- 615 Okunma
- 4 Yorum
- 1 Beğeni
Düz Çizgi
Bir lokanta. Kamyon şoförleriyle gece devriyelerinin yemek yediklerinden.
Baharatlık, peçetelik özensizce bırakılmış masanın üzerine. Çatal kaşık leke içinde. Bardaklardan birine uzansanız su içmek muradı ile, dudaklarınızın kesilmesi içten bile değil.
Fakat dumanı tütmekte olan çorba tabağını görünce, hele ilk kaşıktan sonuncuya kadar aldığınız lezzet yudumları tüm o az gerideki görüntüyü silip götürüyor.
Gıcırtıyla açılan kapıdan içeriye girince, loş karanlığın bile gizleyemediği pespayeliği barındıran bir otel odası. Yatak çarşafları kumaş kokuyor. Çıplak tenlerin dokunduğundan kuşku yok odadaki her şeye. Pencere kenarında duran koltukların döşemeleri sigara yanığı dolu. Düşünmek ve kitap okumak için değil bu koltuklar. Uykudan önceki boşluk zamanlarını geçirmek için belki. Belki başka pek çok şey için.
Göz kapakları buluşunca birbirleriyle, az gerideki görüntü de silinip kayboluyor.
Homurtulu bir otobüs. Tıkabasa insan, tıkabasa telaş, tıkabasa kahır yüklü. İtişip duruyoruz yol boyunca. Ortadakilerimiz hep arkalara doğru ilerlemeliyiz. Yön kavramının anlamı yok burada. Parfüm kokuları, şifa niyetine çiğnenip yarısı diş aralıklarında birikmiş sarımsak ve daha pek çoğu.
Son durakta inip umduğuna sarılan için ne kadar da az şey oncası? Otobüsün tüm yükünü omuzuna bıraksalar ne gam.
Bozuk bir yol. Yolun ucunda unutulmamışlığın nişanı, artık yazısı okunamayan bir mezar taşı. O taşın başucundaki ne diye umursasın bozuk yolun sarsıntılarını?
Hani aşkı anlatırken mutluluk deriz. güzellikleri kalır sanırız dimağımızda. Oysa bir aşkı yaşatan ve ayakta tutup var eden acısıdır kesin. Sevgiliden sevgiliye uzayıp giden buseler değildir ve de sevgiliden sevgiye atılan tohum değildir aşkın besin kaynağı. Yaldızlı zamanlar toplamı da değildir aşkın mekanı. en olmadık yerde, en umulmadık anda beliren acıdır ayrılık seramonileridir aşkın asıl tılsımı. mazoşistler de değildirler böyle düşünüp buna inananlar hem. onlardır aşkın aşık ve maşukları. İşte acıyı içine sindiren yazıları daha bir iştahla okuyuşlarımızın müsebibi de aynı şeydir. Belki de tüm uyarılara rağmen canımızın yanışını izleyişimiz de anlamak, anlam olabilmek içindir. Hala ve hep diye iki kelimemiz var ise, onlar da bu söyleyişe destek içindir.
Sarhoşluğun düz çizgide yalpalı yürümek olduğu zannı, bu sebeple bir komedyadır sadece...
YORUMLAR
İhtimaller üzerine düşünülebilir; bugün ölmek gibi, evimizin deprem de yok olması gibi... Ya da aşık olmak gibi ....mutluluk ta bir ihtimal ... Ama gercekten çokça düşünürsek üzerine ihtimallerin ihtimal derken bile ne kastettiğimizi biliyor muyuz acaba?
Mutluluğa ulaşmak için kullanılan, istenilen , ulaşılmaya çalışılan şeylerin sırasıyla olması zaferi mi mutluluk yoksa mutluluğun ihtimali mi mutluluk... Aşk ise hedef ,ne istediğimizi bilmediğimiz ihtimalin gerçeksizlığindemutlu olma olasılığını hesaplamaya çalıştığımız hayra alamet olmayan şey bence... Muhtemelen :)))
Tebrikler
Güzel bir düşüngeç
Dostlukla
Bazı yazılara yorum yazarken zorlanıyorum, satırlarınız da onlardan biri oldu..
Kelimesi kelimesine katıldığımı söyleyebilirim, görüşlerinize..
Hayata tutunma nedeni bile olabiliyor bazen o "nedenler, niçinler, kabullenemeyişler.."
Gayet güzel ifade edilmiş zaten, tarafınızdan..
Birkaç kere okudum, güzeldi..