ŞÖYLE, BÖYLE...
Yaşamak istediğim hayata güneş gibi doğamadığıma üzülüyorum, son zamanlarda. Çok sustum. Hiç konuşmadım birkaç zaman sayfalarla. Kalemime de küstüm. Farklılık olsun diye bayramdan sonra barıştık. Amansız cümlelerime esir olmayayım diye derslere verdim kendimi (inek değilim).
Çok şey düşünüp hiçbirşey yapamamak gibi bir bocalama içerisindeyim.
Kim için mi?
Kendim için...
Günün en fazla 6 saatini uyuyarak geçirsem de, kendim için değil... Aslında ben rüyalarım için uyuyormuşum. Ben dedi bana bunu, geçen günlerden birinde.
Sekiz saatimi de okul yediğine göre, geriye kalan on saatime ne oluyor?
Dolu dolu yaşadığımı düşünüp etkisiz konuşmalarla, zırvalarla mı dolduruyorum hayatımı?
Duruluyorum...
Günden güne dirileceğime, diri diri batıyorum.
İnsanlar konuşurken, ben susuyorum son günlerde. Hoşuma gitmiyor bu halim. İçime kapanıyorum. Bir şeyi kırk kere söylersen olurmuş ya hani... Binlerce kez ’’kapalı kutusun!’’ dediklerinden olsa gerek, içimin anahtarını ben bile bulamaz oldum. Sakladığım birçok şey gibi, onu saklamadan kaybettim.
Zoraki sevmelere esir düşmek istemediğimden olsa gerek, kilometreler koyuyorum arama, sevilesi insanlarla.
Keşke olsaydı be!
Biri olsaydı hani... Sevilesi diyorum...
Kilometrelere rağmen sevebilseydi. Hatırlansaydım hiç yoktan. Gönül gözünde taht kursaydım.
İstemem çoluk çocuk. Düğün dernek de değil yahu, ’’hadi olsun!’’ dediğim.
’’Sevilesi olsaydım.’’ diyorum.
Pırıl pırıl duygularını kolay kolay emanet edemez bir kadın. Köşesinde gizlediği acı tatlı anıları vardır, her daim.
Ne yaşarsa yaşasın hatırında hep onlar vardır. Keşke dememek için, kendisiyle verdiği savaşlarda boğulur. Başkalarından nefret etmektense, kendisinden nefret etmeyi seçtiği fedakar çığlıkları vardır, avaz avaz...
Çığlığımın duyulamazlığına adadım ben bu yazımı. Daha ben büyümemiş, ben olamamışken...
Kimbilir...
Geçicidir duygularım belki.
Mevsimdendir yahu!
Kasım yaklaşıyor ya hani...
Ayrılıklar hep Kasım’da olmuştur belki.
YORUMLAR
paylaşımın için öncelikle tşkler mükemmel di ama " derslere verdim kendimi (inek değilim)" cümlesinde gülmeden de duramadım yazınızı okurken hem düşündün hemde kendimi gülmekten alamadım okul yılarım bir an gözümden geçti ne günlerdi tabiri cayiz ise evet inek gibi çalıştık şimdi de karşılığında inek gibi yiyiyorum kendi payıma :)