- 4239 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İyi akşamlar dostlarıma, dost gibi sarılıp, dost gibi kokanlara…
Toros dağları kokarım ben, Çukurova’dan yollanan.. Karadeniz’de hırçınca soluklanan.. Marmara’da dinlenen. Ege’den başlayıp Akdeniz’e el verip sevdalanan.. Bir sevdadır, Ege’nin mavi yeşil koynuna düşen yüreğim, bir martının kanat çırpınışları gibi batan güne yetişmeye çalışıyor aceleyle.. Kim ki acele etmiyor ömrünü tüketirken. Her gün bir gün daha bitiyor saatin tik takları altında saklı..
Bak istersen akrebin yelkovanın ucuna, tükenen ömür asılı durur orada..
Bak.. durma hadi bak..
Gör bak..
Görmüyor musun?
Ömürden yeni bir gün daha göçebe çadırını toplama hazırlığının telaşı içinde, güneşi de yanına alarak kaybolacak dağların ardında. Çınarın gölgesi uzamış ta pınarın alnından öteye, uzamış boyu Çukurovalı İnce Memet Efe gibi, Çakırcalı Efe gibi, boynuna dalamış poşusunu, heybesi omzunda, azığını doldurmuş içine, bizden aldığı ömürlerle sevinçli bir nara atar yürekten. Heytttt!! bire Efeler dercesine, ağır ağır, Köroğlu Zeybeği oynar gibi, bir günü daha götürüyor ömürden..
Ama yürek dolaşır durmadan, özlemle, hasretle ,ömür burada gitse de dolaşır durur, 783.562 kilometre karede, seksenbir ilde, karış karış, doldurur sabaha kadar sevgiyle sırtında ki heybesini.. Ecdadının kimselere vermediği, emanet ettiği vatan sevgisini..
İşte! özlemdir insanın içindeki, kalemine yansıması, aramasıdır eski mertlik havasını, dostluk ve sadakati bulma çabasının acele tavırları, gün batımı kaybolurken kızıllığa bürünmeden dağların gölgesi.. Köroğlu’nun dediği gibi;” tüfek icat oldu mertlik bozuldu..” Sanal çıktı, sahtelikler doldu..
Ama bizim hala umutlarımız vardır, bitmesini istemediğimiz hassasiyetlerimiz vardır. Merhamet duygumuz vardır ve düşünme yetimiz vardır. Ahlakımız, onurumuz ve iffetimiz vardır.
Bitmesini istemediğimiz şarkılar vardır ve yazılar, ilişkilerimiz, şiirlerimiz ve dahi dostluklarımız vardır. Filmler, hikâyeler ve hatta hayatlar vardır. İçimizden çıkaramadığımız anılar vardır, hep yaşattığımız, yaşatmaya çalıştığımız.
Bir de aynılaştırmak isteyenler vardır bizi, hiç ümitlerini kaybetmemecesine. Büyük çabalar harcarlar canhıraş üstümüzde. Üstümüze üstümüze gelirler. Kuyruk acısı olan yılanlar gibi, çatal dili dışarda, zehirli dişini göstere göstere ..
Düşüncelerimizi durdurup tekleştirmek isterler ve bireyselleştirmek isterler bizleri.
Anlamlarımızı yok etmek, zehirleyip içimizdeki sevgiyi boşaltmak isterler ebediyete.. Kavramlarımızın içini yeniden doldurmak isterler.
Öfke bir çağlayan olur ya hani içinizde, hani hak vardır alınacak ve alamazsınız ya hani. Sıradanlıklar sıkar, durgunluklar bozar ve bezdirir ya insanı. Yırtmak, yolmak, kaybolmak, en derinlere saklanmak gelir ya hani içinizden.
Saklanmak istersiniz taa derine, hiç kimsenin görmeyeceği yere..
Yalnız kalmak kendi içinizle, tek güvene bildiğinizle..
Bir düzen istersiniz bu kokuşmuş düzensizlik içinde. Nasıl’ı bilemezsiniz ama. Tutunacak bir dal ararsınız da elinizde kalır ya hani. Çünkü tutunacak dalı bilmezsiniz, yapışırsınız bir dala, çürük çıkar ya hani..
İşte öyle bir şey.. İşte böyle bir şey..
Hüzün dalgası çarptıysa bir insanın yüreğine ya Mevla’sını özlemiştir ya da Mevla’sı onu...
Mevla’yı özleyen gönül ya hüznü bekler ya da hüzündedir.
Bela, gam ve keder Mevla’nın sevdiklerine gösterdiği kamçıdır.
Vurdukça kendine çeker.
Nerdeyim, nasılım, ne yapıyorum bilmiyorum, sormayın bana nasılsın diye..
Soğuk mu yoksa terliyor muyum, ısıtmayın beni ellerinizle..
Sürçü lisan ettiysem affola.
Nice uzun ömürleriniz olsun sağlıklı, sevgi dolu, sevdiklerinizle.. Sofranızda hep muhabbetle..
Sevgiyle, muhabbetle her demde...
Gönül soframdan/ gönül sofranıza…
Benden selam olsun dostlar sofrasına
Bir bakın, şimdi güneşin batışına
Doldurmuş gider gün ile heybesini
Merak etmez misiniz ne bıraktı arkasına
Bir bakın, bırakmıştır bir dost sevgisini
Selam olsun dostların güzel akşamına
çınardan selam ola dostlara
22 ekim 2013
Ömer Sabri Kurşun
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.