MİLLİYETÇİLİK ÜZERİNE KISA BİR DEĞERLENDİRME

• 11 Ekim 2013 Cuma 16:27:02

Milliyetçi; Milliyetçilik, ulusçuluk ya da nasyonalizm, kendilerini birleştiren dil, tarih veya kültür bağlarından bir üstyapı oluşturabilmiş sosyal birikimlerin adı olan millet veya ulus olarak tanımlanan bir topluluğun yaşama ve ilerleme ülküsünün toplumların ve insanlığın gelişmesini sağladığına inanan görüştür. Ulusçu. Milliyetperver. Nasyonalist. Yurtsever. (Vikipedi. Microsoft word sözlüğü).

Yukarıda kısa tanımlaması yapılan milliyetçilik kavramındaki negatif ve de zararlı öğeleri sizler bulup, ayrıştırınız lütfen. Bulamadınız, farkındayım.

Türkiye cumhuriyeti devleti sınırları dâhilinde ne hazindir ki, İhanet! Ve Şerefsizlik! demiyorum; Türk olmak ve de Türk’üm demek, dün de bugün de suç kabul edilerek, en ağır cezalar uygun görülmüş ve de görülmektedir.

Dünyanın hiçbir ülkesinde, kurucusu olduğu bir toprak parçasına vatan diyen, Türk Milleti gibi asil bir ulus göremezsiniz. Ve ne yazıktır ki yine, dünyanın hiçbir ülkesinde kendi adını koyduğu bir devlet içerisinde aynı ad ile şeref duymanın, bu ad ile anılmak ve de yaşamak istemenin en aşağılık hukuki, toplumsal, yönetimsel alanlarda ‘mobing’ ile dejenere edilmeye çalışıldığı bir başka devlet de göremezsiniz.

Milliyetçilik denince, Türk milliyetçiliği denince, ilk önümüze konan sözde en geçerli caydırma yöntemi olarak görülen unsur şudur ki; ‘aman efendim dinimizde ırkçılık haramdır, yasaklanmıştır’. Sen ne anlarsın dinden be terbiyesiz!? Türk demenin İslam demek olduğunu kavrayamadıysan halen, git kendini at nereden atıyorsan. Kafa yok bir kere sende ki zorla sokmaya çalışalım. “Milliyetçilik tüm dinlerin ve dahi İslamiyet’in tam merkezindedir.” Kimse aldatmasın sizi. Buna itiraz edip de din âlimiyim diye geçinen ne kadar soytarı varsa da soruyorum her birine; Hz. Muhammed (a.s.); Hz. Musa (a.s.)’dan, Hz. İsa (a.s.)’dan, Hz.Yakup ( a.s.)’dan, Hz. Yusuf (a.s.)’tan, Hz. Meryem (a.s)’den, Hz. Adem (a.s.)’den ve dahi tüm peygamberlerden bahisle ne diyor? Onlar benim dedelerim, atalarım, kardeşlerim demiyor mu? Övgüyle, saygıyla, hürmetle anmıyor mu? Sahabelerine ve de tüm insanlığa, cinlere yaşantılarından onurla örnekler aktarmıyor mu? Daha sayayım mı sana? Ben din âlimi değilim ancak, Elhamdülillah Müslüman’ım. Dinimi de milliyetimi de cibilliyetimi de çok iyi bilirim. Neymiş efendim, ‘Veda Hutbesi’nde ırkçılık ayaklar altına alınmış’. Hay senin kaz kafana. Bu mu senin dinden anladığın? ‘Namaza yaklaşma’.. Senin dinden çalıntı mantığın, yok yok mantıksızlığın bu. Ona bakarsan başka ne diyor ‘Veda Hutbesi’nde’? “Bu anlattıklarımı sizden sonra gelecek olanlara anlatın, aktarın, ola ki, onlar sizlerden daha iyi anlarlar” Hadis’i Şerif. Şimdi ne demek oluyor bu? Peygamberin anlatmak istediklerini bizzat peygamberin yanında İslam’ı öğrenmiş olan sahabelerden daha iyi anlayabilecek olanlar gelebilir deniliyor. Kim söylüyor bunu? Âlemlere Rahmet olarak gelen son peygamber, Hz. Muhammed Mustafa (a.s.).

Demem o ki, ırkçılık bahanesi adı altında tarihin her sahnesinde yaratıcısına, inançlarına, tüm insanlığa kendini kanıtlamış olan Yüce Türk Milletini adı, unvanı, makam ve de mevkisi ne olursa olsun hiç kimse hiçbir geçersiz mesnet ile karalamaya çalışmasın. Benim atalarım bunu söyledi, inanmayanların sonu tarih kitaplarında yazılı ya da kalmadı adı sanı.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti Türklerindir, böyle de kalacaktır. Ne Mutlu Türküm Diyene!
Yazar Şair Kemal ALKAN