- 638 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Kordior(devam)
Bulunduğumuz bölge şehir merkezine fazla uzak sayılmasa da insanlarla dolup taşan bir yer
değildi. Esentepe...Eskişehir’in kendi halinde genelde işçi ve emekli kesimin ağırlıkta olduğu bir mahalleydi burası.En azından öyleydi bir zamanlar.Olaylar duyulur duyulmaz mahalle ahalisinin bir kısmı dağılmak yerine bir olup savunmayı tercih edince mahallenin ayakta kalması da zor olmadı.Elbette ki kayıplar verildi fakat en azından anlamlı kayıplardı bunlar.
Sanırım en çok zorlandığımız gün patlamadan 1 hafta sonraki tecrit günüydü.0-12 yaş arası çocuklar zorla ailelerinden alınmış ve bir açıklama dahi yapılmamıştı.O bir hafta içinde şehir tamamen duvarlarla çevrildi.Devasa duvarlarla...Buradakilerin deyimiyle ’Koridor’ adı verilen bir kapısı hariç başka geçiş imkanınız olmayan devasa duvarlar.
Birbirlerini yiyen insanlar gördük bir süre sonra anlam veremedik,inanmadık başta yada ne bileyim inanmak istemedik olup bitenlere.Şu zamana kadar izlediğim lanet olası zombi filmlerine sıkışmış gibi hissetmiyor da değilim kendimi.Bunun üzerine kuzeye olan yolculuğumuz başladı.Arayış...Para,insanın uğruna kan döktüğü,aldattığı,çaldığı kağıt parçası artık tüm anlamını yitirmişti bu şehirde.Alışverişler takas usulü yapılıyor kimin neye ihtiyacı varsa değişiyordu elindekilerle.10 araçlık konvoy ihtiyaç ve kemirgenlerin konumuna göre haftada bir duruyordu kısa süreliğine.Küçük bir pazar hesabı.O kısa sürede ise işleri olmayanlar ufak çaplı soygunlarla erzak,sıhhi araç gereç,cephane ve diğer ufak tefek eşyaları aramakla meşgul oluyorlardı.
Gruplar-koloniler-genelde oy birliği ile bir lider seçer ve ölmediği sürece ona harfiyen uyarlardı.Hayatta kalmanın tek yolu tek bir vücut,tek bir beyin olabilmek.Bir de yazar olarak adlandırılan görevliler olurdu her kolonide büyük küçük ayırt etmeksizin her konu hakkında not alır bilgi toplarlardı.