- 717 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
BİR KENTE AŞIK OLMAK…
Soğuk ve puslu bir hava,kentim üzgün,elleri soğuk boğazında düğüm.Dilinde yıllar öncesinden kalma, yastık altı edilmiş son bir cümle. Boş evin duvarlarına çarpan ve çarptıkça yankılarının büyüdüğü o kısa, o büyük, o cevabı belirsiz cümle ”gitme” …
Bir kenti terk etmek alınacak en ağır ve yaralayıcı kararlardan biridir. –ki o kent, siz giderken boğulana dek ağlayıp, gök gürültüleriyle haykırmışsa sevgisini ruhunuza.Gidişinizin yasını, tüm maviliğini silip, kendini karanlık bir boşluğa bırakarak yaşamışsa,unutmamışsa…
Bir kenti terk etmek alınacak en acı ve dayanılmaz kararlardan biridir.Hayatını o kente adamış,o kentte gülmüş,yalnızlığını gecelerinin nefesini soluyarak gidermiş ve kalp sızılarını o kentin kollarında ağlayarak dindirmiş bir ruh için, gitmek bir terk ediş değildir.Gitmek, sürgünlere yazılmış bir hikayenin, sürgün kelimelerle tekrar tekrar okunması ve yüreğin uzak kentlerde hep aynı şarkıyı mırıldanmasıdır.Sürgün yemiş sevdalarım var benim…
Bir kente aşık olmak, en kutsal yazıttır hayat tarihinde.
Herkes okuyamaz ,çözemez dilini. İç içe girmiş gözyaşı izlerini görür okumaya çalışanlar.Yüreğinde bir kent için titreyen bir tel yoksa bakan gözlerin ya da bir elveda, kentin çıkış tabelasına asılmamışa, hiçbir alfabede bulunamaz yazılan özlemin harfleri.Sır kendi içine gizlenmiş ufak ayrıntılarla çıkarır hazinesini ortaya.Düşlerine verilmiş ve gidiş zamanına ayarlanmış bir bomba patlar, yüreği terk ettikleri kentte kalanların dünyasında. Gözlerinde kentin son yağmuru yağmaya başlar sağnak halinde ve sonra sonsuz bir sessizlik yükselir patlayan bombanın olduğu yerden.Buğulanan gözlerde geçmişe süzülen anılar, yağan yağmurda dans ederken” hoş geldin” der kent sıcak ve kucaklayan bir sesle “HOŞGELDİN”…
Zaman geçer.Unutuldu sayılan her şey, bir gün birkaç cümleyle yeniden yansır hayat aynasına. Gülen gözlerle sana bakan ve seni hala ilk günkü gibi kucaklayan bir kent görürsün karşında, kokusunu soluduğun o yer sensizliğinde tüm yaşadıklarını anlatır sana. Hiç sıkılmaz, sanki sadece birkaç dakika önce ayrılmış gibi sakince yeniden sohbete başlar.Omuzuna dayarsın başını, o saçını okşar.Bir kenti terk edemez onun sıcaklığını yüreğine alanlar. Mesafeler artar, artan mesafelerce büyür aradaki bağ, onu bırakıp gidenler bilir silueti bir gölge gibi ardından gelir her mutsuzluğunda, o sıcaklığıyla sarar,bırakmaz. Bir kentte kaybolmak aşktır aslında.Bir kente aşık olmak ise; sürgünlere yazılı kırık dökük anılardan oluşmuş, hiç bitmeyecek kocaman bir özlem.
Bir kente aşık olanların hep aynı melodi duyulur düş dünyalarında, peki siz o melodiyi duyuyor musunuz?
Sinem Semerci