Şizofren karalamalarım (1)
Aydınlıklar eyleme girdi, senden sonra bu kentte,
karanlığın koynuna salıverdi, tüm ışıklarını ...
Rüzgar el frenini çekti, bıraktı tepelerdeki çocuklarının şeytan uçurtmalarına esmeyi,
güneş,
sabahları batıyor artık, yollar, caddeler, her şey;
ama her şey değişti,
tohumlar toprağa doğru filizlenmeye başladı artık ...
Gemiler avuçlarının hayat çizgisinin raylarında buluyorlar, rotasını ,
sevda yüklü trenler demir atmıştı, Haydarpaşa garı’na,
Galata’da oltalara takılan martılar,
gemilerin peşinde bir tutam simit için kanat çırpan,
İstavrit, lüfer, çipura ......
Dile geldi tüm ahraz’lar, avaz avaz konuşur oldular,
susturabilene ’’Aşk’’ olsun ... Çıtını çıkarsan, pür dikkat kesilir oldular...
Geceleri yağmur kuşları asi’ce köşe başlarında haraç kesmeye başladılar,
geceleyin nede güzel renk veriyor karanlığa,
gökkuşağı ... Bi görsen ...
Burda gün yok artık, gün burda hep gece ...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.