- 703 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
Nefes Alamıyorum
Hiçbir sebebim yok;ama nefes alamıyorum boğulmak üzereyim.Küçücük aklımın ve çok az zekamın cevap arayan sorularına cevap veremiyorum.Yaşanan her olayda mantık arıyorum mantık denen anlamsız kelimenin anlamını çoktan yitirdiğimizi düşünüyorum.Yoksa mantık benim düşündüğüm gibi değil de ben mi yanlış anlamışım diyerek kendime soruyorum aklım az ki;zannederim o nedenle cevap bulamıyorum.
ve ben sözün bittiği,bütün doğrularımın allak bullak olduğu yerdeyim.
Hiç bir olayı,anlatılanı anlamak istemiyorum.Çünkü hiç bir şey benim bildiğim benim anladığım gibi değil.Doğrulara yanlış yanlışa doğru demeyi ben öğrenmedim.İğreniyorum kendimden,özellikle de kadın olmamdan iğreniyorum..
Mutfağa gidiyorum.Kendime bir bardak çay daha dolduruyorum.Sabahtan bu yana içtiğim kaçıncı çayım olduğunu düşünüyorum.Hatırlayamıyorum.Eşimin "Senin boynuna çay kovası bağlayacağım" demesine de hiç kızmıyorum.
Dün televizyonda izlediğim,
"Hamile kadınlar sokağa çıkmasın" cümlesi beynimin en hassas yerlerine dokunuyor ruhumu acıtıyor..
Ben kadınım;
Sırtından sopayı,karnından bebeği eksik edilmeyecek yaratığım
Ben;
Saçı uzun aklı kısayım
Ben;
Erkeğin elinin kiriyim.
Ben,
on beşinde erde olmazsam yerde olmam gerekenim.
Ben,
Savaşlarda ganimet sayılanım,ben tecavüz edilen,öldürülen,uğruna cinayetler işlenenim,
Ben,
dokuz canlıyım.Aynı zamanda kediyim.
Ben,
Çok şeyim,aynı zamanda hiç sayılanım,ben kadınım.
Ben,
Sırtımda gücümün yetmeyeceği kadar ağırlık taşırım,ben kar suları ile bulaşık çamaşır yıkarım,ben,dayak yerim,ben gelinlikle çıktığım evden,ancak kefenimle girerim,ben çocuk doğururum,onlara bakarım,yiyeceklerini yoktan var ederim,kan kusarım kızılcık şerbeti içtim derim,benim dışarıda çalışmam hoş karşılanmaz.Ben evde durmalıyım.
Tenimde rüzgarı hissedemem,saçlarımın arasında rüzgarı hissetmem yasak.
Hatta ben elmayım,portakalım,kabuklarım soyulduğunda çıplak kalanım.
Aslında ben,
Anneyim,halayım,teyzeyim,evladım,kız kardeşim.eşim..
Canım sıkkın işte;
Aynanın önünden geçerken kendime bakıyorum.İğrenç bir kadın duruyor aynada,eksik etek,Eski bir penye üzerimde ve on yıl önce Mordoğan dan aldığım soluk yıkanmaktan incelmiş şort ve darmadağınık saçlar ve zavallı ben,yani herhangi bir kadın,sıradan,değersiz kılınan bir kadın..
Ama;kadın üzerinden durmadan siyaset yapılan,bir ülkenin kadınıyım.Artık televizyonda kadın ile ilgili konuşmalar başımı döndürüyor,midemi bulandırıyor,hemen televizyonu kapatıp "Yeter" diye bağırıyorum. "Rahat bırakın beni, sırf kadınların gittiği otel havuzlarında,bazılarının, bir tek tanga giyerek iğrenç iri vücutlarını sergilemesi daha çok,canımı acıtıyor. Midemi bulandırıyor.
Canım sıkkın işte ...kendimi sokağa atıyorum,hızlı hızlı ve yalnız yürüyorum.Bir müddet sonra iç çamaşırı mağazasının önünde olduğumu görüp;ihtiyaçlarım aklıma geliyor.İçeriye girip tezgahtar kıza istediğim ürünün bedenini ve ten rengi olmasını söylüyorum.Tene en çok ten renginin yakıştığını düşünürüm her zaman.
Tezgahtar kız:
"Bu ürünlerde indirim var, yetmiş dokuz liradan otuz dokuz liraya düştü isterseniz farklı renklerini de alın" dediğinde
"Olur." diyorum.
Ten rengi ürünü elime alıyorum,yumuşak ve insana rahatlık veren bir kumaş ve Fransız danteli rahatlığı ve zarifliği var.
Tezgahtar kız elime üç tane farklı renklerde kutuları veriyor.Gözüm kutulardaki göğüs resimlerine takılıyor"İğrenç bir kadın " daha diyerek kutuları tezgahın üzerine fırlatıyorum.O bir kadın ve iğrenç bende bir kadınım ve iğrencim." derken,tezgahtar kızla göz göze geliyoruz.Şaşırmış bir halde bana bakıyor.
"Af edersin,ben sonra tekrar gelirim."diyerek oradan ayrılıyorum.
Hızla yürüyerek insan kalabalığının içine karışıyorum.Çantama sımsıkı sarılarak başım dik yürüyorum.Bildiğim tek şey var.Ben kadım ve suçluyum çünkü hep suçlanıyorum.
YORUMLAR
Valla sevgili arkadaşım ben kendime özgü yorumlarımdan birini yazacağım.
Şimdi senin yazdıklarını okuduktan sonra hemen gidip en acısından bir biber alaraktan ağzıma süreceğim. Neden mi?
İkide birde '' Şansım olsaydı zaten anam kız doğururdu beni'' Derim de ondan...Yok anam yok...Sizin işiniz baya zor. Nur içinde yatasın anacığım benim...İyi ki de erkek doğurmuşsun.
Selam ve sevgilerimle.
Böyle bir yazıya bu şiirle karşılık vermem gerek sanırım...
KADINIM
Yüzünden güzellik ve nur akıyor
Cennet görevlisi misin kadınım?
Şefkatli gözlerin derin bakıyor
Yetiştirdiklerin dua okuyor
Hak’kın hediyesi misin kadınım?
Ağladık, nazlandık anne dizinde
Üzsek de görmedik nefret yüzünde
Şefkatten başkası yoktu özünde
Büyüsek de çocuk olduk gözünde
Şefkat abidesi misin kadınım?
Delikanlı olduk, gözümüz sizde
Aşka tutulduk, kalır mı sözde?
Saklanmaz duygular, okunur yüzde
Mutluluk yoluna koyulduk biz de
Güzellerin hası mısın kadınım?
Evlendik oldunuz can yoldaşımız
Mutfağa girince kaynadı aşımız
Çocuk sesleriyle doldu başımız
Sizinle kemale erdi yaşımız
Meleklerin sesi misin kadınım?
Artık yol görünür, sonumuz yakın
Analara müjde, Cennetler hakkın
Bize de olur mu bir şefaatin?
Ne yapsak, neylesek, ödenmez hakkın
İnci, nur tanesi misin kadınım?
Kadir Tozlu
13.03.2013
efendim ruh halinizi anlamaya çalışsamda anlayamam çünkü o ruh halini yaşayan sisiniz ne kadar anlıyorum desemde anlayamam o kadar işin içinden çıkmayı başarabiliyorsunuz takdire şayansınız ben sizin kadın olmanızı ana olmanızı abla olmanızı kardeş olmanızı yürekten kutluyorum ve siz kadınlların sayesinde var olduğumuda biliyorum siz kadınlara saygı duyuyorum her yolun inişi yokuşu olduğu gibi her insanında iyisi kötüsü oluyor malesf sağlıklı düşünler dileğimle saygılarımla selamlar