsi ile devir edersin. Devirden çıkmadan sağ el sehadet parmağını sol gözün üstüne koyar,
( Allahümme la ihtilacı vela kederi fil hayati. Ya hayy el baki bi hayatil beka-i ve bi dul el ömrü fil hayati.) Diyerek dokuz kere okur sağa doğru çekersin. Sonra devirden çıkarsın. İhtilaç devam ederse sen de müdafaaya davam edersin. Kaç gün sürerse sürsün savunmaya devam et. Ta ki ihtilaç zail olsun.
Efal ve evkat ilmini bilmeyenler bu söylenilen işleri namaz vakitlerinde yaparlar. Cemal ve celal vakitlerini biliyorsa zühre’de, kamer’de veya müşteriden birinde okumalıdır. Hangi saatte kalınıyorsa teshirde o saat bulunur, devamlı orada kalınarak okunur. Bu kitabı elinde bulunduran kişi hakikat ilmine vakıf demektir. Okuyup düşünüp kendini geliştirmelidir. Bundan daha değerli ne olabilir. Akıl sahiplerine bu tembihe bile gerek yoktur.
Gözün alt kapağı:
Sağda haber;
Solda hışımdır.(hışım ani beklenmedik şiddetli bir kederdir)
Sağ el şehadet parmağını sol göz kapağı üzerine koyarak (La hışmi, vela hışmıke vela hışme hüliyy ) okuyup sağa doğru çekilir. Ve devamla sol el sol dizi üzerine koyup bunu okumalıdır.
( Hayyul cismaniyeti ve bi ruhaniyeti, fi deymumiyeti fil hayati )
Yukarıda bahsedildiği şekilde sağ devri yapmak suretiyle de savunma yapılmalıdır.
Gözün kuyruğu:
Solda mal,
Sağda güzel, hayır haberdir.
Sol göz kuyruğundan bir parmak solu:
Hükümetten takip. Acı haber. Büyük keder.
(La kederi fil hayati) okuyarak ve sağ devri yapılarak müdafaa etmek lazımdır.
Gözün üstü: (Kapakla kaş arasındaki bölüm)
Sağda kavuşamaz dostuna ;
Solda gösterir dostunu.
Sağdaki ihtilaç ziyade derecede ise bir dostun seni ziyareti çok istediği halde izin çıkmamıştır. Ve ya sen birisini ziyaret edecektin de izin çıkmadı. Öce soldan bir devir yapıp, sonra bir uygun cemal satında sağdan devretmek ve bunu okumak gerekir. Sağ el şahadet parmağı sağ göz üstüne konur.
(La ihtilacı fevga aynel yemini fil hayati )okunur. Maksat hâsıl olur.
Göz bebeği:
Sağda hafif geçirilen bir hastalık,
Solda sürurdur. Mutluluktur.
Sağda ise; Sağ el şehadet parmağını sağ göz üzerine koyup, la renci illa şifa-i okur, parmağını yavaş yavaş sağa doğru çekersin.
Gözün pınarı:
Sağda levm, (gıybetin yapılıyor demektir.)
Solda zeyn işaretidir.
Sağda ise hemen Sağ el şahadet parmağını göz üzerine koyup okursun.
Levm; bir insan hakkında fena söz söylemektir. Burada senin gıyabında kötü konuşuluyor demektir. Karşıladığın takdirde gıybet edemezler. Fitneyi vaktinde önlemiş olursun.
Solda zeyn demek, servet mal demektir. Yeni bir elbise giymek, düğün dernek gibi yerlere gidip mesut olmak, misafir gelmesi vb gibi mutluluk veren bir gelişmedir. Müdafaaya gerek yoktur.
Göz bebeğinin altı:
Sağda güzel,
Solda hışımdır. Sağ el şahadet parmağı sol göz üstüne konularak;’’ la hışmi fil cismaniyeti vel ruhaniyeti vela hışmike vela hışmehü vela hışmühe fil hayati’’. Üç beş yedi dokuz gibi tek sayı okunur ve parmak kalkmadan sağa çekilir.Sağ yanağa gelince bir veya üç kere daha aynı esma okunur..
Burun deliği:
Sağda hüzün,
Solda kahır oldu. Hemen sağ el şahadet parmağını burun deliğinin sol yanına koyarak okursun.’’la ihtilacı vela kahrı fil hayati ve fisseadetiy…’’
Sağda dahi aynı şekilde bunu okursun.’’La ihtilacı vela hüzni fil hayati’’
Dudak içi.
Dudak ister alt dudak olsun ister üst dudak içten seğirirse;
Sağda zarar;
Solda güzeldir.
Sağda ise sağ el şahadet parmağı ile dudağın içine koymak suretiyle okursun.’’La ihtilacı vela zararı vela kederi fil hayati’’
Üst dudak:
Sağda ve solda cesarettir.
Sağda cemalden cesaret, solda celalden cesarettir. Müdafaa gerektirmez.
Alt dudak:
Sağda ve solda korkudur.
Sağda az olur, solda çok.
Her ikisinde de bunu okursun; la ihtilacı vela havfi fil hayati, E la inne evliyaallahu la havfün aleyhim vela hüm yehzenün’’ okur sağa doğru çekersin.
Yanaklar;
Sağda az solda çok utanmaktır.
‘’ El iyazü billahi teala ‘’ diyerek okumak lazımdır. Yine sağ el şehadet parmağı ile.
Alt çene:
Alt Çenede her hangi bir damar seğirirse yakınlarından birine ölüm yakın demektir.
Çok kuvvetli şakırdar şekilde ihtilaç etmişse kendin için ölüm tecelli etmiş, Azrail görevlendirilmiş demektir.
Efalde vardır, yapılır çaresi. Korkma ve gereğini yerine getir. Hemen; hangi saat olursa olsun aşağıdaki tarif üzere korunma yap.
Sağ el parmaklarının tamamı ile çenenin sol yanını ay şeklinde tutar, başparmağını sağ tarafına koyar ve bunu okursun. ‘’ la ihtilacı fil hayati, Ya hayyul baki bi hayatil beka-i Ya muhyi ente halıkun ya muğdike iğdaike hayati cediden ve ömren davilen bi lutfike ve keremike ya ekremel ekremin ve ya mucip bi icabeti duaike’’ okur başparmak yerinde dururken işaret parmağını yavaş yavaş çekerek başparmakla birleştirirsin. Diğer vakitte yeniden yeniden okursun. Ta ki kalp mutmain oluncaya kadar okumayı sürdürürsün...
Uygun saate varınca yeniden okursun. Sağ devri yaparak korunursun.
Sağ devrinde besmeleye ‘’ enel hayyün ve enel muhyün’’ eklenerek okunur. Veya Besmeleden sonra ‘ ya Hayyul baki bi hayatil beka-i okursun.’ İhtilaç kesilir. Devam ederse, sen de okumaya devam edersin.
Bu ihtilaç bana onlarca kere oldu. Savunmakla geçti. Korkarak panikleme. Allaha dua et yeter. Bu tecelli kendi efalindendir. Şimdi gereğini yaparsın geçer. Sadece geciktirme. Savunmayı ilk haber aldığın saatte yap. Sonra zührede durarak devam edersin. O ihtilacın devam ettiği dönemde geceleri sol kolunun üstüne yatarsın. Vücudunun soğuduğunu anlarsan birkaç gün sol tarafına yatmalısın. Gribal enfeksiyonlarda ilaç almakla beraber sol yanın üzerine yatarsın. Sağdan devirle besmeleye el şafiun ve el kaviyyun ekleyerek de okursun.
Bu tecelli çok sol devri yaptığın ve sağına fazla yattığın için de olabilir. Sol kol üstüne yatmakla vücudun ısınmasını sağlarsın. İnsanın sağ tarafı soğuk, sol tarafı harareti temsildir. Soluna yatınca sağ tarafın, sol yanından hararet alır. İlm-i ledün hikmeti böyledir.
İnsanlar hareketine dikkat etmelidir. Nur görenler daha da bir dikkatli olmak zorundadır.
Hiç bir işi kesretle yani aşırı ısrarla yapmamalıdır. Bu pek büyük bir nasihattir. İtikat edersen canın kurtulur. Bunu, hem hafız Hüseyin kemal hazretleri tecrübe etmiş, yazmış, hem rahmetli hocam Hacı İsmail Fidan hz., hem de bu fakir, onlarca kere tecrübe etmişim. Hele bir seferinde bilerek müdafaa etmeyip, ölüme çok yaklaştım, sonra pişman olarak okuyup döndüm.
İleride ibret olsun diye yazacağım. Çok büyük hata idi. Celalın bir tuzağı olduğunu döndükten sonra yaşadıklarımdan anladım. Müthiş bir deneyimdi.
İhtilaç ederse KULAK:
Sağda solda hoş haberdir.
Sağda cemalden hoş haberdir ki müminlerdendir. Veya bir kadından haberdir.
Solda dahi bir erkekten hoş haber demektir. Ama bu ihtilaçta saatleri güzel bilmek lazımdır. Celal saati midir? Cemal midir? Eğer zaman kamer saati ise mutlak sağda ve solda müminlerden hoş haberdir.
Utaritte ise bir kadından hoş haberdir. Ama haberin sonunda celal tecellisi vardır. Böyle ise hemen sağdan bir devir yapmak lazımdır ki, Şemsten Utarit’e tecelli intikal etmesin.
Eğer bu ihtilaç Müşteride ise devlet tarafından hoş haberdir.
Merihte ihtilaç alındıysa, celaldan bir tecelli vardır. Zuhalden tecellidir. Ancak Merih makam-ı sıyanet olduğundan muhafaza durumu olduğundan hoş haberdir. Hayırdır.
Eğer ihtilaç zuhalden alındıysa o haberde hoş olsa da bir celal söz konusudur. Hem sağdan bir devir yapıp uygun esmalar okunmalıdır. Çünkü Zuhal onu Utarit’ten devr alacaktır. İlle de celalidir. Sakınmakta fayda vardır.
Alınan ihtilaç utaritte alındıysa semtsen bir haberdir ki ille de dostluk üzeredir.
Bu durumu açıkladık ki bütün ihtilaçlarda bu hususa dikkat etmelidir. Alınan işaret içinde bulunduğun vaktin bir önceki dostundandır. Dost saatin karakterine göre o haberi tahkik etmek gerekir. Buna dikkat edilmelidir.
İhtilaç ederse DİL:
Bir gizli sırrı hikmetten edecek beyan. Dilin ortasında ihtilaç olursa bir gizli sırrı açıklar. Dilin ucunda olursa küçük sırları söylersin. Bu daha ziyade hikmet işiyle ilgilenenler arasındaki sohbetlerde olur. Öğrencinin o sırrı hak etmesiyle Allah izin vermiş demektir.
Gırtlak.
Sağda rızık ziyadeliği,
Solda ihsan demektir.
Boğazın dışı:
Sağda mal,
Solda gam. Hemen sağ el şahadet parmağını boğazının sol tarafına koyup ‘’ la ihtilacı vela gami fil cismaniyeti vel ruhaniyeti vela hüznü fil hayati ‘’okur ve bir sağ devri yaparsın.
Boğazın içi:
Zevk ve sefa ile güzel yemekler yiyeceksin demektir. Hıçkırık şeklinde olursa, yine nadiren yediğin, zevk alacağın ziyafet nitelikli bir yemek yiyeceksin demektir. Daha yemeden şükrünü eda edebilirsin.
Boynun sağ tarafı:
Kendin ve müminler sıkıntıda.
Sol devri çok yapılmış demektir. Bu keyfiyet zat için geçerlidir ki,
Zat çok sol devir yaptığından müminler sıkıntıya girmiştir.
Bu ihtilaç sair kişilerde olursa sıkıntıda olan kendisidir. Evladı ayalidir. Hemen sağdan devir yapılır. Durum değişir. Zat için sağ devirden sonra gezintiye çıkarak geniş bir sağ devir daha yapmakta icap eder.
Boynun sol tarafı:
Zat kendisi ve küffar sıkıntıda demektir.
Zat hemen bir sol devri yapar ve Zühre’ de bunu okur. Sağ elin şahadet parmağını boynun sol tarafına koyar; ‘’ la ihtilacı üngul yesari fil hayati ‘’ okur… Tecelli değişir.
OMUZ:
Sol omuzdan alınan işaret celalda sukut işaretidir.
Sağ omuz işareti ise cemal sukut ediyor demektir. Sağdan devir edilir. Sağ elini sağ omuz üzerine koyar ve bunu okursun; ‘’ La hüzniy fil hayati ‘’ veya ‘’La kederi fil cismaniyeti ver ruhaniyeti ve fil ticareti fil hayati’’ sağ el işaret parmağı sol omuz üzerine konularak okunur. Bütün okumalarda ihtilaç kayboluncaya kadar her namaz vaktinden okunur..Evkatlarla ilgili bilgi sahibi olanlar üçlerde okuyarak ihtilacın kesilmesini temin edinceye kadar okur..
Eğer avam ise şu şekilde de okuyabilir. Sağ el sağ diz üzerine koyar şahadet parmağını deprederek sağ omuzda olan için şunu okur.’’La ihtilacı ketfül yemini vela hubutu vala nüzulü vela sükûtu fil hayati ‘’ Okunur.
Sol omuz için ise yine sağ el sağ diz üzerinde ‘’ ’’La ihtilacı ketfül yesari vela hubutu vala nüzulü vela sükûtu fil hayati ‘’okunur.
Zat bunu böyle okuyamaz. Zira deprem olur. Tembih ediyorum. Zat makamında olan buna çok dikkat etmelidir. Nedamet büyük olur.
OMUZ II.
Bu konuda ilgili eserde iki ayrı bilgi vardır. Önemine binaen kaydettik.
Tecrübe edildiğine göre ikinciye uyulması gerekir.
Sağda cemal sukut,
Solda celal sukut etmektedir. Her iki durumda da tehlike çok büyüktür. Ölüme kadar işaret etmektedir. Saatlerin durumuna göre tetkik etmek gerekiyor. Defalarca tecrübe edilmiştir. Yakınların ölümü bu ihtilaçla alınmıştır. İhmal edildiği zamanlarda ölümler gerçekleşmiştir. Savunulduğunda önlendiği görülmüştür. Tabii daha önce belirttiğimiz gibi bu haberler hep önlenebilir olayların haberleridir. Okursan önlersin. Okumazsan olay gerçekleşir.
Eğer sağda ise müdafaa ettikten başka, birkaç gece özellikle sol tarafına yatman gerekir. Müdafaanın da Zühre’de olmasına dikkat edilmelidir. Okunacak dua bir öncekinde yazıldı.
Sol omuzda olursa:
Bir öncedeki şekilde okunduktan başka birkaç gece sağ tarafına yatmak gerekir. Sukuta dair efal ve esma okunmuştur. Keder büyüktür. İhmal etmeyip müdafaa etmelidir. Bu ihtilaç devam ederse savunmaya devamla otururken sol ayak sağ ayak tarafından bağlanmalıdır. Ayakta dururken sağ ayak önde olmalıdır.
Zat için önemli not;
Havada kesafet olup bulutlar kuvvetli olduğunda çakan şimşeğin rengine dikkat edersin. Bembeyaz ise sol ayak arkada sağ ayak önde olarak durursun. Kalabalık arasında olduğunda gizlice sağ elini sağ diz üzerine koyup şahadet getirirsin. Efal yaparak. Ve ellerini namazdaki gibi bağlarsın. Şiddeti azalıncaya kadar öyle davranırsın.
Eğer Şimşek kırmızımsı, turuncu renge yakınsa, yani çok parlak değilse yıldırım düşmesi söz konusudur. Hemen sağ deri yaparak şiddeti azaltmanın çaresine bakarsın. Eğer nur gören birisi isen sen dahi bu işleri yapabilirsin. Zat isen zaten sözümüz hep sanadır. Bir an bile gaflet etmemeli ümmeti muhammedi ve kendini korumalısın. Bilmelisin ki celalda merhamet yoktur. Ayırım yapmaz. Hatta sana en çok düşmandır. Esas mücadele celala karşıdır. Zaruret olmadıkça celal efali yapmamalısın. Celal tecelli ettiğinde onun kendi efalinden olduğunu ve ancak cemal efali ile teskin edilebileceğini unutmamalısın
Nur-u tevhitten murat, ilmi-ledün dür
İşlenen efal sırrına, Hikmetullah dediler
Efal-esma bilgisine, marifetullah denilir
Yapılan tecelli edince, adı hakikat oldu.
Tevhit-i nur-u Muhammed’den, şeriat oldu
Musa Zühal’de, Davut Merih’te, İsa Utarit’te
Oldular tevhit; Muhammed Zühre’de oldu
Bu yüzden, Zühre cümle tevhitleri bozdu
Görülen nurların vahyinden kur’an oldu
Muhammedin vücudu levh-i mahfuz oldu
Sıfatullahta nur-u tevhit onu hıfz etti
Bu ilimden tecelli, makbul şeriat oldu
Ey aziz, sakın hayrette istifrak olma
Hakikat budur, gayrinde Allah arama
Hikmetullah böyle, başka gerçek arama
İlahi ihsandır, halka eyle yardımı
Koltuk altı;
Sağda ve solda zahmet (zorluk) gösterir.
Sağda ise sağ elini sağ dizi üzerine koyarak okur.’’La zahmeti fil hayati illa rahatı’’
Solda ise, sol elini, sol diz üzerine koyarak bunu okur.’’La zahmeti ilah rahatı fil hayati’’
En hakiki mürşit ilimdir… İlimlerin en üstünü ise ilmullahtır. İlim konusunda en büyük rehber ise Hz Muhammed Sallallahu vessellem olup; Gerçeğe giden yolda bütün insanlığa ondan gayrı mürşit yoktur. Bize Kur’an-ı Kerimi ve hadislerini ve bu ihtilaç ilmini bildirdi.
Şimdiye kadar bu ilim çok gizlide idi.
Hafız Hüseyin Kemal gs. Hazretleri onu umum insanlara bildirmek arzusu ile açığa çıkararak eşe dosta yazdı, verdi.
Allahu tealanın Rüşdi(El Raşidün )isminin tezahürüdür. O’nun ismi kemali sıfatı aliyesinden dostlarını irşat eder. Zahirde ilim ilm-i şeriattır.
Batında bu ilim ilmullahtır ki dallarından biri ilm-i ihtilaç ve ilmi nur görmek ve sırrı marifetullahı bilmek, efali ledünyeye vakıf olmak ve insanlığa hizmet etmektir.
İhtilaç ilminden başka ilm-i nur ki sırrı marifetullahtır.
Ve diğeri İlm-i Efal ilmi ki Kemalullahtır. Bütün bu ilimler insanı
Allah’ın; Nur-u Cemaline; sıratı müstakimde, nur-u hidayetle vuslata ulaştırır. Nur-u tevhitte ki sıratı müstakimden murat nur-u hidayettir. Yani nurların işaretlerine dikkatlice uyarak gitmesi için, hikmet ehline işaret, tembihattır. Yani her yaptığın işinde nurlar görmeye başladığında, o gördüğün nurların işaretlerine dikkat et, o nurları kendine yoldaş kıldık, Allah’ı Teâlâ celalını cemalını vahyen bildiriyor. Cemal olanları yap celal olanları tecrit et diyor.
Bilesin ki azizim;
Allah teala hazretleri sevdiklerine Habir sıfatından, ihtilaç ile her kazayı haber ederek, değişken her tecelliyi önceden bildirir.
Sevdiklerini kemale ve nur-u cemale ulaşmaları için her türlü yardımı yaparak vuslat için yolunu nur-u hidayette açar. O işaretlerin ne anlama geldiğini bilip, istenmeyen tecellilerin (efalini değiştirerek ) zahire zuhurunu önler. Şeri şerife uygun hayatın devamına ve saadete dair olanları yapar. İşte kemal budur.
Nur-u sıfatullahta daima inkişaf (gelişme )ile hicaba sebep perdeleri tek tek ref edip (açıp) nur- sıfatullaha şahit olur. Yani tevhide ulaşır. Bir diğer adıyla Miracına ulaşır. Oradan, hizmet etmek üzere yetki almış olarak yeniden, Hakk’tan halka nüzul ile insanlığa tenezzül eder. Sırrı celal efallerini tecrit edip, işlemez.
Sırrı cemal efalleriyle ve esmalarıyla insanlığa Kur’an-ı Kerim’in emirleri ve yasakları doğrultusunda hizmet eder.
Eğer Zat olarak tayin edilmişse Hz: Muhammed efendimizden tayin ile manevi mühür kendisine teslim edilir. Bu mühür dahi Nurdandır ve ancak alanla verenin bilgisindedir.
O çağda bir başkasına bu sır kapalıdır. Yetkili kılınan evladı resulden olan zat ilimdeki inkişafı derecesinde ve tevhit olduğu esmalar doğrultusunda bir dönem dünyayı (genel tecellilerle) yönetir. Öyle yetkilerle gelmiştir ki isterse şeriatta değişikliğe gidebilir. Ancak eğer insafı varsa Kur’an’a tam uyar. Yoksa nefsine uymuş olur. Kendisinden sonra gelen zat o durumu değiştirir. Eğer cemalde tevhit olduysa (beyaz nur ile) zamanı barış içinde geçer. Celalda tevhit olduysa; (kırmızı nurda) Zamanı çok çetin geçer.
Eğer Kemalde (Yeşil nur ile) tevhit olduysa zamanı kemalde geçer.
Zat evliyaları ya beyaz nur ile cemalde, ya kırmızı nur ile Celalde veya Yeşil nur ile Kemalde tevhit olurlar. Başka sıfat nurlarında;
Siyah nurda, turuncuda, morda tevhit olup ta dönebilen olmaz.
Mavi nurda ve sarı nurda tevhit olanlar dönebilir ancak onlarda şehit edilirler. Hz Ömer efendimiz müşteride sarı nurda (adalet nuru)tevhit oldu, gelmiş geçmiş en adil yönetimi icra etmesine rağmen, şehit edildi. Peygamber efendimize yalnız maddi olarak değil manevi görevli olarak ta hizmet eden Hz.Ömer efendimiz kamer şerefinde kaldığı için, tevhidi Müşteri saatinde Sarı Nur ile tevhit oldu. Kamer ile müşteri dost olmakla birlikte cemalde sukut vardır. O nedenle şehit olmuştur.
Hz Ali Efendimiz Utaritte Mavi nurda tevhit olmuş, zamanı savaşlarla geçtiği gibi kendisi ve evlatları şehit edilmiştir. Dostluk makamı olarak bilip sürekli şemste kalmışlar, şemsin dostu utaritte mavi nurda, celalın en kuvvetli makamında tevhit olmuşlar. Geri dönebilmelerine rağmen huzur bulamamış Mavi-Muaviye iktidarı ele geçirmiştir. Mavi!
Tevhitte tam yetkili olarak sıfatullahla bir olan zat celali tecrit ile cemal ve kemalde mahlûkata hizmet eder. Bu sırlardan en önemlisi,
Allah ism-i celalı sağ el dışında hiçbir vücut azası hareket halindeyken okunmaz.
Okunduğu takdirde şiddet tecelli eder. Okuyan ve sıfatı bundan büyük zarar görür. Hayatı dahi ınkıtaya uğrar. Hz Ali ve evlatları ve birçok veli ile peygamberin hayatı sana ibret olsun. Yanlış esmayı yanlış efal ile okuduğun anda kim olduğuna bakmadan o esmanın hükmü yerine gelir. Örneğin yanlış bir efal ile Mümit esmasını okusan ölüm gelir,
Zekeriya gibi ağaç içine girsen bile hüküm gelir seni bulur. Azrail görev aldığından itibaren onu ancak, hikmette yapacağın uygun efalle ve esma ile durdurabilirsin. Maddi alandaki hiçbir tedbir onu durduramaz. ‘’Kaza geldiğinde tedbir elden gider.’’ O kazaya karşı önceden habir sıfatından haber alıp duasını yapabilen hakikat ehlinden başka kimse bir şey yapamaz. Ayetlerde bu hususta çok açıklamalar vardır. İleride belki bunlardan da yeri geldikçe söz edilecektir.
Allah ismi celili yalnız sağ el şahadet parmağında okunur.
Sol elde ve ayaklarda asla okunmaz. Örneğin yol yürürken besmele okunmaz. Durmuş vaziyette bismillah denir; rahmanirrahim derken adım atılır. Secdede Allah ismi okunmaz. Değil celal esması kemal esmalar bile okunmaz görüşünde olanlar vardır. Namazın tertibinden ibret almak lazımdır. Tekbir kulakta, Azım rükûda, âlâ sırf cemal secdede zikredilmiştir.
Yürürken içinde Allah ismi celili olan hiçbir ayet ve sure okunmaz. Okunursa, okuyan ve etrafı iptilaya uğrar. Esasen islam âlemini içler acısı durumunda, yüzyıllardır bu hikmet ilminin bilinmemesinin, ’’hayır zannıyla Şerre; şer zannıyla hayra dua edilmesidir.’’ Bugün eldeki kitaplarda ve tarikat usullerinde öyle dualar var ki asla ağıza alınmadığı gibi, akla bile getirilmemelidir. Ancak zikir olarak okunmaktadır. Mevlam izin verirse nasibimizde varsa, bununla ilgili bir kitap yazmayı diliyorum.
Allah isminin dizden aşağıda okunması caiz değildir. Sakınmak gerekir. Unutulmasın.
Arkada KÜREK Kemiği;
Sağda rahmet yağar,
Solda Kurak olacak işareti.
Avam insanlara sadece bir malumattır. Ama zata mahsus bir hürmeti ledünyedir.
Solda ihtilaç varsa kuraklık oluyor, rahmet kapısının açılması gerekiyor demektir. Eğer yağmur yağarken sol kürek ihtilaç ederse, rahmete mani olacak bir tecelli oldu, hava açılacak, dilersen engelle, dilersen razı ol demektir. Yağmura çok ihtiyaç olduğu zamanda;
Zat sağ ayak başparmağında okur Aynı saatte, ardı sıra sol elde okur. Bu nüzule dairdir. Ancak zat okur. Avam bunu okuyamaz. Ticaretinde tedenni olur. Bu efalde tenzil edilmiştir. Öce aşağıda okundu, sonra yukarıda. Aşağıdan yukarıya gitti cezbe-i ruhaniye. Sonra sol ayakta okur. ‘’Yünezzülül rahmeti ‘’
Ve sonra sol el sol dizi üzerine koyarak sol şahadet parmağı ile okur. Bütün bu okumalarda parmaklar oldukları yerde aşağı yukarı hareket ettirilir. Yani efal yapmış olur.
Bunu okuyan kişi yani zat öncelikle Zühre’de bu efali yapar. Sağdan devir rahmeti engeller. Havanın açılmasına neden olur. Sol kürek ihtilaç ederek haber verir. Hava açılacak demektir.
Aşırı rüzgâr, fırtına olursa sağdan devir o şiddeti engeller. Çok ileri derecede şiddet olduğunda, sağ el şahadet parmağı ile sol dizin üzerine koyarak ‘’ Ya halimi bi hilmiyeti ya sakini bi sükûneti ya elyen bi liyneti ‘’ okursun şiddet teskin olur. Bu durum Halk isyan ettiğinde de okunur. Anarşi zamanlarında okumanın yararı da olur. Hele üçlerde yaparsan aniden sükûnet tecelli eder. Mesela müşteride, şemste ve Zühre’de okursun; üçler olur. Hem de hepsi cemal olduğundan çabuk sonuç alırsın.
Sağ kürek kemiğinin rahmete işaret olduğunu yazmıştık. Çok şiddetli yağması halinde haberleri takip etmeli. Aşırı sellere, seylap yapmasına izin verilmemelidir.
Her şeyin aşırısı mal ve can kaybına sebep olur. Bir de her hangi bir efali uzun süreli yaptığında değiştirmekte zorlanırsın. Hayrete sebep olur. Zahmet çekersin. Hikmet eğlence değildir.
İhtilaç ederse; Bel
Müşkülat olacaktır. Zorluk, eziyet.
Yaptığı efalini çok yapmıştır. Değiştirirken müşkülata uğrayacağını cenabı hakk haber veriyor. Kedere sebep olacak derecede ısrar edilmiştir. Hemen yapmakta olduğu efali bırakır;
Sağ elini beli üzerine koyarak (La ihtilacı fil hayati Allahümme Rabbena Atina fiddünya ve fil ahireti haseneten.)
Ve bunu dahi okur;
(Rabbi yessir vela tuassir rabbi temmi bil hayır. Allahümme ente afüvvü bi affike ve gına vehvezna mini la ihtilacı celalike ve bi emrike ve bi hıfzıke ente hafuzu külle şey’in mahfuzu bike ene fi amanike ve bi hıfzıke ya erhamerrahimin)
Ve elini sağa doğru çeker. Ayrıca sağ devri yapmakta gerekir.
İhtilaç ederse; PAZULAR
Sağda rızık, Solda mal… Pazu omuz ile dirsek arasıdır. İçe doğru meşhur kaslar.
Sağda cemal kuvvet buldu, Solda celal kuvvet buldu.
Sağ taraf kadınlar, Sol taraf erkeklerdir.
Sağ taraf müminler, Sol taraf kâfirlerdir. Pazulardaki işareti çok güzel tahkik etmek lazımdır. Bunun için hem ne okuduğundan haberi olacak ve hem ihtilacın alındığı saat bilinecek ki ne anlama geldiği tam tespit edilebilsin.
İnsanın belden aşağısı rububiyeti, belden yukarısı ulviyeti temsil eder. Sağ taraf cemal sıfatını, sol tarafı celal sıfatını temsil eder. Sağ pazu cemalde melekler kuvvet buldu anlamına da gelir. Sol pazu ise ceza melekleri veya celali melekler kuvvet buldu demek anlamına da gelir.
Ruh sağ taraf, nefs sol taraftır. Ruh ta nefiste bütündedir ancak makam ve temsil olarak söylediğimiz gibidir. Yani sağda ruh temsil edilir solda nefis. İman kalptedir. Bundan maksat yürek değildir yüreğin bulunduğu mevki aynı zamanda kalbin mekânıdır. Çakışıktırlar.
O nedenle yürek hep kalbin etkisi altındadır. Anlaşılması için ikisi aynı şeymiş gibi anlatılır. Aslında aynileşir de. Kan merkezi olan kalp solda olduğundan nefis kanla ve kalple birlikte anılır. Gerçi kan da bütün vücuttadır. Ancak mekânı soldur. Sol taraf sıcak (hararet)sağ taraf (burudet) soğuğu temsil eder. Yine sağ taraf güney sol taraf kuzeyi temsil eder. Ön doğuyu arkamız batıyı temsil eder.
Pazunun ihtilacını anlamak bütün bu bilgilerin ışığında değerlendirilir.
İhtilaç utaritte alınmışsa sol küffar kuvvet buldu demektir. Bu türlü tahlil imam-ı zamana aittir. Avam için sağda rızık solda mal değerlendirmesi yeterlidir.
Zata ait olanı hizmeti ledünye içinde habir sıfatından alınan haberin doğru değerlendirilmesi bakımından çok incelik teşkil eder. Bu sol pazu ihtilacı utaritte alınmış ise sağdan devir yapmak celalın gücünü düşürmek lazımdır. Zühal’de ve merihte dahi aynı şekilde değerlendirilir. Celal kuvvet bulmuştur, Sağdan devirle önlem alınmalıdır.
Eğer sol kol Zühre’de, kamer’de ve müşteri’de seyrirse müminlerin erkekleri kuvvet buldu demektir. Zühal’de merihte utaritte sağ pazu seyrise müminler cümleten kuvvette demektir. Kuvvettedir derken umuru diniyeleri, hayatları, imanları, ticaretleri velhasıl dünyaları yerindedir demektir. Ve ahiretleri dahi yani gelecekleri dahi yerli yerindedir. Hani derler ya asayiş berkemaldır. Zatın ailesi evlatları ve sevdikleri de buna dâhildir.
DİRSEK ihtilacı;
Sağda ve solda hoş haberdir.
Sağda cemalde, kadından hoş haberdir,
Solda erkek veya icabından hoş haberdir.
DİRSEKTEN BİLEĞE dış yan ihtilacı,
Sağda lağvi, solda şin
Lağvi bir şeyi bozmak manasınadır. Şin ayıp bir iştir. Lağvi boş iş gereksiz meşguliyet anlamına da gelir.
Ancak solda olan işaret ayıp olacak demektir. Utanç olur.
Allah teala zatına yapmak istediği işinin ne olduğunu bildirir ki zat onu yapmaktan vazgeçer. Mesela şaka yapacak ancak karşıdaki kişinin o şakadan utanması veya lüzumsuz bulması olacaktır.
Lağvi bir şeyi bozmak kaldırmak yani yok etmektir ki mahviyettir. Yapmış olduğu veya yapacağı bir efalde allah rızası yok demektir. Hemen; Sağ el sağ diz üzerine koyarak bunu okursun.
‘’La Lağvi fil hayati vela kabuhul efali fil hayati.’’.
ve ardından sol el sol dizi üzerinde sol el şahadet parmağını deprederek bunu okur.’’La kusuru fil hayati’’
BİLEKTEN DİRSEĞE varınca; iç taraf.
Sağda dua kabul, tamam…
Solda kusur, hata oldu. ‘’La Lağvi fil hayati vela kabuhul efali fil hayati.’’.aşağıdaki izahata göre okunur…
Bu okumaları sayı olarak en az üç, dokuz veya ondokuz, yirmibir gibi bir sayıda okur.
Önce sağ el sağ dizde, sonra sol el sol dizde okumak hubut yani düşürmek demektir.
Bu ihtilaçta bir diğer okuma biçimi de sol kolunu namazdaki gibi göğüs altına koyar, sağ elini dirseğe koyup aynı esmaları okuduktan sonra sağa doğru çeker. Bileğe kadar. Her ihtilaçta okuduktan sonra seyrime kesilinceye kadar hangi saatte kalınıyorsa o saat geldikçe okumaya devam edersin. Eğer zamanları yani saatleri bilmiyorsan namazları vaktini geçirmeden kılarsın ve her namazdan sonra okursun. Saatlere göre ibadet etmeyenler vakit namazlarını tam vaktinde kılarak bu işleri yaparlar. Esasen tevhide ulaşıncaya kadar bütün bu işleri namaz vakitlerinde yaparsın. Eğer bir rehberin varsa o seni yönlendirir. Yoksa Efendimizi rehber edinir şeriata tam uyarsın. Muhterem efendimizin ruhaniyeti seni yönlendirir. Zamanın zatına beni ulaştır diye dua edersen allah seni o zata ulaştırır.
Hz Ali Kerremallahü veçhe buyurmuştur ki ‘’Lem yarif İmamezzaman, mate cahil ün’’anlamı; İmam-ı zamanı tanımadan ölen cahil ölür, demektir.
İhtilaç ederse; elde BİLEK:
Sağda mal;
Solda keder.
Sol bilek ihtilacı alınır alınmaz, sol el sol dizi üzerine koyarak, önce sol ayak başparmağını deprederek (La ihtilacı vela kederi )okur. Sonra da sol şehadet parmağını deprederek aynı duayı okursun (la ihtilacı vela kederi) bu efal nüzul efalidir yani kederi düşürmek içindir. Bu efalden keder mahviyete gider. Vaktinde savunursan beşeriyete intikal etmeden yok olur. Geç kaldınsa hafif atlatırsın.
Bütün işaretlerde alır almaz savunma dualarını okursan hemen ifna olur. Geciktirdikçe önlemekte zorlaşır. Bu tembih daha önce de yapıldı.
Ellerin üstü;
Sağ el üstü ihtilaç ederse Hüzün olur.
Solda olursa: Şereftir.
Sağda olduğunda hemen sağ el sağ dizde( la hüzni fil hayati) veya (Ela inne evliya Allahu la havf ün aleyhim ve la hüm yehzenün) okunur.
Avuç içi:
Sağda rızık;
Solda maldır. Sağda ise eline mal veya para girer;
Solda ise alış veriş veya fatura ödeme gibi para çıkar. Harcama yapar.
Eğer planlanmış bir satın alma yoksa Sol el sol dizde ‘’La fakri vela masrafı ‘’ okursun.
Ve sonra sağ elde (Allahümme egannü bi ticareti gınaül hayati fil hayati )okursun.
Allah ismi belden aşağı azalarda okunmaz. Caiz değildir. Büyük zarar görülür. Ancak, namazdaki gibi otururken sağ el şahadet parmağında sağ dizde okunur. Diz kaldırılırsa daha iyi olur. Yalnız sağ elde okunur. Başka azalarda asla olmaz. Solda asla ve asla okunmaz. Okuyan iptilaya duçar olur. Mesela;
( Allahümme yüzidül meserreti daimen, fil hayati) okursun. Tesbihle veya şahadet parmağını depredirsin. Tesbih çekerken şahadet parmağın ile çekersin. Tespihi sol ele almak bile caiz değildir. Sol elde tespih çekmek çok büyük zararlar açar. Maalesef bundan kendisini mana ilminde âlim sayanlar bile bihaber kalmışlar. Bunu ancak zat evliyası yapabilir o da rahmet duası için bazı seçilmiş ayetleri okuyabilir. Hikmette sol el efali kesinlikle yasaktır. ‘’Kitabı solundan verilenlerden’’ olunur. Sol elin dünya işlerinde bile ancak mecbur hallerde kullanılır. Sol el ile yazı yazmak, yemek yemek son derecede sakıncalıdır.İşi asla rast gitmez.İmanına zarar gelir.Küçükten sol el kullanımı engellenmelidir.Peygamberimiz buna çok dikkat etmiştir.Hadis kitaplarında kaydı vardır.
EL Başparmağı:
Sağda sabır;
Solda kam.
Kâm: güzel, adil, arzu, istek demektir. Bir şeyi severek istemektir. Dilemektir.
Müdafaa gerekmez. Bir bakıma yaşama sevincidir.
EL Şahadet parmağı:
Sağ el şahadet parmağı: cemalden sebebin zuhuruna işarettir. Yani faydalı hayırlı bir şey ortaya çıkacak. Yapılan bir iş veya duanın makbul olduğuna bile işarettir.
Sol el şahadet parmağı: Bu iyi tetkik edilmelidir. Genelde zararlı, keder verecek bir iş işlendiğinde ihtilaç eder. Ancak rahmet duası okunduğunda da ihtilaç ettiği olur. Bu işaret alındığında zat ne okuduğuna bakmalı. Bir de ihtilacın alındığı saat önemlidir. Yapılan tetkike göre hareket edilmelidir. Yapmakta olduğun iş olumsuz hatalı bir iş ise de cenabı hak uyarır yapma der. Mesela sol elinle sağ elini tutarsın bu ihtilaçla uyarılırsın.
El orta parmak;
Sağda hüzün,
Solda ferah, sürur ve şadumanlıktır.
Sağda ise hemen sağ el şahadet parmağını sağ dizi üzerine koyarak bunu ‘’La hüzni fil hayati’’ okursun. O tecelli zail olur.
Yüzük parmağı;
Sağda rütbe,
Solda gam: Sol el sol dizi üzerine koyup ‘’La gami fil hayati ‘’ okursun
Cici parmak;
Sağda hayır şerre tabi
Solda muhalefet eder. Hemen sağ el sağ diz üzerine koyar ‘’la hüzni fil hayati,illa yahtelikul meserreti fil hayati ‘’ okursun.
İhtilaç ederse GÖĞÜS;
Sağda cemal zayıf; hüzün olur
Solda celal zayıf düşmüş. Sürur, mutluluk olur.
Sağda olduğunda; hemen sağ el sağ dizi üzerine koyarak okur.’’Allahümme la hüzniy fil hayti’’
Solda çok ihtilaç olursa;(sağ el sağ dizde; Vesia kürsüyyühüs semavati vel arzı )okunur. Bunu böyle zat okuyamaz diğer insanlar okur. Zat arzi kelimesini okumaz. Zira deprem olmasına sebep olabilir. Zat Zühre’yi bekler ve sol devri yaparak tedbir almış olur.
İhtilaç ederse MEMELER
Sağda güzel solda sürurdur.
İhtilaçta kadın erkek farkı yoktur.
Göbek ve Etrafının ihtilacı;
Sağda olursa hüzün solda sürurdur.
Hemen sağ el şehadet parmağını veya bütün avucunu göbek sağ tarafına koyup ( Allahümme la hüzni bi ihtilaç ün nafi fil hayati) veya (la ihtilaç ün nafi fil hayati)
Esas göbek yani kesilen yer ihtilaç ederse cesarettir.
Yapmış olduğun veya yapmakta olduğun şey Allah rızasına uygundur, zata ve sıfata fayda sağlayacaktır demektir.
Göbek sol taraf boşluğu: Suhulet ve meserrettir.
Göbek sağ taraf boşluğu: Hüzne delalettir.
Sağ el sağ dizi üzerine koyarak(la hüzni fil hayati illa bi meserreti) okur.
Karın ihtilaç ederse: sağda ve solda sürur, şadlık ve ferahlıktır.
GÖBEK ALTI: Sağda ve solda büyük korku olacaktır.
Bazı kadınlar göbek atarlar. Hâlbuki bu korkuyu davet eder. Kendi arzusuyla hata-en korkuyu davet ederler.
Sağda müminler ve zat için helake neden olacak bir şey tecelli edecek demektir. Sağ elini ihtilaç eden yere koyar (Allahümme la hüzni fil hayati ve fiz zemani ve fil asri ve fil dehri) okursun çok geniş zaman alırsın. Ve bunu dahi okursun(Ela inne evliya allahi la havfün aleyhim vela hüm yehzenun.)
Böğrü ihtilaç ederse;
Sağda ve solda vuslattır.
Sağda vuslat eden erkektir, Solda kadındır.
Arka taraftaki boşluk, eğeler altındaki bölge.
Sağda hastalanacak,
Solda hastalıktan halas bulacak demektir.
Sağda ise; sağ el şehadet parmağı ihtilaç eden yere konur veduası dokuz veya on bir kere bu dua ‘’Allahümme la zahmeti vela renci vela emrazı vela illeti illa sıhhati ve afiyeti fil hayati ‘’okunur.
Bağırsak gürültü ederse;
Sağda hava beyaz ve seyrek olarak bulutlanıyor.
Solda kesafet fazla olarak ve yağmur yüklü bulutlarla hava kapanıyor. Gök gürültülü yağmur ihtimali artıyor demektir. Solda olandan kırmızı şimşekler ve yıldırım düşmeleri olacağına işarettir. Efalde şiddet oluşmuş. Okunan duada kahriyeye dair esma var demektir. Dikkatli olmak gerekir. Okuduklarının tetkikini yaparak şiddet ihtimaline karşı tedbir almak gerekir. Zat bunu bilir. Sağdan devirle durumu sükûnete tebdil eder. Sağ elle sol eli namazdaki gibi bağlar. Eğer efalinde küffara karşı kahriye efali ve esması yapılmış ise siyah şimşek beklentisi dahi olmalı. Durum takip edilmeli ve müminlere zarar vermesi önlenmeli.
Sağdan devir edilip cemale dair esmalar okunursa beyaz şimşek çakar. Buna sabır edilmeli yağış alınmalı. Sarı şimşek zatın müşteride sağdan devir yapmasından olur. Sabırla cemale geçmesi beklenir.
Kırmızı şimşekte zat kendisi cemalde sıfat celalde demektir. Cemal mahsur olmuş. Hemen sağdan devirle tecelliyi değiştirmek gerekir. Bu ihmal edilmez. Şiddet vardır. Celal hem yağışın şiddetiyle hem yıldırımlarla zarar verecek demektir. İhmal edilmez, pişmanlık olur. Bütün bu tecellilerin kendi efalinden olduğunu zat bilir ve korkmaz efalini değiştirir.
Bu konu esrar-ı hikmet kitabında daha geniş olarak yazılmıştır. Tevhit olan zat efallerine ve evkatlarına ve esmalarına son derecede dikkat eder ki faideli işleri yapar, zarar verecek işlerden kaçınır.
İhtilaç ederse kasık;
Sağda mihir,
Solda oğul.
Sağda mihir güzeldir. Ömür uzamasına dahi delildir.
Solda ise bir evladın olacak demektir. Daha ana rahminde döllenme olur olmaz cenabı hakk sana haber verir. Sağda kız evladın olacak solda oğlun olacaktır. Sağda başka güzellikler de olabilir ancak bu ihtilacı aldığın halde eşin hamile olduğunu anlarsa kız olacağına işarettir. Hamilelik yoksa başka bir mihir’e delalettir. Ömür uzaması vs. gibi
Doğacak evladın kemiği, damarları, derisi ve saçının babaya benzeme ihtimalinin daha ziyade olduğu tecrübe edilmiştir.
Eti, iliği, kanı ve yağının anneye benzediği dahi çoklukla tecrübe edilmiş ve kayıt altına alınmıştır.
İnsanın cesedi ana ve babasından aldığı benzerlikleri ve huylarının yanı sıra ana rahmine kaldığı saatin yıldızının etkisinde olarak anasur-u Erbaa ( Dört ana unsur ) dan oluşur.Toprak, su, hava ve ateş.
Ayrıca kırk hafta evkatta dolaşarak ana rahmine kaldığı saatin dostunda dünyaya gelir ki dünyaya geldiği saatin ve burcun etkisini de taşır. Bütün bu saatlerin ve yıldızlar ile burçların celal ve cemal oluşlarına göre karakteri belirir. Anne ve babasından aldıkları ile birleşip esas kişilik özelliklerini kazanır.
‘’Nur-u kudretinden ferman olunca
Halık sıfatından ihsan olunca
Allah kula evlat nasip edince
Bahçede dikilmiş fidana benzer.’’
Bel soğukluğu veya idrar zorluğu olduğunda yani idrar yolları iltihaplarında, Kamerde enel şafiun esması ile sağ devri yapılır, beş saat sonra Zühre’de aynı şekilde yapılırsa bi iznillah şifa yap olunur.
İhtilaç ederse zekeri:
Sağda ailesiyle cinsel temas, cimağ,
Solda haberdir.
Sidiğin aktığı mahallin alt tarafı;
En çok sevdiğinden ayrılmaktır.
Sağdan devir yapılırsa ayrılığı karşılayıp, men eder. Zira soldan çok devir yapılmış demektir.
Hemen sağdan bir devir yapılarak, sağ el şehadet parmağını sol ayak başparmağına koyarak aşağıdaki esmaları okur ve sağa doğru kavisli bir hat çekerek sağ ayak başparmağına gelir. Sol ayakta üç veya dokuz kere okunan dua sağ ayağa gelince de bir veya üç kere okunarak tamamlanmış olur. Okunacak dua budur.
Ya mucip bi icabetike. Ente mucibün ecip dağveti ve akbil haceti. Ya gaziyel haceti ya mucip ed dağveti. Enen tecelliyati fela yekuti şey’in bi icabetil haceti.>
Dübür ve etrafı kalça kaba etleri dahil ihtilaç ederse;
İşi oturmaktır. İstirahattır. Rahatlıktır.
Solda ise yolculuk
Sağda ise mal ve servettir.
Kasıktan diz kapağına kadar bacakların üstü,önü:
Sağda cemale vuslat
Solda taşıta,vasıtaya binmek
Kasık uyluk:
Sağda rızık
Solda yolculuk
Diz kapağı:
Sağda içe doğru bölüm, yorgunluk olur,
Solda, içe doğru olan damar, rızık.
Diz;
Sağda hüzün
Solda sürur.
Sağda ise sağ el ile sağ diz üzerinde efalli olarak’’ la hüzniy fil hayati’’ okunur.
Diz kapağının altı:
Sağda güzel haber
Solda keder olur. Hemen sol el sol diz üzerine koyarak okunur.’’La kederi fil hayati^’’
Dizden aşağı baldır arkası;
Sağda mal
Solda güzel.
Dizden aşağı baldır ön bölümü.
Sağda rah,
Solda erzak.
Baldır kaba etleri:
Sağda elem(büyük acı)
Solda firak (ayrılık)
Sağda olduğunda sağdan bir devir ile sağ el sağ dizi üzerinde bunu okursun.’’Allahümme la mematı vela yemuti vela mümiti vela mevti vela mahviyeti vela fena elcismaniyeti vela elemi vela hüzni vela gammi vela fakri vela cevri illa yüzidül ömrü fil hayati’’
İhmal edilmemeli Keder büyüktür. Esmalarından beş tanesi tertiplenerek okunur. Okunması istenen esmalardan anlaşılacağı gibi büyük bir haberdir, ölüme kadar gider. İhmal edilmez. Öce ölümü engelleyecek bir ikisi seçilir sonra diğerlerinden dilediğini seçersin. İhtilaç kesilinceye kadar okursun. Bir veya kaç günde kesilirse.
Eğer ihtilaç sol baldır etinde olmuşsa; Sol elle sol diz üzerinde bunu okursun ihtilaç zail olur, istemediğin bir tecelliye maruz kalmamış olursun. Allahümme bölümü sol elde okunmaz. Sağ elde okuduğunda okunur. Sol elde Allah ismi asla okunmaz.
İhtilaç ederse bütün ayak birden:
Sağda hicret olur;
Solda küffara perişanlık oldu…
Sağ ayağın bu ihtilacının sebebi soldan çok devir yapılmış olmasındandır. Sağ ayak ayrılmak ister vatanından. Bu efalin çok yapıldığı yerden müminler ayrılır, yani yerlerini küffarın istila etme ihtimali vardır. Bu efali böyle aşırı yapmak zat için asla doğru değildir.
Sağ ayak müminlerdir ve evladından kızı ve kadın akrabalarıdır. Aile efradı denilebilir.
Soldaki ihtilaç ise aşırı derecede sağ devri yapılmasından ileri gelir, küffara perişanlıktır. Ancak kendisi dahi sol ayakta olduğundan zarar görür, nefsi sıkıntıya düşer. Bu dahi böyle aşırı olarak yapılmamalıdır.
Solda olduğunda bir sağ devri yapılmalı ve sağ el şahadet parmağı ile sol ayak başparmağından başlayarak sağ ayağa çekilen hakikat kapısında okunmalıdır.’’Niğmeten helalen dayyiben’’
Sağda bu ihtilaç olduğunda, bu şekilde dahi davranılması evladır.…
Sağdan bir devir yapıldıktan sonra, sağ el sağ ayak üzerine konarak, şahadet parmağı, sağ ayak başparmağının üzerinde olarak;’’La ihtilacı riclül yemini… Ene basitün bi basiti ve ene sabitün bi sebati ve hayatil beka-i fil hayati’’ şeklinde okur. Bu efal sağ ayak başparmağı iner kalkar şekilde okunur. Tabii el parmağı dahi birlikte aynı hareketi yapmış olur. Yeterince okunduktan sonra, sağ el sağ dizde yeniden aynı dualar okunur. Efalde tedenni ile bu tecelli düşürülür. O tecelli zail olur.
Solda olduğunda zat kendi hayatının tehlikeye düşmemesi için,
Öce sol ayak başparmağında, hemen ardından sol el sol diz üzerinde okur.’’La ihtilacı ricrül yesari ve fil ihyayı vebi efalil kemali fil hayati’’
Zat kendi hayatının bekası için bunu yapmalıdır. Hz Allah teala habir sıfatından sana haberini verdi. Hakk’ullahta noksanlık yoktur. Lüfundan sana beyan ediyor. Eğer efali cemal ile o tecelliyi karşılamaz isen (Zekeriya, Yahya; Nesimi ve hâlla-cı Mansur gibi) hayatını kaybetmiş olursun. Vebali senin kendi boynunadır. Hakk’ullahta kusur yoktur. Sana kendi yaptığın efalinin sonucu oluşan tecelli haber verilmiştir. Efalin sahibi dahi sensin. Cenabı hakk sana oluşmuş tecelliyi haber verir. Sen ister değiştirirsin, ister neticesine razı olursun. Bilmeyenler için belki hoş görülebilir ama sana haberini işte bildirdik. Hemen müdafaa gerekir.
Ayrıca sol ayakta zatın yakınlarından oğlu ve akrabaları dahi vardır. Onları da korumak lazımdır. Müminler dahi sıfatıdır ki erkeklerdir. Küffar sıfatı esma ile sol tarafından tecrit edilmiş olur. Evvela sol ayakta sol ayak başparmağı depreşilerek okunur, sonra sol el sol diz üzerinde aynı esmalar okunur ve o tecelli düşürülür. Allah ismi sol ayakta da sol elde de asla okunmaz. Buna dikkat şarttır. Okursa şiddetle celal tecelli eder. Karşılaması güç olur. Belden aşağı azaları hareket halinde iken sağda bile okunmaz. Yürürken İçinde Allah ismi olan ne esma ne ayet ne sure asla ve kat’a okunmaz.
Sağ devirlerinden küffar perişan olur. Ancak celal saatlerinde bu fazlasıyla yapılmaz.
Saatlere dikkat etmek lazımdır. Cemal saatlerine özellikle Zühre’de ve kamerde yapılır ki İslam ülkelerinde celalın gücü azalsın. Bütün bunlardan anlaman gereken hikmet ilminin önemini kavramaktır. Hikmetullah oyun yeri değildir. Ol dersin olur. Melekler ne dersen onu tecelli ettirirler. Emre amade varlıklardır. Bu ilim kusursuz tatbik ister. Ne yaparsan bilerek yapacaksın. Sonucun ne olacağını bilmediğin işlere girişmeyeceksin.
İhtilaç ederse;
Ayakaltında: parmaklardan ayak boşluğuna kadar olan mahal,
Sağda hüzün,
Solda sefa olur.
Sağda ise; sağ el sağ dizde okursun.’’la hüzni fil hayati’’
Ayak tabanının çukur kısmı,boşluk:
Sağda mayluba muafık güzel,
Solda nahoşluk, olur.
Sol ihtilaç ettiğinde, hemen sol el sol dizi üzerine koyarak,
<La hüznü vela gammi, vela emrazı fil hayati>okunur.
Sol elde Allah ismi okunmaz. Zira cebbar isminden tecelli olur. Âlemi ceberuttan tecelli pek dehşetlidir. Çok şiddet gösterir. Sol elde Allah ismi okunması hikmeten yasaktır.
Ayaküstü: en yüksek noktası;
Sağda cemali zat sıkıntıda muahezede
Solda Celali zat sıkıntıda demektir.
Sağda olduğunda bunu okur. Soldan bir yarım devir yapar, yani arkası kıbleye gelecek kadar ve oturup sağ el sağ dizde ‘’ya hayyül baki bi hayatil beka-i fil hayati>
Solda olmuşsa;
Sol el sol dizde olarak ‘’ya hayyül baki fil hayati ve bi dul el ömrü fil hayati’’ okur… Her ikisinde de fazla ihmale gelmez. Zatın hayatı emniyete alınmak gerekir.
Ayakucu Parmaklara yakın:
Sağda cemale vuslat ve meserret,
Solda hüzün. Solda ise müdafaa etmek için sağ el sağ diz üzerinde ‘’Allahümme la hüzni fil hayati ve halakal meserreti ‘’ okursun.
Küçük parmaklardan gayri bütün parmaklar birden.
Sağda cemal ile solda celal iledir mücahedesi.
Sağda ise ‘’allahümme eğdini kitabi bi yemini ‘’okur;
Solda ise; Önce sol ayak başparmağı depreştirerek; ‘’la ihtilacı riclül yesari vela tüstini kitabı bişimali vela min vera-i zahri ‘’;okunur. Bu asla ihmal edilecek bir ihtilaç değildir. Celal şiddetli düşmanlık ediyordur… Hesabın arkadan verilecek yani cezalandırılacaksındır. Sol ayak başparmağında yeterince okuduktan sonra sol sol dizde işaret parmağı ile aynı esmaları okursun.ardından bir sağ devri yaparsın.sağ devrinde besmeleye ya dafiun ve ya maniun esmalarını eklersin..
Bütün parmaklar birden:
Sağda cemale vuslat,
Solda celal eder ezdat. Onunladır mücahede. Bir önceki ihtilacın daha şiddetlisidir. O nedenle aynı savunmayı ihmal etmeden yaparsın… En az üçlerde yaptığın gibi birkaç gün yapmak en doğrusudur.
Önce sol ayak başparmağı depreştirerek; ‘’la ihtilacı riclül yesari vela tüstini kitabı bişimali vela min vera-i zahri ‘’;okunur. Bu asla ihmal edilecek bir ihtilaç değildir. Celal şiddetli düşmanlık ediyordur… Hesabın arkadan verilecek yani cezalandırılacaksındır. Sol ayak başparmağında yeterince okuduktan sonra sol el sol diz üzerinde işaret parmağı ile aynı esmaları okursun. Ardından bir sağ devri yaparsın. Sağ devrinde besmeleye ya dafiun ve ya maniun esmalarını eklersin. O tecelliyi düşürürsün. Bunu ihmal etmeye gelmez. En büyük kederlerin bildirildiği bir ihtilaçtır.
Ayak şemik kemikleri:
Sağ ayak dıştaki; kısa yürüyüş yapmaktır.
Sağ ayak içteki şemik; şereftir.
Sol ayak içi; yürümek
Dışındaki şemik ;Şerftir.
Topuk.
Sağda; makamında durmak
Solda; ayrılmaktır, seferdir.
Ayak başparmak:
Sağda mal,
Solda; celaldan düşmanlıktır...Sol ayak baş parmağı depreştirilerek ‘’la tüstini kitabı bi şimali vela min vera-i zahri’’ okunur..
Ayak ikinci parmak:
Sağda ve solda devletten resmi ve hoş haber almaktır.
Ayak orta parmakları;
Sağda ve solda kavga (cidal) haberidir.
Hemen sağ ayak başparmağını deprederek okunur;’’Önce sağdan bir devir yaparsın, devirden sonra sağda olan için önce sağ ayak başparmağında ve sonra sağ elde ‘’La ihtilacı vela cidali okursun… Solda olan için ise önce sol ayak başparmağında ardından sol el sol diz üzerinde .’’La ihtilacı vela cidali fil hayati’’ şeklinde okursun. Önce ayakta sonra el diz üzerinde okumak demek o tecelliyi tedenniye (düşmeye) davettir.
Ayak dördüncü parmak;
Sağda cidal ve solda sürurdur.
Sağda ise yukarıdaki tertip ile okunur. Yani önce ayakta ayak parmağı hafif hafif indirilip kaldırılarak ve sonra sağ şahadet parmağı az indirilip kaldırılarak aynı dua sağ dizi üzerinde okunur. Burada ihtiyaca göre şu esmalar dahi okunur. ‘’La harbi, vela fesadı, vela harabiyeti, vela kederi fil hayati>gibi.
İhtilaç ederse ayak küçük parmağı;
Sağda ve solda rızık ve maldır.
Yazdı bunu yadigâr, imam-ı zaman
Selamet yolunu bildirdi tastamam
Tecrübe ile bu ihtilaç nameyi tamam
Amel ederler selamet bulur vesselam.
Böyle seyirir ise vücudunda bir yerin eğer
Bil cenabı hakk hikmetullahtan veriyor haber
Riayet eylediler bu ilme bunca peygamber
Bu ilim bütün evliyaların rehberi oldu.
Yazdığım ahkamı sana bıraktım yad
Şüphesiz cümleniz ediniz itikat
Amel etmesine eder isen murat
Hikmetullahın Lütfi, ihsanı oldu.
Ol damar ki oynar vücudunda neden
Hikmetullahın efal tecellisinden
Kudretullahtan hak’tır onu depreden
Bütün bunlar habir sıfatının işareti oldu.
Anla işaretinden nedir haberi
O haberden zuhur eder müjdeleri
İçirir hayatta hep ab-ı kevseri
Vuslatullahın doğru yolu bu oldu.
Bu ilimde her yerde teslim olunmaz
Zira insan bir daha cihana gelmez
Zevki ruhani burada her yerde olmaz
Kanaat, hikmette bozar kaideyi
Teslim, tevekkül, kanaat zahirde olur
İlmiledün mücahede ile yol bulur
Bulur doğru yolu cemale teslim olur
Cemalde tevekkül eder, kâmilen oldu.
Efalde olan ihsanları kâmilen bilmek
İlmi ledünü doğru dürüst bilerek girmek
Ki boşa gitmesin ömrünce çektiğin emek
Gerek dünyevi gerek uhrevi bulsun necatı
Eğer bütün vücut birden ihtilaç ederse
Hemen sağ ayak başparmağından başlarsa
okursa
Bunu sağ el şahadet parmağında okumalı
Hemen sağdan bir devirle işe başlarsa
Bunu dört azasıyla sırasıyle yaparsa
Sağ ayak, sağ el, sol ayak, sol elde okursa
Mahveder celalı, bu yapmış olduğu tecelli.
Dört kuvvetle karşılandı kalp oldu münceli
Sırrı hakikatte zata bu pek büyük bir tecelli
Kemalı hakikat efali kemalden etti tecelli.
Zata marifetullah ihsanından bahşeder belli
Tecelli değişti yoktur zata zeval
Dört efalde birden okundu kemal.
Kuvvet buldu tecelli-i efalden cemal
Celal efalinden olan tecelli zail oldu.
Bu pek büyük zarar eder dikkat etmeli
Sırrı marifetullahta daim cemal ile gitmeli
Kudret tecellisinin seyrini etmeli
Saadetle karşılandı celal zail oldu.
İlmi ledün hayat ve saadet yeridir
Bilen erbabı kemalat dağları taşları eridir
Yedi cehennem zat üzerine gelse reddedebilir
Gösterir heybetin cihana, pek az kalır cürmü
Saadet keramet hakikat ilmi ledünde
Metanet sebat, hakikat marifetullah hep anda
Hakkın sevgilisinin efal tecellisinde
Kudret, kuvvet, saadet ilmi ledündedir eder efalini
Sırrı hakikatten kemal bahşeder
Efal cemal kudretullahtan müminler istifade eder
Zat ilmi ledünde marifetullahtan hünerler eder
Marifetullah sırrındandır sırrı efalin tecellisi
Bütün tecelliyat hep zat efalinden
Sırrı marifetullah hikmet ilminden
Şifa-i hakikat hep ilmi ledünden
Mükevvenatta o tecelliden eder zuhuru.
Zat hakkın kemal sırrı marifetullah hüneri
Sırrı yezdandan hikmette böyledir kaderi
Cemal efali hep şereflendirir müminleri
Hayatı ebedi hep zatın efalinden oldu.
Kimyayı hakikattir zata, hem sırrı saadet
İlmi ledün zata bildirdi hakikat, hikmet
Marifetullahtan zata bu bir azim devlet
Zatta sıfatullahın olmuştur, azim irfanı
Tecelliyat haktır, daima zat efalinden
İlmi ledün bilindi sıfatullah nurundan
Zat düzenli terfi eder şuhudiyetinden
Kemal irfan ile işler cemal efalini
Feyzi ilahidir sıfatullahtan
Zatı tefyız etti nuru tevhitten
Zatın efali marıfetullahtan
Tecelli hakk hem sıfatullah oldu
Zat sıfatullah ile nuru tevhitte
Sırrı marifetullah, kemal kudrette
Zahir olur hakikat iktiza-i hikmete
Seyir eder zat, derece-i terfi-i oldu
Zat daim tealide âli derecatta
Sırrı efal tecellisi kemalı hakikatte
Lütfi ilahide daim azim devlette
İlmi ledünde vuslat, nuru tevhitte oldu.
İhtilaç nameyi şimdi güzel bildin amma
Bunun bazı hakikatleri daha var.
Kitabın tamamında bunlara vakıf olacaksın.
DİKKAT
Ölüm korkusu olan hallerde, ihtilaç alınır alınmaz;
Sağ el şehadet parmağını sağ ayak başparmağına koyarak;
**Hayyün, ganiyyün, mün’imün esmalarını okur. Elini yerden kaldırmadan, sola doğru yarım daire oluşturacak şekilde çekerek yavaş yavaş sol ayak baş parmağına varır; orada el müteammi niğmeten,helalen tayyiben *okur.19 veya 21 veya daha fazla her iki ayakta okursun.Tekrar sağ ayağa aynı hattı çeker,sağ ayakta üç defa daha * Elmüteammi niğmeten, helalen tayyiben okuyarak efali bitirirsin. Bir müddet salâvatı şerife getirirsin. Hayat baki olur. Bir sağ devri yaparsan daha da iyi olur.
Bir kimse Allahına ve Peygambere yakın olmak istiyorsa, daima salâvatı şerife okuması gerekir.
İHTİLAÇ EDERSE İKİ KÜREK ARASI
Hazreti Muhammed aleyhisselamın nübüvvet mührünün yeridir orası. Bu işaret zat evliyasına mahsustur. Meratibi âliye ye terfii derecatıdır. Efali cemal bir sıfatından, diğer bir cemal sıfatına vuslat etmiştir. Allah tealaya Habib olmuştur. Ve mahbup ve merguptur.
Mesela merihte bir efali cemal işledikten sonra, zühreye geçmiş ve orada aynı güzel, cemal efali yapmıştır. Evkatta yukarıdan aşağıya inmiştir. Hikmette teali etmiştir. Uruçtur. Yani çıkmak. Derecati âliye de teali oluşmuştur.
İş bu ihtilaç her kime olursa, büyük adam olacağına işarettir. Saadet ve gınaya, rahata erişecek demektir.
Oranın seyrimesi; celal ve cemal efalleri eşit duruma gelmiş demektir. İlmi ledünde yapmış olduğu, sırrı celal efali ve sırrı cemal efalinin inkişafı müsavi dereceye gelmiş demektir.
Veyahut ilmi ledünde sırrı marifetullahta, nur görmede, cemal ve celal nurlarına olan ilmiledün malumatı eşit duruma gelmiştir.
Veyahut esmullah cemal ile esmai celal tecelliyatı müsavi olmuştur.
Ve sırrullah cemal sıfatına ve sırrullah celal sıfatına vukufu eşit derecede olmuştur.
Veya sırrı marifetullahtan zatına ilim tarif edilip, derecei aliye de, meratibi hasenede, kemalde tekamül etmiştir.
Efali hasenesi, Resulullahın mazhariyetine uygundur, lütfünde teali vardır. Zat ondan daimi haz almıştır. Ve derece itibariyle pek büyük bir zat olmuştur. Evliyalar arasında yüksek mertebeye çıkmıştır. Veya hürmetli hikmetullah derecelerine terfi etmiştir.
Eğer iki kürek arasına, Rüyada mühür vurulduğunu görürse, kendisinin zamanın zatı olduğu, Efendimizin mühürü kendisine verdiği, Ölünceye kadar sahibi zaman olarak iki cihanın tasarrufunun kendisinde olduğunu belirtir.
YORUMLAR
Değerli kadim dostum..
Rabbim sizden gani gani razı olsun..Bu güne kadar
okumuş olduğum her edebi eserinizden ayrı ayrı tat
ve feyiz aldım yararlandım, sağ olun var olun..
Bu okumuş olduğumuz eseriniz ise islami yaşntıma bir
ışık niteliğinde ruhuma cila oldu..Eserinizin başlığına
benim bir dörtlüğümü koymanızda ayrıca benim için bir
onur oldu teşekkürler..Keşke dörtlüğün altına ismimide
alıntı olduğunuda not düşmeyi uygun görseydiniz..
Her haliyle sizi vede eserinizi tüm samimiyetimle kutluyor
hakkınızı helal etmenizi diliyorum..
Selam vede muhabbetlerimle Allaha emanet ol..yunus
yudumyunus..yunus karaçöp