Mahalli seçimlerin yaklaştığı şu günlerde; Şehrin Eminini yani belediye başkanını konuşmak, yazmak ve belediye başkanının nasıl olması gerektiğini düşünmek ve ilmi veya tecrübe olarak yorumlamak için masaya yatırmak ve en emin insanı seçmek için gerekli her türlü tedbiri almak bu şehirde yaşayan her insanın hakkıdır sanıyorum. O halde emin kimdir. Nedir?
Emin : Istılahta-lügatta inanılan, güvenilen, korkulmayacak, sağlam,kendisine inanılabilir,emanet olunan devlet dairelerinin başkanı, şehri emin şehrin başkanı idarecisi gibi anlamlara geliyor.
Seçimle ülkemizde vakti geldiğinde Millet vekillerini ve şehirlerimizin eminlerini yani belediye başkanlarımızı seçeriz. Millet vekillerimiz veya belediye başkanlarımıza; oylarımızla onlara itimat ettiğimizi ve onların bizi yönetmelerini istediğimizi belirtiriz.
Belediye başkanlarımız; şehirlerimizin veya beldelerimizin imarından, temizliğinden,
fakir fukaranın açlığından, esnafın düzenli ve temiz mal satışı yapıp yapmadığından, beldemizin yollarının düzen ve tertibinden, hata trafik akışından , şehrin içmek ve kullanmak için kullanılan sularının temininden tutunda kanalizasyon meselesine kadar hatta şehrin tarih ve imar dokusundan; şehrin her türlü sıkıntısı ile uğraşmak ve bu sorunları çözmek gibi bir görevin sahibidir.
Belediye Başkanlarının görevi: sade insanlarının gözüne takılan ve insan gözüne hoş gelen işleri yapmak veya kendisinden önce gelen belediye başkanının yaptığı işleri söküm yerine yeni kaldırım taşları ve binalar dikmek değildir.Bununla beraber elbette şehrin alt yapısını kuvvetlendirmek, imara açılması gereken yerlerin alt yapısını hazırlamak, eski yerleşim yerlerinde eskiyen alt yapısını yenilemek, tamir etmek gerekirse değiştirmektir.
Hep merak ediyorum, acaba belediye neden bizim eski cezaevinin şimdiki ismi ile uzay çatı(!)yı, kocaman heyula gibi bir demir yığını ortaya koydu. Doğrusu mimarını da hep merak etmişimdir. Şehrin merkezinde kirlilikten öte bir işe yaramadığı konusunda şehirde pek çok insan hemfikirdir sanırım. Şehrin merkezinde pazarcı esnafının derme çatma emniyetsiz ve görüntüsü kirli bir heyula gözlerimizi hep rahatsız ediyor. Bu yer o günün şartlarında başka türlü değerlendirilemez mi idi?
Şehrimizi yani Tavşanlı’yı; hep, geniş yolları olan, park sorununun bulunmadığı, şehrin merkezinde kapalı üç ayrı yerde üç ayrı oto park ile düşünürüm, bence yerleri de hazırdı.Eski Cezaevinin yani şimdiki Uzay çatı’nın olduğu yerin altına iki kat kapalı oto park, üzerine ise şehrin iş yeri ihtiyacını karşılayacak en az iki kat, iç kısmı pasaj ve dışı açık iş yeri olmak üzere içinde sebze halinin de bulunduğu bir site olarak hayal ederdim.Ne yazık olmadı !...
Hükümet konağımızın hemen yanı başında park olarak düzenlenmişken şu günlerde üzerinde üç adet bina olan ve park özelliğini kaybetmiş yeşil alanın ortadan kaldırılması bir tarafa, hükümet binasının ve vergi dairesinin de içine katılarak eksi belediye binasına kadar ağaçlandırılmış ve yeşillenmiş bir meydan insanımıza nasılda nefes aldırırdı… Tabi olarak bir bölümünün altında kapalı otopark halinde olması ayrı bir güzellik verirdi şehre her halde; üstelik park sorununu çözmüş olarak!
Belediye başkanı olacak insanlar:
Liderlik vasıfları olan, yorulmak bilmez, gece-gündüz üreten, etrafında kendisine yardımcı olacak, üretecek, yanlışları düzeltecek kadar cesur, istişare edilecek insanlarla birlikte çalışmalı. Vazifesi için, şehrin maddi ve manevi imarı için gayretini esirgemeyecek, kendini beldesine, şehrine bağışlamış, adamış, evinden önce nefsinden önce insanını ve beldesine düşünecek insanlardan meydana gelmeli.
Belediye başkanı olan kişi:
Topluma almadan vermesini bilecek, taşa toprağa değil insanlara hizmet için seçildiğinin idrakinde ve insana değer veren, insanı mübarek gören, her yapının ve her yapılan işin insanın mutluluğu için olduğunun idrakinde; insanları arkasından sürükleyebilecek örnek bir kişi olmalıdır.
Beldesinde her yaralının yarasını sarmak, akan gözyaşını dindirmek için çare aramalıdır.
İşsizlik(İstihdam) konusunda, yatırım konusunda ileri gelen insanlara öncülük etmeli, onları teşvik etmeli, her şart ve halde mutlaka insanların organize olabilmelerini temin için onlara liderlik etmelidir.
Yatırım Belediyenin görevleri arasında olması düşünülmeyebilir; olması da gerekmez fakat belediye başkanı madem ki bu şehrin eminidir. O halde ! İnsanları harekete geçirmek istihdamı artırmak onun ve ekibinin görevleri arasındadır.
Belediye Başkanı olacak kişi:
Toplumun üzerinde eminliği konusunda ittifak ettiği ve itimat ettiği , liderliğine güvendiği çalışkan, doğru sözlü ve sözünde duran, fedakar, azimli ve adil kişiliğe sahip içimizden birisi olmalıdır.Yani bizi bilen biri, biz gibi biri olmalıdır.
Yapacağı işlerde, kimsenin değil sadece Hakka ve halka hesap vereceğini bilen; halkın menfaatlerini kendi menfaatlerinin bile önünde tutan gerektiğinde kendi binasını bile yıkmaktan çekinmeyen, kendi arsasını ve varlıklarını bile istimlak edebilecek kadar cesur bir adam olmalıdır.
Belediye başkanlığı için aday olan ve olmayı düşünenler bu özelliklerin kendilerinde olup olmadığını nefislerinde sorgulamalı;seçecek olanlarda bizim adam, bizim adayımız demeden önce seçilecek adayda bu özelliklerin olup olmadığını araştırıp öyle aday göstermeli ve oy vermelidirler.
Bizden söylemesi…

Mustafa Göktekin