- 883 Okunma
- 4 Yorum
- 1 Beğeni
Kaybettik...
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Seni kaybettim. Birden ellerimi bıraktın, gözlerimin içine bakmaktan vazgeçtin ve saydamlaştın. Birden duvarlarla ve eşyalarla aynı renkleri aldın. Sonra seçemedim seni, hangisi sendin koltukların ya da duvarların hangisi sen değildin bilemedim.
Seni kaybettim ve sen beni kaybetmiş olduğun için hiç üzülmedin. Oturduğun koltuğu eskiciye verdim, terliklerini bir daha asla görmedim ve çay içtiğin bardağa kadar her bir şeyi gözümün görmediği ama gönlümün bildiği yerlere kaldırdım. Daha mı rahattım, bilemedim. Bahane işte, seni sevmeyi terkedememenin kaç mazereti varsa artık kıyıda köşede…
Hepsini seninle birlikte görmezden gelmeyi seçtim.
Beni kaybettin. Sen bir koltuk, bir saat, bir kitap olarak dolaşırken bizim olan o evde, hani beni sevmeyi seçtiğin yine beni sevmeyi terkettiğin o evde, ben seni bir daha asla görmedim. Sen kokan bir şeyler vardı hep, senin tadındaydı çay ya da sen gibiydi ekmek…
Günün ilk saatleri bile sen kokuyordu giderek…
Seni sen kokan şeyleri yitiremeyerek terkettim.
Beni mahvettin. Yürüdüğümüz sokak aralarında kaldı diline doladığın cümleler ve seviyorumlar aydınlatamadı şiirleri. Bir deniz sığamadı içime, bir gökyüzü…
Senin sıcak ülkelere göç eden kanatların vardı ve maviydiler. Bana ait her şey gibi, sensiz ısınamayan o maviyi de kendine benzettin.
Nasıl söylenir bilemedim. Gittin, gittiğine inandırdın kendini. Hâlâ bir şeyler sen kokarken, hâlâ kıyıda köşede eşyaların varken, duvar senken, koltuk seninken…
Gittin!
Gittiğine beni bile ikna ettin.
Asena Gülsüm Güneş
YORUMLAR
Okudum...
Sonra, geri dönüp, tekrar okuyup kusur aradım.
O da yetmedi, yazarın yazmış olduğu konuyu hangi çerçeveye oturtmuş olduğuna baktım. Ne diyelim; pes doğrusu.
Yani, illaki okuyucularınıza sevgililerin kokusunu duyurmak zorunda mıydınız? Burun deliklerimizi de kapasak bile, yanımızda gibiydiler. Ama her ikisi de birbirine sırtları dönük ve çok uzaklarda...
Tebrik etmek istiyorum, kaleminizi her daim okumalıyız.
Giderlerken, düşlerimizi, bizi bizden alarak giderler, ki farkına varmadan öldürürler...Bir ölüm, bir ayrılıktır zor olan ve her ayrılık, her terkedişler kanatır...
Unutmak bazen yaraların kabuk bağlanmasına neden olsa da unutmak da zordur.
Giderken saatleri durmuş bil, benim için
Zaman kımıltısız rüzgara benzer...
Ayrılık,İki tarafın kaybetmesidir bir bakıma... Yüreği kutluyorum
Selamlarımla