- 569 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
ŞİİRDE DÖNÜŞÜM
Mutafa CEYLAN
*********************
Şiirde DEĞİŞİM konumuzu okuyanlar, biliyorlar ki, değişimi yakalayamamış şairler zamana yenilmiş, geride kalmış, altından çağıltılarla edebiyat akan köprünün karşı kıyısında kalmış şairlerdir.
Bu yazımızda sizlerle "ŞİİRDE DÖNÜŞÜM" konusunu ele almaya çalışacağım.
Şiir, kendi dünyasında, kendi yapısında dönüşüm sağladığı gibi, içinde yaşadığı ve dilini kullandığı toplumda da dönüşümün öncüsüdür. Resim, fotoğraf, heykel gibi sanatlar ne kadar durağan ve mevcudun yada düşün ayniyle vaki hali ise, şiir sanatı, söz güzelliğini kullandığından, elle tutulamayan, zaptedilemeyen bir dönüşümü adeta tahrik eder, dayatır. Toplum, o dönüşümü, şiirin dönüşüm sihrini zehir bile olsa içer ve kendini dönüştürür. Şiirin dönüşüm atağı mutlaka İLERİ’yedir. Asla GERİ’ ye değildir ve olamaz.
İnsan için, insan tarafından ve insan dili-ağzı,ruhu ve yüreği arasından köpürüp çıkan şiir, güzelliğe, esenliğe vurgundur. Eleştirel yapısı ve taş yağdıran dilini kullansa bile şiir, mutlaka hoşça ve ışık dolu yarınlara çekip götürmek ister elinden tuttuğu bireyleri.
Güzel şiir, kalıcı şiir, iz bırakan şiirdir. İz bırakmak, etkili olmakla mümkündür. Etkili olmak, şiirin ham maddesi olan kelimelerin bir kuyumcu sanatkârlığıyla kullanılmasıyla orantılıdır. Hassasiyet bulunmayan söz yığınlarına şiir diyemeyiz ve onlar soğanın kabuğu gibi, daha doğarken ölmüş kelime yığıntılarıdır. Tümülüsleri bilirsiniz, onların içinde hazineler gizlidir, tarih sinesinden ve coğrafya toprak yüzünden olanca rüzgâra, sele ve diğer doğal âfetlere rağmen o tümülüsleri alır getirir. Güzel şiir, bir tümülüstür ki, içi hazinelerle doludur. Güzel şiir, duygu parseline dikilen ve asırlara yenilmeyen şiir gökdelenidir.
Somutla soyutu, elle tutulup gözle görünen ile, kök ile, beş duyu ötesindeki eylemleri, fiilleri harmanlayan ve bu harmanlanışı muhteşem bir müzikalite ile sunan şiir dönüşüm şiiridir. Yaprağı ıslanmış ağacı anlatırken ağlayan ağaç diyen; yağmura mavi rengi giydiren kelimeler cümbüşüdür dönüşüm şiiri. İki kelimeyi öylesine akuple ederek yanyana getirir ve birleştirir ki, işte ölümsüz ve mükemmel sözü, pırlanta mısraı yakalayıp sunar dönüşüm şiiri. Dönüştürür iki kelimeyi sade yapısından ki yepyeni, söylenmemişi söyler, görülmemişi, duyulmamışı haykırıverir.
Şiir, günü geleceğe; dünü bugüne ve bugünden yarına taşıyandır. Bu taşıma sırasında zamaneye de ayak uydurmaya çalışır. Fakat, bozmadan, bozulmadan bir çalışmadır bu. Şiirin "porter"-"taşıma" cılık görevi, en mübârek görevlerden birisidir. Şimdi, soğan kabuğu manzumeci ham şair, "bunlar benim duygularım, kime ne?" deyip homur homur homurdanırken bile şiir, onu dahi hoş görüp, kristalize olmuş söylemleri varsa o şiir yıkıntısından, o ham ve çürük fileden o kristalize dizeleri alıp çıkarır. Vefasız değildir şiir. İnsan ve şairi ne kadar vefasız olursa olsun, şiir asla vefasızlık yapmaz.
Şiir, teknolojiye ve yeniliklere ayak uydurmakta ve yeni teknikleri kendine absorbe edip kullanmakta gayet mahir bir sanattır. Güvertesinden ve makina dairesinden su alan küf tutmuş "adalar vapuru şiirleri"ne bile sabreder ve onların küften arınarak, ıpışıl olmalarını ve kendisini okuyacak kişilerin onun rüzgâr dolu yelkenleri ile duygu okyanusunun sonsuzluğuna açılmalarını arzu eder.
Dönüşüm, teknikle daha bir güzel olur. Teknik dış-fiziksel-görünen-manzaradaki yapıya buse kondurur. Kondurur ki, gürültüsüz ve ışıklı geçişi sağlayabilsin. Dönüşümün esas maksadı öz’de, iç’ de gönül ihtilâli meydana getirmektir. Dış, fizik; için dışa yansıması olduğunda şiir hoşçadır. Hoş bakar şairine ve okuyanına.
Ses’in ritmi ve ruhsal enerjisi dönüşümün olmazsa olmazıdır. Ruhsal enerji, eylem-fiil(ağlamak-gülmek-üzülmek-düşünmek-yanmak-ayrılmak-vuslat vb...)lerle obje’yi bir tema içinde yoğurandır. Dönüşümsüz şiir, yoğrulmamış, demlenmemiş, ham şiirdir.
Nice gelişim ve dönüşüm sağlamış şiirlerde buluşmak umudu ile, saygılar, selâmlar...
YORUMLAR
Gerçekten çok aydınlatıcı bir çalışma.
Edebiyatın güzellikleri işte bunlar.
Edebiyat Defterinin de.
Sadece şiir yazmak,
şiir okumak,
şiir yorumlamak değil maksat...
Ya da,
bir makaleyi kaleme alıp, okuyucusu ile buluşturmak...
Gaye,
edebiyatın güzelliklerini koklamak...
Çok faydalandım yazıdan.
Teşekkür ediyorum hocam.
Böyle güzellikler sunmaya devam ediniz lütfen.