Nefes
Dünyanın en küçük denizinde boğulmadan evvel son bir nefes çekmiştim. Senin ciğerlerinden gelip benim kılcallarıma dolan bir nefesti. Asla unutamayacağım kadar temiz ve güzeldi. Zaten unutacak ömrüm yoktu. Nefes beni beş dakika kadar yaşattı. Ölürken o tertemiz bahar havası boğazımdan melun bir hırıltı olarak çıktı. Baloncuklar gözümün önünde dans etti ve karanlığa atıldılar. Ardından senin kalbinin atışları denizin dibinden duyuldu. Düştükçe boğuldum düştükçe o kalp çalkaladı denizi. Beni içine çektikçe battım. Yüreğinin içinde debelendim durdum. Takatim tükenesiye kadar, kalbin ölümümden emin olasıya kadar beni bırakmadın. Oysa ben şehre dönmüştüm. Kollarını açıp beni sarasın diye. Sen sadece gülümsedin. Zehirli sözcüklerin masadan zemine döküldü. Dikenli özlemin ayaklarımı kanattı. Beni çok çabuk ikna ettin. Atla ve boğul boğul ve öl. Bunu beni için yap. Yoksa seni hiç affetmeyeceğim. En güzel rüyalarımda ölüyorsun. Sen ölesin diye uyuyorum. Yorganımı kellen uğruna örtüyorum. Koca bir dünyayı geçiriyorum başıma yoksa beynim patlıyor sürekli olarak patlıyor sen ölmezsen avunamayacağım.
Kimse sonsuza kadar sevmiyor. Ama sonsuza kadar ölüyor herkes. Sen sonsuza dair yemin ettikçe içimin kafesleri açılır fakat tek bir kuş bile havalanmazdı. Yalan hepsini sersemletmişti hiçbiri özgürlüğe inanmadı. Çünkü yeminlerin canım gerçek değildi, onlar bu sevgiyi düğümledi. Soluğunu kesti. O güzelim sevgi son nefesine kadar sana dilendi. Sense bozukluklarını her zaman kendine sakladın.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.