- 1007 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HALK ŞİİRİ NAZIM BİÇİMLERİNDEN ARUZ ÖLÇÜSÜYLE YAZILANLARA DAİR(1)
Mustafa CEYLAN
**********************
Halk Edebiyatı, Divan edebiyatına etki etmiş; Divan Edebiyatı da Halk Edebiyatına etki etmiştir. Zira, bizim olan bu değerler aynı gönül ve duygu sahasında şairlerinin ruh fırtınasını birlikte yaşamışlardır. Halk şairleri, Divan şairlerinin çoğu "failâtün" vb sözlerle başlayan, üst perdeden ve bilgiçâne tutumları karşısında sessiz kalmamışlar, Divan şairlerinin kullandığı bazı kalıpları aynen ve bazı "mazmunları" da aynen kullanmışlardır. Hattâ meseleyi daha da ileri götürerek Divan Edebiyatının konularını, mazmunlarını hece şiirinde dahi kullanmışlardır.
Aruz kusur ve hataları ile de yer yer kendini ortaya koyan bu "nazım biçimleri" çoğu kere ölçülerine göre değil, sazla çalma durumlarına göre, yani ezgilerine göre isim almışlardır.
Günümüz hece şiirinin savunucularından olup da, hece şiirimizi sadece KOŞMA türü imiş gibi kabul edip, koşma dışında asla şiir kaleme almamış, alamamış, aşık edebiyatı ve türkü "taklidçisi" kaba kafiye hamallarını ve inatçılarını bir kenara bırakacak olur isek, heceye sevdalı genç ve atılımcı, yeniliklere açık şairlerimizin bunları bilmesinin gerekliliğine inanıyoruz.
Hece şiirini, tek bir tür ve biçime hapseden anlayış, asla hecenin dostu olamaz! Bizim hece ölçümüz, millî veznimizin adıdır ve cihan tarafından özenilen, beğenilen ve asırlarca gönül harmanımızı savuran, duygu yağmurlarımızı yağdıran bir vezindir, ölçüdür. Biz, GÜLCE EDEBİYAT AKIMI mensuplarının HECEDE YENİ NEFES ALANLARI ARAYIŞ VE ÇABALARINA sırt dönen, burun kıvıran, Gülce’nin kenarına dahi yanaşmaktan korkanlar, o statükocular, o tutucular, o âşık edebiyatının, o ozanlık geleneğimizin kuru ham taklidcileri, şimdi diyeceklerdir ki, ARUZ KALIPLARI İLE HALK EDEBİYATI ŞİİR TÜRÜ MÜ OLURMUŞ? Varsın desinler! OLUR ELBETTE ! OLMUŞ BİLE ! Kafanızı deve kuşu misali şiir portallarının hergün yumurtladığınız kumul tepelerinden çıkarın da, edebiyat tarihimize bir bakın olmaz mı?
Peki nelerdir, aruz ölçüsüyle yazılan HALK ŞİİRİ NAZIM BİÇİMLERİ diye soracak olursanız :
1-DİVAN
2-SEMÂİ
3-KALENDERİ
4-SELİS
5-SATRANÇ
6-VEZN-İ ÂHAR
Diyeceğiz.
Şimdi, bunlar da nereden çıktı diye homurdanmaya başlayan, halka kıçını dönmüş fotoğrafıyla ince kaytan bıyığını sallayan ozan kopyacısı, kafiye hamalı, parmak şairi müsveddesinin halini düşünüyorum. Allah’ın her günü parmak hesabıyla 6+5 veya 7+7 ölçüsünü tutturup, (yağladım,bağladım,sağladım,dağladım veya gül, el,bel,sel,yel,dil,hal,öl,bul vb)kafiyelerini yiye yiye bıkmamış, Karacaoğlan uyaklarının aşırmasyoncusu, şiir portallarının şair-i muazzamasının halini düşünüyorum...
Madem HALK ŞİİRİ VE HALK EDEBİYATI savunucususun. Madem GÜLCE EDEBİYAT’tan korktuğun için ona düşmanlık yapıyor, arada bir, orada-burada aleyhimizde zehirlerini yumurtluyorsun, Gülce’ye gelecek olan hececi dostların önüne takoz koyuyorsun; haydi meydana çık da o boyunu görelim hele.
Peki, Selis hangi kalıpla yazılıyor ki? Veya, Erzurumlu Emrah’ın AYAKLI KALENDERİ-Ya da YEDEKLİ KALENDERİ türünde bir şiirini hiç gördün mü?
Ya Tokatlı Nuri’nin Murabba biçimindeki Selis’ine ne dersin? Aşık Dertli’nin Gazel biçimindeki Semâi’sine rastladın mı hiç?
Bilmiyorsun. Bilmene de imkân yok. Zira, sen çok iyi bir "intihalci"sin. Sen, saz çalmasını bilmeyen, oturduğu yerde, klavye başında klavye şövalyeliği ile OZANLIK-AŞIKLIK GELENEĞİ’ ni YAPIYOR(muş)-YAZIYOR(muş) gibi taklid eden bozuk bir taklidcisin.
Yazımın başlığından evvel bir fotoğraf sundum, tıpkı ona benziyorsun. Bir gözün fildir feş, ötekisi gazlı bez. Sağlıklı olabilmen için acı da olsa "ŞİİR HAPI" nı yutman lâzım. Biraz da ŞİİR PERHİZİ yapmalısın. O feldir feş gözünle aşırdıkların da, taklid ettiklerin de bitti. Duvara gelip dayandın işte. Tek gözünü de kaybetmek istemiyorsan, hizaya gelmelisin...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.