tüm bekleyenlere ve bekletenlere...
Zordu hayat,karışıktı.Matematik dersinde üç bilinmeyenlisini bile çözemezken,hayat bin bilinmeyenli denklemler çıkardı karşımıza.Hiç birimiz çözemiyorduk bu karmaşayı işin aslında.
İtilip,kakıldık hayat yolunda.Yere düştük,canımız acıdı,ruhumuz kanadı ama vira bismillah deyip doğrulduk her seferinde.
Satılık ruhlar,satılık yürekler süslerken tüm çekiciliğiyle hayatın en üst raflarını,biz hep ruhumuzun ve yüreğimizin tek sahibini bekledik hayatın en alt raflarında….Açmadık kalbimizi sevdiğimizden başka kimsenin yüz görümlüğüne.Ve bizim sevdiğimiz sadece rüyalarda üç beş saniyelik bir figüran olarak gösterdi gül cemalini bize.Düşlerimizde yaşadık biz aşkı,sevdayı.Riya katmadık sevdamıza,ayrılırken bile adam gibi ayrıldık biz.Zordur başarmak bunu,zordur hayatına yeni bir yol çizip seni bir kenara atana hala sevgi beslemek…Zordur hayatına yeni bir aşk katana mutluluklar dilemek/ sen hala severken….Şimdi anladık ki işte bu yüzden hala değerliyiz biz.
Bizim sevdalarımız gerçekti.Şimdiki gibi gittiği yere kadar değil ölüme kadar dediklerindendi.Sahi ne oldu da ne değişti.Yoksa hata en başında bu sevdayı gerçek sanmakta mıydı…Her güzel şey gibi bu da çabuk bitmişti.Yaşanacak daha onca şey varken yaşanmamışlıklar yüzümüze çarpıp gözlerimizden düştü.Bir savaş sonrasını andırıyordu yüreğimiz.Yürek darmadağın ve perişan.Esir alınmış tüm duygularımız.
Bekledik hep dönmelerini.”Belkiler” de beklememe sebeplerimizdendi.Yılmadı yüreklerimiz,direndi.Gördüğümüz,duyduğumuz onca şeye rağmen sevgimiz hepsini bastırıyordu.
Yıllar geçti…Ne Necip Fazıl’ın‘Beklenen’ şiirindeki sevgilisi geldi ne de bizim yüreğimizin sahibesi…Kolay iş değildir gelmeyeceğini bildiğin halde beklemek…Ama bizim sevdamızda kolay diye bir şey de yoktu…
Beklemekten yorulmuş siluetimiz yansıyor aynaya.Yalnızız yıllardır…. Ve biz hala Vira bismillah deyip her sabah yarınlarda umutla umutsuzluk arasında sizi bekliyor olacağız…
(Tüm bekleyenlere ve beklenipte hala gitmeyenlere…)