Gerçek Kanaat Önderleri
Almadan vermek yaradana mahsus bir şey ama işte gerçek kanaat önderlerinin önemli bir özelliği de hiçbir karşılık beklemeksizin, hiç bir beklentiye girmeksizin verici olmalarıdır.
Onlar her meselede ön alan, topluma ve insanlığa el uzatan, sorumluluk üstlenen, sorun çözen kişilerdir.
İçi sevgi, güzellik ve duyguyla doludur bu insanların. Gönül insanıdırlar. Hep veren, hep el uzatan, hep paylaşan, hep yol ve iz gösteren, hep kucaklayan bir farklı insandırlar onlar. Samimi ve sıcak insandırlar.
Aslında pek rastlayamazsınız toplumda bu tarz kişilere. Çok enderdirler.
Bu bir yapı ve tarz meselesidir, doğuştan ve fıtrattan gelen hasletlerdir bunlar. Sonradan kazanılacak şeyler değildir.
Gerçek kanaat önderleridir onlar günümüzdeki algıdan farklı olarak.
Zaten bu özelliklerini pek öne çıkarmak istemezler. Bilinsin duyulsun istemezler. Bir övünç ve gurur meselesi yapmak istemezler. Varsa yoksa insan ve toplum meselesidir onlar için. Böylelikle mutlu olurlar, böylelikle yaşama bağlanırlar.
Cazibe merkezidirler, cezbedicidirler. Sıcaklıklarını hemen hissettirirler. Konuşurlarken samimi bir dil kullanır ve sizi konunun içerisine çekerler. Saygın kişiliklerdir. Büyük olsun, küçük olsun çevrelerine saygılı davranırlar.
Tarzı büyükle büyük küçükle küçük olmak şeklindedir gerçek önderlerin. Her kesime hitap ederler elite de avama da. Yeri geldiğinde tam bir münevver, yeri geldiğinde tam bir halk insanı olurlar. Ayırmaksızın tüm insanlara kucak açarlar ve her kesimden ilgi görürler. Bunlar asla zorlama olmayıp tabii davranışlarıdır onların. Her hareket kendiliğinden gelişir onlarda, doğaldırlar yani.
İlk ilgilendikleri küçükler olur bulundukları ortamda. Önce onların gönülleri alınır, hal hatır edilir, sevgileri gösterilir, yakınlıkları hissettirilir. Başı sıvazlanır, güzel ve onurlandırıcı sözlerle kalpler kazanılır ve aralarında bir samimiyet dili geliştirilir ve yakınlık kurulur. Onu ilk kez gören bir çocuk bile hemencecik ısınıverir ve güven duyar.
Toplumda en yakını olan kişiyle teması en sona bırakır ve önceliği uzak olana verirler ki, doğru olan da budur. Yakın zaten yakınınızdır. Kırılmaz, gücenmez, bozulmaz. Önce uzak olanı, yabancı olanı sorup sormak hal hatır etmek usul ve adaptandır zaten.
Ahlak ve fazilet sahibidirler. Yaşça başça meclisin en büyüğü olsa da karşıdakini hiçe sayacak bir davranış içerisinde olmazlar. Tarzları hep doğru duruş, doğru oturuştur.
Bulunduğu her mecliste mutlaka dikkatler O’na yönelir, ilgi O’na gösterilir. İlişkileri hep nezaket ölçüsü içerisindedir. Narin kişiliklerdir ve insanları incitmemeye kırmamaya özen gösterirler.
Oldukça zekidirler, analizcidirler. Analitik düşünceye sahiptirler. Her meseleye vakıftırlar. Önsezileri güçlüdür.İlim ve irfan sahibidirler. Birleştirici ve yapıştırıcıdırlar. Ayrımdan, ayrıcalıktan asla hoşlanmazlar. İnsanları düşüncesinden ziyade başarısına göre değerlendirirler.
Genellikle çok uzun yaşamazlar. Erken ve zamansız ayrılırlar bu dünyadan. Hem de çok ihtiyaç duyuldukları dönemde. Halledecekleri bir çok mesele olduğu zamanda.
Onlar gizli, görünmez kahramanlarımızdır. Onlar öncülerimizdir. İnsanımıza ve toplumumuza yön veren, yol ve iz gösteren öncülerimiz.
Onlar varlık ün, şan, şöhret edinmeden terkederler dünyayı. Geride nice hayırlı eser ve yetişmiş insan bırakarak.
Dua ile gönderilirler ahirete. Bir sevgi seli oluşur son yolculuklarında. Sade şekilde hiçbir gösterişe meydan verilmeksizin uğurlanırlar. Her düşünceden, her görüşten, her anlayıştan insanlar saf tutarlar cenazelerinde.
Bıraktıklarıyla hep hatırlanır, asla unutulmazlar.
Kemal GÜL 15.09.2013
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.