- 1045 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SENİN YOLCULUĞUN
SENİN YOLCULUĞUN
Seni gördüğüm ilk günlerde başladı bu yolculuğun. Hem de bu yolculuğun bir şeylerin değiştiğini fark edemeyeceğim kadar hızlıydı. Karşı konulmaz, konulamaz bir sürat ile yol alıyordun. Bir fetih süreci gibiydi. Büyük zaferler kazanmış bir komutanın önderliğinde binlerce askeri olan bir fetih süreci gibiydi. Karşıda ise savunmasız bir yurt vardı. Bu yurdu fethetmek zor olmayacaktı. Çünkü büyük komutan sendin. Fethettiğin yurt ise kalbimdi. Sana karşı savunmasız olan kalbim… Seni gördüğüm ilk günlerde başladı bu yolculuğun. Hem de bu yolculukla bir şeylerin değiştiğini fark edemeyeceğim kadar hızlıydı. Seni gören gözlerim değildi çünkü. Seni gören kalbime açılan savunmasız yoldu. Artık kanıma karışmış ve kalbime doğru büyük bir hızla yol almaya başlamıştın. Böylece en değerli yerimi, yüreğimi fethettin.
Birçok aşka ev sahipliği yapan yüreğim ilk kez bu kadar kolay kabulleniyor yeni sahibini. Sanki aradığını bulmuş ve gerçek sahibine kavuşmuş olmanın verdiği rahatlığa ve huzura kavuşmuş gibiydi.
Yarım kalmış hayatım böylece tamamlanmıştı. Daha güvende ve daha cesur oluyordum senle. Artık hayata bakışımda değişmişti. Karanlıktan aydınlığa kavuşmuştum ve hayata daha sıcak bakıyordum. Şikâyetlerim azalmıştı mesela.
İnsanları hayvanları ve en önemlisi yaşamayı senle sevmeye başladım. Kendimi bile çekecek gücüm kalmamışken şimdi her şeyi sevmeye başlamıştım senle. İçime öyle işlenmişsin ve öyle kuşatmışsın ki bedenimi, bedenim bir an olsun sensiz nefes alamayacak gibi. Bütün bunlar bir garip yolculukla oldu. Bir fetih süreciyle oldu. Yüzümde eksilmeyen tebessüm yüreğimin gerçek sahibinin yansımasıyla oldu.
Yüreğimin fethiyle artık daha güçlüydüm. Aşılmayacak tek bir engel yoktu. Büyük bir şehre ve yenilmez ülkelere kafa tutabilirdim. Seni yüreğimden sökmeye çalışanı ise yerle bir edecek kadar kararlıydım.
Yitirdiğim gençliğimin tekrar canlanması da bu kararlılıkla hayat buluyordu. Bütün bu yenilenme, geçmişin amansız savaşının da burukluğunu beraberinde getiriyordu. Bu günahları da hâkim olan bu duygunun bitmesi korkusu sarmıştı. Yüreğimin sahibine karşı bu denli savunmasız bir durumda iken onu kaybetme korkusu da yeni bir kaygıyı oluşturmuştu. Bunu düşünmekten kaçtığım bir anda tuhaf bir şeyler de oluveriyordu. Ancak öyle bir sarhoşluk sarmıştı ki aksi giden durumu göremedim veya görmek istemedim. Yüreğimdeki ilk sıcaklık, coşku yerini tedirginliğe bırakmaya başlamıştı. Ne kadar görmezden gelmeye çalışsam bile nefes alışımda çektiğim zorluklar yeni sorunların habercisiydi. Büyük ustalıkla yüreğimi fetheden ve gerçek sahibine kavuştuğunun coşkusunu yaşayan yüreğim şimdi uslanmaz bir hastalıkla savaşmak zorunda kalmıştı.
Her şey biranda altüst oldu. Yüreğimin sahibi bir anda kaybolmuştu. Tarif edilmez bir acıyı ardına bırakarak gidivermişti. Beylik laflarımla yapayalnız bırakarak gidivermişti. Alkolden uzak durduğum zamanı da böylece ardıma bırakıyordum. Yine yalnızlığın kapısını büyük bir sitemle aralıyordum. Bu yenilgiyle başa çıkamayacağımı bilerekten bu acıya son vermek kalıyordu. Yüzüme tebessümü bırakan şimdi içinden çıkılmaz bir duruma koyup gitmişti. Hem de hiçbir şey demeden. Yanılgı dünyama en büyüğü eklenmişti. Beklide hiç var olmayan birini yüreğime almıştım. O savunmasız yüreğime… Son darbe olmalıydı. Son umudun böylece elimden kayması hayata dair her şeyin sonlanmasıydı. Babamın beylik silahı gözlerime ilişince yeni bir umudun kapısı aralanıyordu. Hiçliğe doğru uzun bir yolculuğun bileti görülüyordu. Artık bilet kesilmiş ve yolcu yolu bekletmemeliydi. HOŞÇAKALIN.
DEMİR ( ATEŞ )
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.