- 2240 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
EMİNE SEVGİ ÖZDAMAR
İnsan, SANAT’ın tozunu yutmayagörsün;
iflah olmuyor!..
SANAT’ın gücü...
Renklerin ustası, şair ve ressam Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun çok güzel bir cümlesi var:
“Ey Sanat! Seni bana musallat ettiler. Eğer ben de seni başkalarına musallat etmezsem, yuf olsun!!!”
Savaşın kucağına düşmeye hevesli insanların cirit attığı şu son günlerde, yaşamı renklendiren, yaşanabilir olduğunu bizlere gösteren SANAT, sığınabileceğimiz en emniyetli bir sığınak!!!
İnsan, “sanat”ın tozunu yutmayagörsün; iflah olmuyor!
Söyleşi yaptığım birçok tiyatro sanatçısı gibi, o da, sanat’a musallat olduktan sonra, iflah olmamış. 12 yaşında yutmuş olduğu “sahne tozu”nu her yerde aramış; o tozun peşinden gitmiş, soluğu Berlin’de almış Berlinli EMİNE SEVGİ ÖZDAMAR...
Brecht’in peşinden...
Sanatla tanışması 12 yaşında Bursa Devlet Tiyatrosu’nda olmuş. Moliere’in bir oyununda yutmuş ilk ‘sahne tozu’nu. O sahne tozu onu Berlin’e kadar sürüklemiş.
Yazmaya ise yine küçük yaşlarda başlamış. Daha sonra Heinrich Heine ve Brecht’e abayı yakmış. 1960’larda başlayan Almanya’ya işçi göçü kervanına katıldığında 17-18 yaşındaymış.
1965 yılında Berlin’e gelmiş. Gündüzleri bir fabrikada (Telefunken) çalışan Özdamar, geceleri ise kaldığı kadınlar yurdunun penceresinden Hebbel Tiyatrosu’nun ışıklarını seyretmiş, oradan gelen tiyatro kokusunu içine çekmiş.
İstanbul...
Pencereden seyrettiği Hebbel Tiyatrosu ve oradan gelen tiyatro kokusu ona yetmemiş; 1967 yılında tekrar İstanbul’a gelerek, Musin Ertuğrul, Beklan Algan, Haldun Taner, Ayla Algan, Melih Cevdet Anday ve Nurettin Sevin gibi ustaların vermiş oldukları LCC’de tiyatro eğitimi almış. Peter Weiss’ın yazmış olduğu, Beklan Algan’ın yönettiği Rutkay Aziz gibi usta oyuncuların oynadığı Marat/Sade oyununda başrolde Charlotte rolünü oynamış. Vasıf Öngören’in yazmış olduğu Asiye Nasıl Kurtulur? oyununda ise, Semiha Berksoy ve Zeliha Beksoy gibi değerli sanatçılarımızla sahne paylaşmış.
Berlin’e dönüş...
1976’da, 30 yaşında, tekrar Berlin’e gelerek, Brecht’in öğrencisi Benno Besson ve Matthias Langhof’la başasistan, dramaturg ve oyuncu olarak Berlin, Paris, Avignon, Lyon, Münih, Frankfurt, Bochum şehir tiyatrolarında çalışmış. Paris Vincennes Üniversitesi, çalışmalarından dolayı kendisine doktora yapma hakkı tanımış,
yazar ÖZDAMAR...
1990’da yazdığı Annedili (Mutterzunge) öykü kitabıyla ismini duyurmuş Özdamar. Bu kitabı 1994 yılında ABD’de yılın en iyi 20 kitabı arasına girmiş.
Berlin’e geldiği 1976 yılından bu yana, Almanca yazan Türk yazarlar arasına girmiş Emine Sevgi Özdamar. Eserleri İngilizce, Fransızca, Yunanca, İspanyolca, İtalyanca, Rusça ve Türkçeye olmak üzere 17 dile çevrilmiş.
yazdığı kitaplar...
Karagöz Almanya’da (oyun), Bir Temizliköi Kadının Kariyeri (oyun), Annedili (öykü), Keloğlan Almanya’da (oyun), Hayat Bir Kervansaray (roman), Haliçli Köprü (roman), Nuh’un Gemisi (oyun), Aynadaki Avlu (öykü), Tuhaf Yıldızlar Dünyaya Bakıyorlar (roman)...gibi.
ödülleri...
1991-Ingeborg Bachmann Ödülü (Hayat Bir Kervansaray),
1993-Walter Hasenclever Ödülü (Hayat Bir Kervansaray),
1994-New York Yılın En İyi 20 Kitabı (Annedili),
1994-London Times En İyi Kitap (Hayat Bir Kervansaray),
1998-Kuzey Ren Westfalya Yılın Sanatçısı Ödülü,
1998-Kuzey Almanya Kuzey Şehirleri Literatür Ödülü,
2003-Frankfurt Şehir Yazarı Ödülü,
2004-Kleist Ödülü,
2007-Ölmeden Önce Okunması Gereken 1001 Kitap Ödülü,
2009-Berlin Sanat Ödülü,
2010-Carl Zuckmeyer Madalyası,
2012-Alice Salomon Poetik Ödülü ve Darmstadt Dil ve Şiir Akademisi Üyeliği.
Annedili...
İnsanın evinden, dilinden uzak olması, evin kelimeleriyle evi hatırlama çabası, eve doğru bakma uğraşı üzerine yazılan dört hikayeden oluşuyor. Emine Sevgi Özdamar’ın Almanca yazmış olduğu bu öykü kitabını Fikret Doğan Türkçeye çevirmiş. Özdamar’ın, romanlarında da olduğu gibi kendi hayatından izler taşıyan, birbirinden kaçan ama yine birbirine sığınan hikayeleri çok dilli bir okuma sunuyor. Sözünü hiç sakınmıyor, dobra dobra, esprili bir dille anlatıyor.
ADEM DURSUN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.