- 819 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Bundandır...
Günler geçti üstünden hala aklımdasın. Uykusuzluğum bundandır beklide. Bundandır sarhoşluğum bundandır üşümüşlüğüm, bu şehirden kaçmak isteyişim bundandır. Unuttuklarım ama unutamadıklarım bundandır. Budur gözümden çağlayan gibi çağlayan yaşların sebebi, canımdan vazgeçmemin sebebi bundandır. Saçlarımın kar taneleri gibi ağarması, boğazıma aniden bir yumru tıkanıp hıçkıra hıçkıra ağlayışım bundandır. Ellerimdeki kadehlerin sebebi bundandır. Oturup her gece karanlık sokaktaki sokak lambasının altına hayata isyan edişim bundandır.
Ama nedendir bilemem bir yokluğun çökmez üstüme. Dünya çöker sonunu bulamadığım karanlık yollar çöker, sebepsiz yüklenirim omzuma hasreti dizlerimde derman kalmamıştır dizler çöker. Her gece gözlerin sandığım ve beklide gözlerinden bir parça olan umutsuz ışıyan yıldızlar çöker.
Ama yinede güneş utanır doğmaya hayalini yanımda görünce, kaçıp saklanır yine yüksek dağların ardına. Gece olur ay çekinir gül yüzüne bakmaya, o da kaçar gider sonunda. Yıldızlar parlamaya utanır gözlerine bakınca, gökyüzü güneş yüzü görmez sen olmayınca.
Belki de bundandır mevsimleri değişmesi, belki de budur yıldızların kayma nedeni, hatta güneşin umutsuzca batması bundandır. Nedensiz gecelerime sislerin çökmesi güneş doğsa bile karanlığın hiç bitmemesi bundandır.
Anlatacak söz bulamayışım karanlıklar ortasında tek başıma kalışım, nedensiz kadehlere sarılışım, içimde umutsuzca bekleyişin olması bundandır. Aklıma kötü şeyler getiren umursamazlığın, hiçbir şey olmamış gibi davranışların, nedenini kavrayamadığım ayrılışların, bu büyük sevdamın karşısında kayıtsız kalışın belki de bundandır. Tek neden belki de seni aklımdan atamayışımdır. Kapalı kapılar ardına gizlenip de güzel bir gelecek için bir şeyler düşünmemendir belki de bunların nedeni. Belki de bu hayatta fuzuli olmamdır her güzel şeyin bozulma nedeni. Sebepsiz gidişlerin bundandır.
Günler geçer üstünden sen de unutursun, bende… unutamam. Hasretin o acı tadını hissederim sadece. Yüklendiğim zaman hasreti omuzlarıma anlarım ki unutmuşsun. Gül yüzün buram buram tüter gözbebeklerimin içinde. Her meltem yeli estiğinde hani ağaçlar hışır hışır öter ya sanki sesin yankılanırmış gibi gelir kulağıma. Eline şeker verilmiş bir küçük çocuk gibi mutluluktan uçarım sanki sen gelmişsin gibi. Ama bir bakarım ki sadece hayalin gelmiş. Olsun ne fark eder ha sen gelmişsin ha hayalin gelmiş. Farkı yok ki ikisinin de. Nasıl olsa istediğim her şeyi yapabiliyorum hayaline. Bir tek konuşamıyor benimle. Olsun yanımda ya beni senin gibi en kötü anımda terk etmiyor ya yeter. En azından seni sevmiyorum demiyor.
Ama bir gün çıkıp gelirsin diye yollara bakmayı da huy edindim sen gideli. Saçlarına nasıl şekil vermişsindir kim bilir. Kim bilir ne güzel olmuştur dudakların sabah ayazında. Kim bilir ellerin ne sıcaktır bu yalnızlığıyla, yüreğime hayat veren o kısık sesin nasıl da incedir şimdi.
Kapı açılsa önce gölgen girse içeriye, Hayalin bile gelmiş olsa sarılsa bana. Kemiklerimiz kırılana kadar kalsak öylece, sonra gözlerine baksam usanmadan sıkılmadan, sonra dudakların aşkı anlatsa hasretinle yanıp tutuşan dudaklarıma, ellerin silse bir an için gözyaşlarımı, dizlerinde ölebilsem keşke. Ölüm sebebim dudakların…
Ferdi Küçük
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.