- 557 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
dersteymişiz... ardahan öyküleri 331
soru ve sorun’u Latinler ne güzel birarada kulanıyorlar.
Ouestion: Mesele, soru ve sorun üç kelimenin üçünü karşılıyor."
Öğretmen arkasına yaslanmış öğrencilere yazı yazdırıyordu.
Öğrenciler çocuklardı.
Yetişkin öğrenci fakülteyi okur, çocuk değildir.
Çocuklardan öğrenciyse çocuklar: çok matrak kesilirler. Dünyaları varmış, yokmuş, kimin umurunda!..
Öğretmen dakikalar artmasıyla otoritesini güçlendiriyordu. Tam etkili inşaa noktasını yakalamıştı ki:
"... Oğlum yazsaza! Yazı yazın dendiğinde başınıza taş düşüyor adeta. Ben bunu hazzetmiyorum. Hazzetmememi açıklamağa çalışacağım. Size yazı yazın söylendiğinde bunu ters anlıyorsunuz. Başka amaçlara dönük bir tutum düşündüğümüzden şüpheleniyorsunuz. Böyle bir şey yok. Yazı yazmakla yazma becerisi gelişir. HAZETMEMEMİ dediğimde kaçınız kusursuz yazabildiniz bu cümleyi... herkes defterini getirsin inceleyelim.
Öğrencilerle inceledi, sadece üç öğrenci kusursuz yazmıştı: HAZETMEMEMİ’yi.
Dinlemiyorsunuz sesi, dinlemek nemenem şeydir ki itimat etmelisiniz ve ondan bilmeği ummak olunmalıdır.
Ben sizin yaşınızdaydım. Dinlediğim için sesleri hafızama topladığım bir kelimeyi örnek vereyim. Bakın çocuklar! Bir kaç günün işidir bu anlatacağım. Farsça çalışıyorum. "Farsça öğreniyorum" du kitabın ismi.
Kitapta: HIZLI- YAVAŞ ikilisini öğrenmeme sıra gelmişti: İrancası: TOND- YEVAŞ idi.
TOND’U hatırladım. Annem çok kullanırdı. " Ne TENDİYORSUN..." derdi. Annem Farsi TOND’u TEND’e O’yu E’ye çevirerek yeni biçimiyle ve ...YORSUN Türkçe şahıs zamirini bağlayarak ACELE ETMEK fiilini KARAPAPAK TÜRKÇESİNDE söylüyordu.
TENTİME! NE TENTİYORSUN ÖYLE...
Acele etme!
Hızlı ol(ma)!
Tond’u fonetik haliyle iyi dinlemiş olmam yıllar sonra iyi hatırlamamı gerçekleştirdi. Şimdi size yazdırdığım HAZETMEMEMİ sesini kulaklarınızla dikkatli depolayamadığınız için dinlemeği de beceremediğinizden HAZETMEMEMİ yazıya transfer olamıyor. Yazı yazmak beceriside dinlemek gibi itina ve tekrar ister her eyleyişte ( TEMRİN) yeteneğiniz ve sizin malınız olur.
Anlamak sistemi dört ayaktan meydana gelme lisan bütünlü Yapı’yı iyi eğitim etmeden olmaz. Sesleri veya fonetiği kulakla dinlemekle ve hafızamızda hıfzetmekle DİNLEMEK unsurudur. Konuşmaksa o duyduğumuz kelimeyi konuşmakla ifade becerisi kalitesinin iyiliğiyle gösterilir. Konuşmak telaffuz dahil niteliği beğenilmelidir. Konuşmak eski Yunanların demeleri: Düşünmekmiş. Düşünmek iç konuşmaysa der Yunanlılar. Konuşmak dış düşünmektir öyleyse. Konuşmak becerisi düşünmektir.
Anlamak, iyi anlamak Modern Eğitimcilerin üzerinde durdukları şeydir. Eğitimciler iyi anlamak için bütünlü lisan eğitimi şart koşarlar.
Eğer bütünlü lisan eğitimine öğrenci yönelmemişse ilerde ne yaparsa yapsın yaptığı eksik kalmaya mahkumdur.
Kötü doktor olur, başarısız doktor olur! Asla dünya çapında doktor olamaz.
Bir lisan tam hakimiyetle elde edilmemişse; tam bir anlamak sistemi kazanılmamıştır.
Anlamak sistemi; lisanı kusursuz yazmak, okumak, dinlemek konuşmaktır.
" Faaliyet" kelimesini ağzımdan çıkan sesin dinlenmesi, ardından yazı simgesine kusursuzca aktarılmalıdır. Bakıyoruz dikkat edilmemiş ve öğrenci yazıya kelimeyi " FALİYET" diye aktarmış, yazmış.
Kusurlu yazıya dökülmüş " Faliyet" kelimesi kusurlu okunacak yani yanlış okunacak yanlış konuşulacak yanlış düşünülecektir.
Bu kelimenin safahati böyle devam ettiğince o kişi asla dünyaca ünlü bir meslek erbabı olamayacaktır. Şunu kimse iddia edemez: tam bir lisan hakimiyetimiz olmamaksızın başarı, yüksek başarı elde edebilir... buna ben inanmam; bir misal getirmek isterim: 40 senedir Türkiyede üniversite sınavları yapılır: Her sene Türkiye birincisi radyo’dan televizyon’dan ilan edilir.
Bunlardan bir tanesi (araştırılsın) Dünya birincisi olacak bir şey yapabilmiş değildir. Çünki dünyaçaplı başarı tam bir lisan eğitimiyle hazırlanmış ANLAMAK SİSTEMİ ister.
Anlamak atlanılmışsa, anlamak tam lisan yapısıyla yapılmamış ve buda atlanılmışsa: Newton Mekaniği gereği iş şansa kalmıştır.
Asla şansı yoktur eğitim dediğimiz işin. Peki Tam lisan yapılı anlamak sisitemi kullanılmıyorsa. Ne kullanılıyor bunun yerine?
Kelimenin ve cümlenin yerine ezberlik kullanılarak idare-i maslahat yapılıyor.
Şarkıcı nasıl ki söylediği kelime ve cümleyi anlamadan duymadan yazmadan okumadan söylüyorsa... onun gibi!
İcra eylemek taklittir. Ezberlik taklittir. Burada yeni keşifler sözkonusu değildir.
Yeni yaratılar; ancak dinlediğini yazabilen, yazdığını okuyabilen, konuşabilen, okuyabilenler tarafından yapılabilir.
"o gül endâm bir al şâle bürünsün yürüsün
ucu gönlüm gibi ardınca sürünsün yürüsün"
Enderunlu Vasıf’ın bu dizeleri dinlenilmeden, yazılmadan, okunmadan, konuşulmadan anlanılabilir mi?
Öğretmen az daha geri yaslanıyım dedi. Gerisin geriye kaykılmadı mı zavallı öğretmen. Öğrenciler koştu kaldırdılar; yine de yılların öğretmenini yerden öğrenciler kaldırdı!
y.yılmaz
Ardahan- Hallefendi
23-10-2013
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.