- 1001 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
YORUMLAR
Güzel bir yazı.
İnsanın içini burkuyor finali ama.
Hatıraların mahzun anekdotları işte...
Düşüyor arada aklınıza,
yaşıyorsunuz yeniden,
kaleme alıp, ölümsüzleştiriyorsunuz.
Dostlarınız okuyor,
kendilerinden bir şeyler buluyorlar,
mutlanıyorlar...
Elinize, gönlünüze sağlık...
Çok güzeldi...
Hala duruyor o ev. Karşısında bir kara ağaç. Dut yetişirmiş diyorlar. Hiç tatmış mıydım yemişlerinden, bilmiyorum. Sonra tren rayları var bir de. Kerpiçten yapılma. Her yaz sıvanır duvarları. O sıvanın yalnızca kokusu değil, lezzeti de dilimde damağımdadır. Ne uğraşmışlar toprak yemekten vazgeçmem için.
Cepleri şeker çikolata dolu yorgun yüzler, yeşil nohut ve karpuz yüklü bisiklet seleleri, un kokusu. Çok değil bir süre önce ama buraya değil bir başka platforma benzer bir yazı yazmıştım. Galiba davetkar ve çağrışımcı oluyor bu nevi yazılar. İçlerinde kayboluyor insan okudukça. İyiki böyle yazılar var, iyiki böyle anılarımız var diyorum sadece. Tebrikle.