Koridor(...)

• 8 Ekim 2013 Salı 01:34:21

Yazar...Yaklaşık 15 gün öncesine kadar yazara yüklenen anlam ile şimdiki anlamı birbirinden tamamen farklı.Dünyanın eski haline döneceğine dair hiçbir umudum kalmadığı için tamamen kendi işimi yapmaya konsantre olmuştum.
Yola çıktığımızdan beri duvara paralel gitmemize rağmen ele avuca gelir bir neticeye rastlayamamıştık. Mahalleden alelacele çıktığımız için de ne yeterli erzağımız vardı ne de temiz kıyafetlerimiz.Sonunda durmaya karar verdik böylelikle bizimle beraber oradan oraya sürüklenip duran lastiklerin de biraz dinlenme fırsatı olacaktı.Ekim sonu,kasım başı olduğundan hava her an yağmaya müsait kara bulutlarla doluydu.Sıhhiye Kavşağının yaklaşık 100 metre gerisindeki marketten ’’alışverişimizi’’ yapmayaı planlıyorduk.6 kişilik küçük bir grup öncelikle marketi kontrol ederek işe başlamıştı.Kemirgenleri üzerimize çekmemek için arabaların birinden alınan küflü levye bir cekete sarıldı.Bir,iki... ve üçüncü denemede sensörlü cam kapı paramparça olmuştu.2 şerli gruplar halinde 3e ayrılan grup ellerinden geldiğince hızlı hareket etmeye çaba sarf ediyordu.1.grup süt,yoğur,sosis,yumurta,konserve yiyecekler,içme suları ve ekmeklerle dolu bir arabayı çıkışa getirip dışarıdakilere bagajları açmalarını söyledi.Bu arada 2.grup bahçe ve ev aletlerinin bulunduğu reyondan baltalar,elektrikli lambalar,battaniye ve uyku tulumları olan bir araba hazırlamıştı bütün bu iş 15 dakikanın sonunda bitmiş arabalar yüklenmiş ve yola hazır hale gelmişti...
Kendimizi en azından bir süreliğine daha sağlama almanın verdiği mutlulukla grubun neşesi bir nebze de olsa yerine gelmişti sanırım.Yaklaşık 30 kişilik grubumuzun çoğu birbirini tanıyan insanlardan oluşuyor diyebilirim aslında.Levyeyi sardığımız ceketin sahibi Kemal ağabey emekli bir öğretme ve yaklaşık 7senedir mahallemizin sakinlerinden kısa boylu hafif tıknaz bu adam günlerinin büyük bir kısmını Renault Broadway marka aracının içinde şiir kitapları okuyarak geçirir ve grubun ufak üyelerine ders vermekten alamazdı kendini.En fazla çocuklara üzüldüğünü söyler ve bir tedavisi olup olmadığını sorardı sürekli sağlık ocağımızdaki tek aile hekimi Erhan Bey’e. Dediğim gibi kış mevsimine adım adım yaklaştığımızdan dolayı ,grip,nezle,soğuk algınlığı gibi hastalıklar yavaş yavaş artacak ve kapıya gitme yolundaki isteğimizi kırılır hale getirecekti.Bu yüzden en azından kışı geçirecek bir yer bulmamız şarttı.Fakat bulduğumuz yer merkezden ne kadar uzak olursa o kadar iyidir bilindiği üzere ’’Nerede çokluk orada...’’ durumu.