KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
- 690 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
Belki Bu Sondur
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Biraz da yaşamaktır ya yazmak, yaşamak yazmaktır hani. Kelimeleri toplayıp çıkarmaktır kelimelerden. Bencillikleri ötelemektir, anıp anlatmaktır ve bilindiktir bilinmedik kadar.
İşte tam şuradayla başlayıp, yine olmadıyla bitirmektir mektupları. Sürekli yenilenmektir. Suskulardan çalıp sesleri, göz kararıyla ve çarçabuk söylemektir.
Kalem her oynadığında düşünmektir, iç geçirmektir. Sormaktır usulca sonuncusu bu mu diye. İlk yazdığı satır kümesini işaretlemektedir hatıratında. Sahi ya bu yazacağı sonuncu yazıysa?
Neler duyurmak isterdi uzağına ve uzağındaki kimlere? Eksilterek büyüyen kaç iklimsiz tomurcukla fısıldaşmayı kurmuştu? Kor gibi kızarınca korkuları nereye sığınmıştı? Gölgesine dönüp dönüp uzattığı avuçlarında neleri tutuyordu?
Belki de bu bilinmezlik yüzünden her nefes sonuncuymuş gibi alınmalı. Son yazı gibi yazılmalı yazılan. Sonunda sonu sonrası bir hayat kadar değil miyiz hepimiz?
Kıyamıyor insan sevdiklerine. İncitemiyor parçaladıklarında bile. Seçip beklemeyi, çekiliyor köşesine. Aslında ne çok söyleyesi varken hem de, sırf bu belki de sonuncu yazışıdır diye...
YORUMLAR
etkili bir yazı.
okuttu düşündürdü.
tebrik ederim
genel anlatıma düşen kelimeler yerinde mıh gibi sabit/kalıcı hecelerdi..TEBRİKLER.Selam ve saygılar.
bu kadar da olmaz
hem yazınız
hem de
şiiriniz güne gelsin
inanın çok sevindim
her ikisi de çok güzeldi
daha ötesi özeldi
şimdi fark ediyorum sanırım doğru sözcük özel
özellikle yazılarınız için
günün yazısını
ve
yazarını kutlarım
tebriklerimle
İtiraf ediyorum,
konuyu anlayamadım sözün doğrusu.
Mahzun bir son tablosu çizilmiş yazıda.
Ama olay çok netlik kazanmamış.
Üzüntüler, kırgınlıklar, finaller var.
İyi dostlukların yaralanması...
Ne demeli?
Güzel kalemlerin ömrü uzun olmalı.
Son kelimesi yakışmıyor onlara zira.
Hayat,
her türlü olaya gebe.
Her şeyin bir sonu var ama,
kelimelerin, yazıların asla...
tebrik ederim gecenin saflığıyla çok anlamadım ama :)) Fırat söylemişse herhalde doğrudur:)) Sahi ne diyorsun Fırat ya,niye bu kadar bilmece oldun sen?Yoksa benim kafam mı basmıyor bu saatte.İnsanlar neden açık konuşmaz ki .Laz mısın ne?Kulağını direk göster arkadaşım :))Edebiyat zor be...Laz olan bendim halbuki ,bak bu saatte anlamamam dan belli değil mi:))
Daha yeni yorum yazmıştım ki güne düşen şiirinize, bir baktım yazınız da taçlanmış!
Bir başka yazınızda dediğim gibi; düzyazı dilinize daha çok yakışıyor şiir; yani şiir dilini düzyazılarınızda çok ustaca kullanıyorsunuz.
Evet evet! Siz mensur şiirler yazıyorsunuz ve çok iyi yapıyorsunuz..
Son paragraf var ya...
Bir şiirinize demincek yazdığım yorum ve tahlilde ne kadar da haklı olduğumu gösterdi bana; okuyunca anlayacaksınız...
Tebriklerim ve saygımla...
Bazen hepimiz sonu düşünürüz ama sonu yazmaktan hep kaçınırız.
O son sanki hiç gelmeyecekmiş gibi uzaktır bazen, bazen de burnumuzun dibine sokulmuştur da kendi gölgemizden bile ürkeriz.
Ah o kıyamadıklarımız....
Aklımızdan neler geçer de kıyamadıklarımız üzülmesin diye yutarız dilimize takılan sözcükleri.
Güzel bir yazıydı Fırat, selam ve saygımla
"Sonunda sonu sonrası bir hayat kadar değil miyiz hepimiz ?"
Yaşanılmadı ise hayat doyasıya ve ulaşamadıysa gerçeğine son yok bence ; bulana kadar da gerçeği yalnızız ve azıcık karamsar yazıdaki gibi bence...
Hüzündü dökülen sayfaya, üzdü...
Saygılarımla
Katılmıyorum: Henüz çok erken sonlar için. Hatta bırakın sonları, nice ilk olmalı hayatta; umut veren, coşku dolu.
Ama insanın sevdiklerine kıyamadığı görüşüne katılıyorum öte yandan...
Devamı var hayatın, nice sürprizlerle dolu...
Kutlarım büyük bir içtenlikle: Sorgulayan, içten bir çalışma çıkmış kaleminizden.
Selamlarımla. Güzellikler sizinle olsun her daim.
