- 540 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Nokta mı , nokta mı (?)
Düşünmediğim bir an var mı diye düşünüyorum. Düşünmeyen birini neden düşünür bir insan? İnsan mıdır bunu yapan , düşer mi bunu yapan , düşleye bilir mi bi insan bunu? Neden kederi rabıta seçer bir bünye? Zevk mi alır ki acıdan da böyle bir hezimeti kabullenir bünyesinde. Neden bu kadar çok soru var diye de düş’ünmyor değilim aslında , harbi neden bu kadar çok soru var? Hüseyin’ in kelimeleri, kafiyesi, sözcük dizimi kötü olduğu halde neden dinlemek istiyorum her seferinde? Sesinde ki samimiyet mi cezbediyor acaba beni? Bir insan için binleri yakmak ne denli ahmaklıkdır? İlla biri diye tutturmak ne derece akla ziyan halvetler birleşimidir? Gündüzü geceye nazaran eğlenceli geçirmek niyedir? Misal, ben neden karanlığı gördüğüm anda play tuşuna yönelirim? O kadar korkak mıyım , ya da şarkılara sığınacak kadar aciz miyim? Bir piyano tıngırtısana neden bu kadar içlenir bir insan? Ya da neden murattiden başka marka bir tütün içmiyorum? Diğerleri zehirlemiyor mu beni? Ya da ondan aldığım hazı neden başka markalardan alamıyorum? O yağmurda tesadüfen o markayı alıp o izmaritle onu karşıladığımdan dolayı mı muratti? ” -Allah kahretsin ya , yeter neden içiyorsun !” diyen ilk insan olmamasına rağmen neden o dediği için kırıp attım 18 dalı? Ben salak mıyım? Ben neden üzdüm onca kızı? Neden aldım bedduasını x kişisinin? Neden sürükledim peşimden y kişisini? Aileme temizim dediğim halde neden battım onca boka? Astım hastası olmasına rağmen açık havada gökyüzünü göremeyen bir insan olmayı nasıl beceriyorum? Yazık değil mi bana? Ya da neden yazık olacakmış ki bana, neden zamanında yüzüstü bıraktım onca kişiyi? Bedel bence bunlar , sence? E madem bedel, ah etmek ne işe yarar ki? Neden virgül ve soru işaretlerini biten harfin dibine koğuşlandırdım? Ya da düne kadar ” - ölüyorum ” diyenler neden yaşıyor hâlâ? Ya da yaşıyorlar mı onlar? Yürüyen et topluluklarından ne farkları var? Ne farkım var? Sadece en düşünüyorsun sorusuna neden bu kadar yüklendim? Mark içlene bileceğimi düşünememiş olacak. İlk defa soru sormadan bitirdim bir cümleyi, tesadüf mü? Yoksa kulaklığımın kulağımdan düşüpte sesin kesilmesinden dolayı mı? Neden özlüyorum seni hâlâ? Oysa daha dün geceye kadar umursamadığını düşünürdüm, şimdi gerçek olduğunu biliyorum. E neden tahmin ederken ki üzüntüm ile gerçekliğini öğrendiğim şeyin bende oluşturduğu üzüntü arasında fark var? Batın ile zahir arasında ki gözler ile bir atım amma sittin senelik mesafe bu mu yoksa? Muallak insanın acısını mı azaltıyor, yoksa ölmüş olanı sana canlı olarak m gösteriyor? Ha kandırılıyoruz yani, o zaman ne anlamı var seninle yaşadığım mutluluğun? Ya da sen için yaşadığım üzüntümün? Ölümü canlı olarak gösteriyorsa düz mantık olarak diriyi de ölü gösteriyordur bu zımbırtı değil mi? E o zaman biz seninleyken biz değildik, ayrı iken biz olduk sayılır… O zaman çelişki yaşamış olmadık mı biz? Yahu ne yaptık biz? Ne yaptım ben? Seni ben sayıp sana sorma tenezzülü bile göstermedim farkındaysan ve bu kulaklık kulağımdan çokça düşmeye başladı. Direnme hamza, elbet her şeyin sonu nokta. Direnme hamza, elbet herşeyim ’ in sonu boktan.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.