- 1246 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
NE DERSİN?
Seni ,her gece dirilmemek üzere öldürüp geceden kopan sabah gibi her şafakla birlikte doğurmak çok acı oluyor.Çıkmaz sokakların ,çıkılmaz labirentlerin içine düşünce sonu olmayan bir yolun ancak ömrümü küçük küçük yok edeceğini düşününce kirece kesen yüzümle,buz tutan ellerimle,parçalanan gönlümle idamına ferman çıkartıyorum.Sevmelere doyamadığım,bakmalara kıyamadığım seni, günün sonunda kendimi yok edercesine öldürüyorum.Öyle tarifsiz seviliyorsun ki…Öyle işlemişsin ki her bir parçama…Gün doğumuyla birlikte kalbimde atan kıvılcımla fikrimde yeniden canlanıyorsun.Ben bu örselenen canımla her salise seni dokumaya başlıyorum gönül tezgahımda.Büyüyor büyüyorsun.Sen büyüyorsun, bu dünya elinde oyuncak oluyor.Bu yüreğin olduğu gibi.
Bu hayata, bu ızdırap dolu aşka senin pencerenden bakamadım.Bize inandığımız bir durumun sonuna dek güç de olsa adım adım gidilmesi gerektiği öğretildi.Adımlarımın hala adımlarını takip ettiğini bilirsin.Beni balçığa, çamura sürüklesen de nefesimi ensenden eksik etmeyeceğim.Sana, küçüklüğümde babaannemin, dedemin,öğretmenlerimin ve kitaplarımın bana öğrettiği dini kaidelere inandığım gibi inanıyorum ki sen kutsallarım arasında önde geliyorsun.Sen bana bu açıdan hiç baktın mı bilmiyorum?Yaprağı dalından,dalı gövdesinden ayırdığın gün, yüreğinden damar damar söküldüğümü gördüm.Yüreğindeki his ormanını küçücük bir kıvılcımla yok edip hissizler kervanına karıştın.Aşk , kaybetmeye kurulu bir his yumağıymış,kaybedince anladım.
Yüreğimdeki güldün,rayihanla sermest gezerken, yüreğime düşen köz oldun şimdi bu ülkenin kentlerinde, caddelerinde,sokaklarında dumansız ateş olarak geziyorum.Baktığım,dokunduğum,durduğum tüm mekanlar, canlılar, manzaralar benimle birlikte cayır cayır yanıyor.Cürmüm kadar yakıyorum ne var ki cürmüm bu dünyaya sığmıyor.Kentine gelmeyeceğim sevgili, sokağına gelmeyeceğim.Banklarınıza oturmayacağım.Kapında sabahlamayacağım.Yaratılışın ateş senin de .Beni böyle yakıp tutuşturan içerisinde söküp attığın acımasız o yüreğini, aşkından kor ateşlere dönen ben, yakmayacağım.Sana nasıl kıyayım.Bu can,benliğini,bilincini adamlığını yitirse bile seni ördüğü,seni gömdüğü yeri asla kaybetmeyecek.Seni ömrünün sonuna kadar ateşin tam ortasında saklayacak.Ateş, ateşten can bulur.Sen de öyle değil misin benim için?
Ömrüm seni her gece öldürüp her gün başında doğurmakla geçecek.Kazancım ciğerlerimin çürümesi olarak kaydedilecek deftere.Göz göz yaralar,pul pul dökülmeler olarak anlatılacak ahvalime.Acımasız,zalim bir sevgili olarak düşeceksin dipnotlara.Yüzlerde dehşet veren acı bir ifade olarak yer alacaksın.Anlatılırken dillerde ateş ,gözlerdeki korkulu bakış olacaksın.İsminin geçtiği yerleri büyük bir telaş sarsa da sen her daim bu kalbin ateşi olacaksın.Ardında bıraktığın yitik bir kent olsam da,bu kentin bütün müzelerinde seni sergiliyor olacağım.Bütün caddelerinde ,sokaklarında, evlerinde seni yaşatacağım.Anlayacağın çocuk,seni her gece bir öldürüp her sabaha binlerce doğuracağım.Çektiğim bunca acı, bunca çile mutlu günlerimin zekatı olsun.Ne dersin?