- 714 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
paket acildi, kil göründü
Paket açıldı, kıl göründü
Muhittin Çoban
“Aç aç aç...”
“Açamaz açamaz”
Derken sonunda dayanamadı açtı.
Açtı, açmasına açtıda görünen görülmek istenilen şey miydi yoksa görünen gösterilmek istenen şey miydi?
Bu belli değil.
Ama sonuçta açtı işte.
Önemli olanda buydu, açmasıydı.
Günlerdir, aylardır, sabırsızlıkla bu anı beklemiyor muyduk?
Bekliyorduk.
Nefesler tutuldu.
Hayat durdu.
Eeee sonuçta açıyordu.
Biz de görmek istediğimizi görecektik.
Bu açma askerlikteki moral gecelerindeki açmalara bezemiyor gibi görünsede, aslında bir hayli benziyor.
Yüzlerce askerin önüne dansöz çıkar, raks yapar; sonunda abaza asker dayanamaz “aç aç aç” , “açamaz açamaz” diye tempo tutar.
Askerler “aç aç” dediğinde görmek istediğinin tamamını görmesede bir kısmını görür hiç değilse.
Yaa biz?
30 Eylül’deki bu açmada kim görmek istediğini görebildi?
Bu açmadan memnun olanlarda var elbette.
Memnun olanların hakkını yemek bize yakışmaz.
Demokrasinin kapısı sonuna kadar aralandı diyenler bunlar.
W, Q , ve X harfleri özgürleşti, suç kapsamından çıkarıldı.
Sadece Türklüğe dem vuran Ant okullardan kaldırıldı, Türk milliyetçiliği yapılamayacak artık(!)
Bakın Aleviler bile memnun edildi, Nevşehir Üniversitenin adı değiştirildi, Hacı Bektaş Veli Üniversitesi yapıldı.
Kürtler anadillerini paralıda olsa öğrenecekler.
Parası olmayan da Türkçe öğrenecek.
Türban iyice meşrulaştı, her yerde türban takılabilecek.
Yetmez ama evet’ çilerde her zaman olduğu gibi gelişmelerden bilhasa hoşnut.
Nediyor yetmez ama evet’ çiler:
Açılım umut verici, ama yetmez...
Bu paket açma işi bana yıllar önceden dinlediğim bir fıkrayı anımsattı.
Ben de size anımsatayım:
Postacı kapıyı çalar. Elinde kocaman ak kurdaleli ak bir paket vardır. Paketi alır, salona getirir. Evdekilerin gözü ak pakettedir.
Paketi itinayla ve heyecanla açar.
İçinden ak kurdaleli ak bir paket çıkar.
O paketide açar.
İçinden yine ak kurdaleli ak bir paket daha çıkar.
Yine itinayla, örselemeden ak kurdaleyi çözer, ak paketi açar.
Yine içinden ak kurdaleli ak bir paket çıkar.
Kaç kez açar, içinden kaç kez ak kurdaleli ak paket çıkar, sayamaz.
Sonunda avuç içi kadar ak kurdaleli ak bir paket kalır.
Herkes sabrının sonundadır.
Ya aynısı çıkarsa!
Ama bu kez içinden ak kurdaleli ak bir paket çıkmaz.
Ak kurdaleli ak bir kağıt çıkar.
Kurdaleyi çözer.
Meraklı gözlerin gördüğü sadece boş bir ak kağıttır ak paketten çıkan.
Herkes şaşkın.
Bu paketten de beklenen hiçbirşey çıkmadı.
Yine aynı düzen devam edecek demek ki.
Seçim barajı kaldırılmayı bırak aşağıya çekilmedi bile.
Eşit yurttaşlıktan hiç söz edilmiyor.
Dalga geçer gibi paran varsa ana dilini öğren deniliyor.
Aleviler yine bir isim değişikliğiyle uyutulmaya devam deniliyor.
27 Mayıs Askeri darbesi kötüleniliyor, ama 12 Mart, 12 Eylül Askeri darbesi es geçiliyor.
Baskılar devam edecek.
Yoksuluğa çare yine bulunamayacak.
Devlet terörü misli misli artacak.
Ama sonunda paket açıldı yaaa...
Önemli olan bu değil miydi?
Beklenen bu değil miydi?
Biz bu paket için ne ödünler verdik.
Rojava katliamını, Suriye savaşını görmezden geldik.
Sınırlarımızda beslenen, eğitilen paralı El Kaide çetelerinin varlığına ses çıkarmadık.
Reyhanlı’ da 52 insanımızı katledenleri besleyen Ak paketin sahibine çekinmeden destek verdik.
Hatta aramız bozulmasın, barış sürecimiz sekteye uğramasın diye Gezi direnişine bile seyirci kaldık.
Roboski’ de katledilenlerin yakınlarını ikna edip, Ak paketin sahibiyle iftar sofrasına oturttuk.
Rojava’ daki PYD ‘ yi eleştirdik Özgür Suriye Ordusunun saflarında yer almadığı için.
Bir yıla yakın büyük bir umutla gece gündüz demeden milim milim toprağı kazıp özgürlüğe kaçan 18 yiğidimizi sahipsiz bırakarak 24 saat geçmeden 17 hevalimizin yakalanmasını seyrettik.
Tükettik umudu!
Ne için?
Bu paket için.
Aç aç aç...
Açamaz açamaz derken açıldı paket.
Açıldı.
Kıl göründü.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.