Sevgili OKUR
Çok teşekkür ederim. Onur duydum.
Bu güzellik bizden değil senin o pür-ü pak yüreğinden ve Allah’ın sana rahmetinden kaynaklanıyor. Bizim için iyi zan beslemenizi mevlamın size ve bize bir armağanı sayıyorum.
Sizin kalbiniz nadide bir ayna olmasaydı bizdeki nakışlar onda yansımazdı.
Tıpkı resulü Kibriya da örneğini gördüğümüz gibi. Kimileri ana ve babalarından bile çok, feda-i can edecek kadar severken; bazıları ölçüsüz şekilde, o rahmet denizini ortadan kaldırmak isteyecek kadar nefret ettiler.
Yazdıklarımda kendinizi bulmanız, kuran ve hadis ışığında yazılmış olmalarından kaynaklanıyor.
Bir de Allah yolunda döktüğümüz gözyaşlarının izlerinden dolayıdır. Hemen tamamını kendi kendim için yazdım. Hal değişip makam salındığında ileri geri, tutunduğum Allah ipinin bellek noktalarıydı. Bilinmeyende ilerlerken, köşe taşlarından nefsime işaret bırakmaktı.
Bir de, bakarsın, başka nefislerde aynı yollara düşer, benden önce bu yollarda benim gibi bunalıp hedefinden vazgeçmeyenler varmış desin, aklını ayar etsin istedim.
Gönlün ışığı bazen öyle parlar ki, akıl yok mesabesinde, karanlıkta kalır. O zaman akla ilahi emir kendi kendine hitapla yok olmayı emreder. Sitretil müntehada yeşil perdenin önünde bekleyen Cebrail o aciz aklı anlatmanın misalidir.
Varlığında inat ederse, adı Cebrail olarak kalır.
Yokluğa rıza gösterilirse nur-u Muhammedi adını alır.
İade edilenler artık gönülden mi yoksa akıldan mı emir alır, yalnız Hakk teala bilir.
Ne yazık çevresinde olanlarla arası toprakla yıldızlar kadar uzaktır. Yalnızlık ve gariplik gerçekte o gönül sahibinin nasibidir, ne yazık onu bile ancak kendisi bilir.
O mübareği kutlu doğum haftası nedeniyle salâvatlarla anmaktan başka yapabileceğimiz ne var ki. Aciziz ve o bizim sevgimizden başka sermayemizin olmadığını bilir.
Çoğu insan O’nu miracının ne anlama geldiğini bilmez. O sırdan çok azı umuma ayandır. Ümmetinin azı ise, aynı şerefi onun şefaatiyle yaşadığı zaman anlar da bütün bütün Muhammed olurlar,onun dininin ebedi hizmetkarlığına soyunurlar.Ayağının tozu olmakla kendilerini bahtiyar sayarlar.Hz.İsa nebi gibi ’’ çarığının ipi olmayı dilerler.Yolunun temizleyicisiyim’ derler.
’’ Verdiğin kadarını almak istidadımız,
Sensin Allah’ım sensin imdadımız...’’
Her şeyin Allah’ın dilemesiyle hayat bulduğunu, o’nun dilemesiyle hal değiştirdiğini bilmek ne büyük keremdir, yaşayanlar bilir.
’’ Aşkın delice oku
ehline dokunur, ancak.
Yanmamış ateşten ne anlayacak ’’
Eğer inkarın da onun hikmetinin gereği olduğunu bilmesem,bu kadar sabır gösterebilir miydim.
Biliyorum ve inanıyorum ki Allah var, inananlar için ebedi keder yok.
Sizin benin vesilemle sevdiğiniz inşallah o mübarektir.
Nur-u Muhammedi’dir.
Mevlam kendini seveni sever.