- 685 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
KAYBOLAN TARİH...
Zaman ,zaman çocukluk anılarım bir filim şeridi gibi geçer gözlerimin önünden..İstanbul Taşlıtarlada futbol oynadığımız,o günkü kocaman taşlı tarla gelir aklıma.. Okul dönüşleri kaleleri taşlarla belirlenmiş toprak sahada arkadaşlarımla poşede sakladığımız topla,
kan ter içine kalana dek yaptığımız futbol maçlarını hiç unutamam..Meraklı arkadaşlarımızın da uçurtma partileri hep bu alanda yapılırdı..İlginç bir yerdi orası..
Yerebatan sarnıcına benzer, görkemli sütünları olan tarihi bir yapı o büyük tarlanın içinde bulunmaktaydı..Hatta bir defasında define arayan yirmibeş,otuz yaşlarında
macera sever bir genç sarnıcın içine girmiş; kendisinden haber alınamayınca,güvenlik güçlerine haber verilmiş,bir kaç gün sonrada cesedi bulunmuştu..YANİ ADAM O KADAR BÜYÜK BİR YAPIYA GİRMİŞTİ Kİ YOLUNU ŞAŞIRIP KAYBOLMUŞTU.Bu trajediyi yaşayan biz ilkokul çağında ki çocuklar,o sarnıcın içini gezmeye cesaret edemezdik..Sadece tepesinden girilebilen bir delikten bakarak,çok az bir kısmını görebilirdik..Ama bütün çocukları etkileyen bir nesne olduğundan her oyundan önce mutlaka etrafında dolaşır,merakımızı giderirdik..
İlkokuldan sonra o mahalleden ayrılmıştık ama aklım hep o sarnıçta idi..Merakım,belki o genç adamın esrarengiz ölümü,benim çocuk dünyamda yarattığı fırtınanın uzantısıydı ama ,
ilgim gün geçtikçe artıyordu gizemli mekana.Sarnıcın Bizans dönemine ait olabileceği araştırmalarımla ortaya çıkmıştı,hatta Fatihten zaman,zaman o büyüleyici yere yanımda büyüklerimle de giderdim.....
Günler hızla geçmiş ben Ankarada üniversiteli olmuştum..Yaz tatilinde bir gün eski arkadaşlarımı ziyarete karar vermiştim.Sarnıcıda hiç değilse sütünların altına kadar inerek inceleyecektim bu sefer..Evet tam altı sene sonra hem arkadaşlarımla hasret giderecek,hemde tarih tüneline girecektim..O gün çok heyecanlıydım,sevinçten uçuyordum..
Önce Eyüp Sultana geçtim,çünki çocukluk arkadaşım Suatın babasının ayakkabı dükkanı oradaydı..Onu dükkanda bulmuştum.Hoş beşten sonra tabii sarnıcı sordum,sustu;bir müddet sonra:’ oraları yıktılar ve imara açtılar dedi.’İnanamamıştım,doğru olamazdı,
kocaman bir tarih,yerebatan sarnıcının bir eşi nasıl yıkılırdı..Tarlaya gittiğimizde felaket bütün çıplaklığı ile karşımızda duruyordu..Biten inşaatlar,devam edenler kocaman bir gelecek katledilmişti...
Bu gün, ne zaman Havuzbaşı İlköğretim Okulundan,Gazi Osman Paşa merkeze doğru arabayla seyretsem,yüreğimin derinliklerinde unutulmaz bir acı duyarım..Tarihin bize bıraktığı emaneti koruyamamanın utancı kaplar ruhumu,KAHROLURUM..
Düşünebiliyormusunuz,kocaman bir tarih yokoldu bir şey yapamamıştık..
Belki bu gün yasalar daha etkili ama,yinede tarihe bizler sahip çıkmalıyız değil mi
DEĞERLİ DOSLAR...
KAYBOLAN TARİH...
Şimdi hangi binanın temelinde
Papatyaların açtığı üzerinden
Gökyüzüne uçurtmalarımızı gönderdiğimiz
Taşlıtarlanın gizemli sarnıcı
DRAMALI55