- 650 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AŞK NEFRET KAVUŞMA CİHAN İLE YAĞMUR 3. PERDE 1. BÖLÜM
3.PERDE
KAVUŞMA
Anlatıcı bilge:
Cihan’ın en iyi dostu Ufuk, düşer kara toprağa
Örter kara toprak çürütür, toz eder, acımaz insana
Kimleri almadı ki, taştan, soğuk bağrına
Ne şah, ne sultan, ne peygamber
Ama ölüm ayrılık değil
Öyle olsa ölürmüydü o yüce peygamber
Neyse dönelim biz Cihan ile Yağmur’a
Konumuz ölüm değil
Cihan kaybetmiştir en iyi dostunu
İyice kaybetmiştir umudunu
Hani müjde vermişti yaralı serçe
Yağmur’a kavuşacaksın diye
Bizde bir müjde verelim
Zaman iyi şeylere gebe
Oysa cihan pes etmiştir, vazgeçmiştir
Bir yılgınlık hali Cihan’ı kaplamıştır
Vazgeçmiştir Yağmur’dan
Gerekirse canından
Yeter ki bu aşk bir daha dökülmesin kan
Dostlar, analar, babalar üzülmesin
Oysa üzülen sadece Cihan değil
Yağmur’da Ufuk’un ölümüne üzülmektedir
Bunu babasının yaptırdığını bilmektedir
Savaşçı beyi Selahaddin haber almaktadır askerden
Aralarında şöyle bir konuşma geçmektedir
( Selahaddin bey ayaktadır bir hizmetçi askerin geldiğini haber verir)
Hizmetçi:
Beyim askeriniz karayılan geldi
Sizi görmek istemektedir
Selahaddin bey:
Gelsin
(asker karayılan içeri girer)
Salahaddin bey: (soğuk)
Anlat
Savaşçı karayılan:
Beyim vuramadım
Yağmur hanımı tehdit edip üzeni
Ama vurdum bir masumu
Yiğitmiş ölen, feda etti canını
Ben vuracakken cihan’ı
O yiğit kurşunun önüne attı kendini
Selahaddin bey:
Allah kahretsin
Savaşçı karayılan:
Beyim piştov tek atımlık
Bir kez daha fırsat ver bana
Bitireceğim işini
Ben iyi askerim güvenin bana
Neden uzaktan kurşun atarız
Yanına yaklaşıp zehirli hançer sokarız
Böylece onu öldürürüz
Biz kimden korkarız
Selahaddin bey:
Gerek yok öldürmeye
Biz sultandan korkarız
Bu sorunu başka yoldan çözeriz
Hele anlat kimdir bu Cihan
Savaşçı karayılan:
Orta boylu siyah saçlı
Savaşçı değil yumuşak birine benzer
Kavgadan hoşlanmaz şiirler söyler
Sofilerdendir herhalde, ibadet eder
Giyimi zenginlerin giyimine benzemez
Herhalde orta halli birine benzer
Duydum bir demircinin oğluymuş
Bilgelerden değil ulu hocalardan okumuş
Bizim gibi değil, ötelerin çocuğuymuş
Buralardan değil yeşil şehirden gelmiş
Selahaddin bey:
Söyle içki içip dans eder mi?
Kızım yağmur’u üzer mi?
Savaşçı Karayılan:
Hayır efendim
Ben hiç görmedim içki içip dans ederken
Birçok kez gördüm ibadet edip dua ederken
Yalnız, duydum şarap evinde çalışmış
Bağnaz değil, sanki aydınlanmış
Selahaddin bey:
Tamam gidebilirsin
Biraz ortalarda gözükme
Selahaddin bey: (bağırır)
Hizmetçi!
(hizmetçi içeri girer)
Hizmetçi :
Buyurun beyim
Selahaddin bey:
Ulak gönder
Ulubey’in oğlu savaşçı Togan
Hiçmetçi:
Baş üstüne beyim
(biraz sonra Togan gelir hizmetçi içeri girer)
Hizmetçi:
Savaşçı Togan geldi beyim
Selahaddin bey:
Gelsin
(togan içeri girer ve selahaddin beyin elini öper)
Selahaddin bey:
Togan seni severim bilirsin
Togan:
Bilirim beyim
Selahaddin bey:
Sen elimde büyüdün
Kızım yağmur’u bilirsin
Seni ona uygun görürüm
Togan:
Beyim çok memnun oldum
Nice kızınız Yağmur için beklemekteyim
Siz söylemeseydiniz ben babamı gönderecektim
Yalnız Yağmur’un okulunun bitmesini bekleseydik
Selahaddin bey:
Gerek yok beklemeye
Okuyacaksa yine okur seninle evliyken
Durum biraz aceleyi gerektirir
Hemen düğün yapalım sen hazırsan
Togan:
Efendim biz hazırız
Aceleyi gerektiren durum nedir
Bilmek isteriz
Selahaddin bey:
Cihan namında biri
Talip olmuş Yağmur’a
Yağmur kabul etmemiş teklifi
Yalnız Yağmur’unda gönlü var gibi
Zenginlerden değil ötelerin çocuğu
Togan:
Hemen vuralım kellesini
Ya da bir kurşunla öldürelim
Selahaddin bey:
Biz denedik öldüremedik
Bir daha denerde öldüremezsek
Korkarım sultanın dikkatini çekeriz
En iyi çözüm Yağmur’la evlenmeniz
Togan:
Ben hazırım evlenmeye
Yağmur hazır mıdır acaba
O ne diyecek acaba benimle evlenmeye
Selahaddin bey:
Onun fikri önemli değil
Mecburdur seninle evlenmeye
Ben beyim, aile reisiyim
Hem sen asil birisin
Güçlü zengin ve modernsin
Ne yapacakmış ötelerin çocuğunu
Fakir bir demircinin oğlunu
İçkiyi ve dansı bilmeyen sofuyu
Togan:
Öyleyse ben hazırlıklara başlayayım
Uygun zaman söyleyin
Gelip usulünce kızını isteyelim
Yağmur’la evleneceğim için çok sevinçliyim
Şimdi bana müsaade edin ben gideyim
Selahaddin bey:
Müsaade senindir, aslanım Togan
(Togan sahneden ayrılır)
Selahaddin bey: ( bağırarak)
Hizmetçi!
(hizmetçi içeri girer)
Hizmetçi:
Buyurun beyim
Selahaddin bey:
Hizmetçi bir hızlı araba gönderin
Yıldırım hızıyla kızım Yağmur’u buraya getirin
Hizmetçi:
Başüstüne beyim
( sahnede Yağmur ve Selahaddin bey vardır . Yağmur sahneye girince babasına sarılır)
Yağmur:
Canım babam, beni görmek istemişsin
Herhalde beni çok özlemişsin
Selahaddin bey:( Gülümseyerek)
Elbet seni hep özlerim
Söyle nasıl gider derslerin
Yağmur:
Güzel gitmektedir dersler
Oradan mezun olur bey ve hanımefendiler
Yalnız sözlerinden sezinlerim
Merakın değildir dersler
Selahaddin bey:
Kızım öğrendim ki; sana musallat olmuş
Cihan diye ötelerden biri
Ben isterim Togan’la evlenmeni
Babası isteyecek seni bu akşam
Seni ona verdim onunla evleneceksin hemen
Yağmur:
Benim fikrimi kimse sormaz mı?
Sormaz mısın gönlün de kimse var mı?
Hem togan kimmiş benimle evlenecek
O kaba saba bir savaşçı
Aşkın aritmetiğini hiç okumadı
Bilir yalnızca öldürmeyi
O aldı savaş eğitimi
Selahaddin bey:
Evleneceksin dedim o kadar
Bilmese de aşkın aritmetiğini
Bilir dansı içkiyi ve müziği
Çünkü bizim camiamızdan
Yağmur:
Ben cihan’a aşığım
Mana alemin de onunla kıyıldı nikahım
O bana ait, ben ona aidim
Selahaddin bey:
Mana alemi de neymiş
Madem gönlün var onda
Niye onu reddedersin
İyi düşün o zengin değil, sen zenginsin
O asil biri değil, sen asilsin
O içki içip dans etmez
Sen içkiyi dansı seversin
Onunla evlenirsen
Bütün bunlardan vazgeçersin
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.