- 912 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
uzak..
ağırlaşıyorum...
taş kadar ağır ve tüy kadar uçucu biz zamAn kavramı içinde, gelip dokunuyor narin avuç içleriyle sıcağı güneşin ki anlam boşluğa gömülüyor ve hücrelerimde eksik sorgular/ sorular birbiri ardına..bir düşme isteği/bir uçurum..her bayram arifesinde bu halette olurum lakin omuzlarımda tüneyen bir çığlık tetikliyor parmak uçlarımı..hani bazen ay düşer maviye ve yakar ışıklarını limanın ve gizli özneler çekilir yüreğinin dört odacığına ki eksik susmalarında bir cevap kalır..dokunur inatla bir çakıl taşı çıplak tabanlarının böyle zamanlarda. (beni ne kadar anlıyorsun?)..çimlerin üzerinde hep birileri olmaz mı? nötr hayallerinin peşinde..bunlar hep oluyor yani...
sen gemileri sevdin/köpük köpük dalgalarıyla ve ben tren yollarını, hissederek çeliğin soğunu tenimde/tenin gibi..sen bana ve ben sana kahramansız sarmaş dolaş bir masal, masallarda kahramansız kalır bak buda olur..uyanırsın..geç kalmamak için hayata..güzelleşirsin emerek rujunu ve esmerleşerek, ellerin dolanır saçına şekline vermek için karıştırırsın ve en iyi şeklin bu olacağına inanırsın..ve zamAna hayret edersin, saatine bakıp nasılda hızlı aktığına/yola çıkarsın..binalar..insanlar ve görüntüler/gürültüler çıkmaz sokaklarda saklanmış boşluk ve kaos/e-cinler..keskin kokulu güdüler ve dürtüler ve bir sürü parantez içi hayatlar..ciğerlerini ve soluğunu kontrol edersin avuçların terler önce ve suratında bir yanma hissi yanaklarına ve alnına bulaşır sonra giderek ilerler/yayılır bir yerlerine..vitrin camlarıyla yüzleşirsin hep aynı yüz ve hep aynı anlam...
-ilk giydiğin elbisenin rengini ben söylemeyeceğim
-hadi bir anımızı anlat
sahi..
senin sokakların neden hep ıhlamur kokar...
bir tını bu beni yazmak girdabından asla kurtarmayan..dilimin ucundaki eksik melodiden ve telleri kopmuş kemandan..dağınık raflarımdaki kelimelerden ve devrik cümlelerden..maskelerden kaçıp kuytularımın sensiz ve sessizliğindeyim şu an..ne kadar doğru ve ne kadar yanlışım bilmiyorum ki merakda etmiyorum..ilgisiz kalıyorum birazda... beklemeden ne kadar olduğumun cevabını ve ne kadar hak ettiğimi düşünmeden sadece buradayım..sana çokça yakınım/kendime çok uzak olan yerde...
(...)