- 598 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
SİZ KAZANDINIZ...
Nice şeyin yarattığı nahoş duygularla yaşamak zorunda olmanın bir mecburiyet olduğunu anlamış olmak, büyük bir haksızlık. Görünen o ki; tüm çabalar beyhude imiş.
Nasıl bir yolmuş ki ve nasıl yeltenmişim, izahı mümkün değil. Öyle ki; empati kurmak bile kafi gelmemekte, anlayabilmek için.
Anlamsız yolculuğum ki her ne kadar inanılmaz değer biçmiş olsam da, indiğim duraklar ve şimdi de yaya olarak yürümek mecburiyetinde kaldığım o çamurlu, engebeli uzun yol…
Kurşuni bulutların alaycı bakışları tepemde iken, her ne hikmetse kimseler yol çevrede. Ya da var da ben mi göremiyorum. Sadece sisli gölgelerin hasıl olduğu puslu ve nemli bir ortam görüş alanıma giren.
Gölgelerden peyda olan anlamsız homurtular da cabası. Kendi aralarında geliştirdikleri özel bir dil var sanırım ve bırakın anlamayı, telaffuz bile edemiyorum sarf ettikleri kelimeleri. Bilmediğim bir lisanda konuşuyorlar zira. Ya aralarına karışıp, onlardan biri olup, elveda diyeceğim biriktirdiklerime ya da saplanıp kalacağım yürümekte olduğum dipsiz bataklığın en dibine.
Kelimeler çoktan tükendi; duygular ise teker teker anlamını yitirdi. Hatta ve hatta ‘’duygu’’ kelimesi çoğu lügatte çoktan varlığını yitirmiş ve belleklerden de silinip gitmiş.
İyice karadı ortalık, göz gözü görmez oldu. İyi yanı da yok değil hani: En azından çoğu şeyi, tüm kötülükleri, ıstırapları örttü basan karanlık. Karanlık basmasa dahi, nicelerinin içinde barındırdığı karanlık acımasız benliklerini çoktan yutmuş gitmiş.
Hala devam etmekte homurtular. Allah’ın yarattığı hiçbir canlı böylesi bir ses çıkarmaya vakıf değil oysa. Kıyametin öncüsü olsa gerek tüm yaşananlar. Kim bilir, belki de bir kâbustur ve birazdan sona erecek uyandığımda. Umurumda bile değil oysa.
Boyundurlukları devam etmekte iken, çaresizliğin ve pervasızlığın bir iz düşümü olsa gerek tüm bunlar.
Yaradan bile elini eteğini çekmişken, ben ne yapabilirim ki onlar adına. Her türlü yolu denemiş olmam, demek ki bir fayda sağlamamış.
Buraya kadarmış meğer. Koca âlemde, bir başıma neyin mücadelesini vereceğim ki…
Evrim geçiren tüm varlıkları selamlıyorum. Ve final…
Siz kazandınız…
YORUMLAR
begendim yazınını
kazananda kaybedende yoktur aslında .Yaşadığımız dünyada adelet bekliyor biyerlerde emin olun.
kimseyi değiştiremeyiz biz değişmedikten sonra,
bazen sitem
bazen itiraf
bazen duyulmasını istediğimiz iç dünyamızın sesidir dilimizden dökülenler.
ve umut etmek hayatın bir parçası,
kazananlar ne kazanabilir onlar sizi kaybetmişlerse.?
duygular dağınık sisli durulur
sabaha kalmadan.
herzaman söylediğim şeyi söylererek uzaklaşıyorum.
"bu gece bitsin sabaha herşey güzel olacak"
saygılarımla..
Hayat kolay değil.
Her yönü ile zor.
Yaşamanın her zerresi mücadele gerektiriyor.
Her alanda...
Her zamanda...
Her ortamda...
Her şartta...
İnsana inat...
Kadere inat...
Talihsizliğe inat...
Kötülere, kötülüklere inat...
Teslim olmak...
En kolay yol...
Yaşamanın ne anlamı var o zaman?
Dünyaya gelmiş olmanın yani...
Yaşamış olmanın...
Bir de,
birileri var hani etrafında insanın...
Sevenleri...
Bir bukle de, onlar için savaşmak lazım...
Hoş bir yazı olmamış...
Üzücü olmuş...